Turkish example sentences with "verir"

Learn how to use verir in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Öğretmenimiz bize çok ödev verir.

Koyun bize yün verir.

Bana tuzu verir misiniz?

Lütfen bana tuzu ve karabiberi verir misin?

Sessizlik rıza verir.

İnek bize süt verir.

Bir banka bize faizle ödünç para verir.

O sana hak ettiğin cezayı verir.

Bana kurşun kalemini ödünç verir misin?

Eğer ben seksen yaşında olsam ve o hâlâ yaşasa, bana aynı öğüdü verir.

Güneş bizi ışık ve ısı verir.

Lütfen ona bir göz atmama izin verir misin?

İnekler bize süt verir.

Birlik güç verir.

Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.

Tehlikeler bir maceraya zevk verir.

Birkaç şey bize müzik kadar çok zevk verir.

Sigara içmek çok zarar verir ama hiç fayda vermez.

Aşırı sigara içmek sağlığa zarar verir.

Bir sinir hücresi hafif bir uyarıcıya yanıt verir.

İnekler bize süt verir, ve tavuklar yumurtalar.

Bir inek bize süt verir.

Pasaportunuzu görmeme izin verir misiniz?

Bir pasaport sizi bir ülkenin bir vatandaşı olarak tanımlar ve yabancı ülkelere seyahat etmene imkan verir.

O, onura her şeyden daha çok değer verir.

Osame Tezuka tarafından yazılmış kitapları bana yaklaşık bir haftalığına ödünç verir misin?

Bana Tom'un adresini verir misin?

Şimdi gitmeme izin verir misiniz, lütfen?

Telefonunuzu kullanmama izin verir misiniz, lütfen?

Sözler, yumruklardan daha fazla zarar verir.

O sağlığa zenginliğin üzerinde değer verir.

İnekler her sabah buzağılarına süt verir.

Tom bir yılda iki ya da üç kez parti verir.

Tom kesinlikle onun ne yaptığını bilmediği izlenimini verir.

Lütfen bu kitabı birkaç günlüğüne bana ödünç verir misin?

Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.

Sizlerden biri 20 dakikalığına bisikletini ödünç verir mi?

O beni her ne zaman görse bana edepsiz bir görüntü verir.

Lütfen elinden geldiği kadar kısa zamanda cevap verir misin?

Seninle gitmeme izin verir misin?

Tom okula geç kaldığı için her zaman aynı eski bahaneyi verir.

Janet bana her zaman onun daktilosunu kullanmama izin verir.

İnekler süt verir.

Ona dışarı çıkmasına izin verir misiniz?

Bana biraz verir misin?

Bir ampul ışık verir.

Bazı ilaçlar bize zarar verir.

Bana kitabı ödünç verir misiniz?

Bana biraz borç verir misin?

Bana biraz ödünç para verir misin?

Bana bir kurşun kalem ödünç verir misin?

Bıçağını bana ödünç verir misin?

O, tüm dikkatini işine verir.

Bana daha iyi bir fiyat verir misin?

Bu gaz kötü bir koku verir.

Oraya gitmeme izin verir misin?

Bana bisikletini ödünç verir misin?

Şimdi gitmemize izin verir misin?

Notlarına bakmama izin verir misin?

Bana şeker verir misiniz?

Şu sekiz kırmızı elmayı bana verir misiniz lütfen?

Lütfen gitmeme izin verir misin?

Bana bir zımba ödünç verir misin?

Bir çantaya ihtiyacım var. Bir tane ödünç verir misin?

Arabanı bana ödünç verir misin?

O, ona istediği her şeyi verir.

O, her zaman çocuklarına istediklerini yapmalarına izin verir.

İyi hissetmiyorum. Bana bir ilaç verir misiniz?

O, ona bütün aylığını ona vermesini söyler ve o verir.

Bana bir çakmak verir misin?

Güneş ışık ve ısı verir.

Bana biraz tavsiye verir misin?

Bana bir kalem ve birkaç kâğıt verir misiniz lütfen?

Bisikletinizi bana ödünç verir misiniz?

Bana bir sigara verir misiniz?

Bana kalemini ödünç verir misin?

Dedikodu namına zarar verir.

Sigara içmek akciğerlerinize zarar verir.

Güneş bize ısı ve ışık verir.

Bama bir bardak süt verir misin?

Bana sözlüğünü ödünç verir misin?

Nadiren eşine hediyeler verir.

Bana bir fincan kahve verir misin?

Bana içecek bir şey verir misin?

Bana dolma kalemini ödünç verir misin?

Çoğunlukla daktilosunu kullanmama izin verir.

Oğluna çok fazla para verir.

Lütfen bana biraz para ödünç verir misin?

O, her zaman karısının görüşlerine değer verir.

İstediği her şeyi ona verir.

Bayan Klein her Cuma bir test verir.

Benim en iyi dostum bana her zaman iyi tavsiyeler verir.

Sigara içmek faydadan çok zarar verir.

Biraz izin verir misiniz?

Sözlüğünüzü bana ödünç verir misiniz?

Karbon dioksit bazen insanlara zarar verir.

Çocuklarınızın kahve içmesine izin verir misiniz?

Bana bir bardak daha süt verir misin?

Lütfen bana biraz daha çay verir misin?

Lütfen sözlüğünü bana ödünç verir misin?

Baba, lütfen arabayı ödünç almama izin verir misin?

Also check out the following words: uzmandır, 1958'de, Brezilya, Kupası, zaferini, kazandı, yazılımı, derlerken, sorunlarla, karşılaşıyorum.