Berbat sigara alışkanlığından vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, sigara içmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom sigara içmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, gazete okumaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Son anda vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Lider umutsuzluk içinde plandan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Hükümet şimdi sağlık servisi bölümlerini özelleştirme planlarından vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom sınıf başkanlığı için adaylığını koymaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom sonunda Mary ile evlenmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom şirketin sahibi olmaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom yeni bir kamyon alma fikrinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom bir oşinograf olma hayalinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O sakal uzatmayı düşündü ama vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom bir aktör olma ümidinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom bir fabrika yapma planından vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Kevin Kanada'ya gitme fikrinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, ümidinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, bütün umutlarından vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O plandan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, fikirden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O sigaradan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, papatya toplamaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, şarkı söylemekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O sigara içmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Babasının ani ölümü nedeniyle, eğitim için yurtdışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Şirket o projeden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Ülkesi için canından vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Çocukları için her şeyden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Bir pilot olma hayalinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Ekonomik nedenlerden dolayı plandan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Öğrenimden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Kenji bir doktor olma umudundan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Sigara içmekten kesin olarak vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Sağlığı için içmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom çok kolay şekilde vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Polis kayıp çocuğu aramaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi öpmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom fikirden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom plandan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom bir doktor olma umudundan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Japon halkı savaştan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Doktor olma umudundan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, sigara ve içki içmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom ondan sonra her şeyden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Kağıtları sıraya koymayı denemekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom hariç herkes yürümekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Mary sigara içmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Neden Tom burada çalışmaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary her ikisi de yemekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom neden yaptığını yapmaktan vazgeçti?
Translate from Turkish to English

Tom çocuklarına bakması için Mary'yi ikna etmeye çalışmaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O direnmekten vazgeçti ve kendini kaderine teslim etti.
Translate from Turkish to English

O, farklı bir kedi yavrusu aramaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Belki onlar vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, sonunda kötü alışkanlıktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom bir pilot olma hayalinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom çok erken vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Başkan pratik olmadığı için fikirden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom patronundan bir zam istemeyi planlamıştı ama korkup vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom uçma sporuna gidecekti ama sonra korkup vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim bir haftadır diyetteydi ama vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi onun çocukları için bebek bakıcılığı yapması için ikna etmeye çalışmaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Sonunda, Tom sadece vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom intihar etmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom yalnız başına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom kendisi gitmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Jane onu satın almaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Köpekler nihayet vazgeçti ve rakundan uzaklaştı.
Translate from Turkish to English

O ilk ve son olarak girişiminden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O son olarak girişiminden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O Yunanca öğrenmeye çalıştı ama kısa sürede usandı ve vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Babam alkolden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O bir sakal bırakmayı düşündü ama sakal bırakma fikrinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O son anda korkup vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O ani hastalığı nedeniyle yurt dışına seyahat etmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O, okumak için Amerika'ya gitme fikrinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom, Boston'a gitme düşüncesinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O hasta oldu. Bu nedenle yurt dışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O kendi isteği dışında planlarından vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom kimseden herhangi bir yardım almıyordu, bu yüzden o vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O çok hastaydı, doktor ondan vazgeçti,
Translate from Turkish to English

O, yurtdışına gitmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom yazmaktan vazgeçti ve kalemini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Babam sağlığı için sigara içmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Yabancı yatırımcılar bölgesel politik huzursuzluktan dolayı vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom satın almayı düşündüğü arabayı almaktan vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Ken vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Avrupa, ulusal egemenliğinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Arazinin mülkiyetinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

O ev alma fikrinden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom kendi evini inşa etmek istedi, ancak ne kadar iş olacağını fark ettikten sonra vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom sigara içmeme sözünden vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom sonunda vazgeçti.
Translate from Turkish to English

Tom gülmekten vazgeçti.
Translate from Turkish to English