Turkish example sentences with "uzun"

Learn how to use uzun in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Amazon, Nil'den sonraki dünyanın ikinci en uzun nehridir.
Translate from Turkish to English

Köpeğimin uzun bir kuyruğu var.
Translate from Turkish to English

Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Translate from Turkish to English

Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
Translate from Turkish to English

Hindistan uzun yıllar Birleşik Krallık tarafından yönetildi.
Translate from Turkish to English

Eteğim fazla uzun.
Translate from Turkish to English

Benim saçım Jane'inki kadar uzun.
Translate from Turkish to English

Burada daha uzun kalmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

O uzun saçlı kız Judy'dir.
Translate from Turkish to English

Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.
Translate from Turkish to English

O uzun boylu değil.
Translate from Turkish to English

Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Maria'nın uzun saçı var.
Translate from Turkish to English

Uzun zaman önce burada bir köprü vardı.
Translate from Turkish to English

O uzun mesafe yürümeye alışkın.
Translate from Turkish to English

Ben uzun boyluyum.
Translate from Turkish to English

Bu CD'yi uzun bir zamandır istiyorum.
Translate from Turkish to English

Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
Translate from Turkish to English

Uzun zamandan beri ilk kez beni aradı.
Translate from Turkish to English

En uzun parmak orta parmaktır.
Translate from Turkish to English

Güzel, gece çok uzun, değil mi?
Translate from Turkish to English

Ancak uzun bir tartışmadan sonra bir sonuca vardılar.
Translate from Turkish to English

Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Uzun ve mutlu bir hayata!
Translate from Turkish to English

Oksijen olmasaydı bütün hayvanlar uzun zaman önce ortadan kalkmış olurdu.
Translate from Turkish to English

Uzun süre önce o filmi izledim.
Translate from Turkish to English

Sana uzun bir ömür verebilirim.
Translate from Turkish to English

Mağazada yeni bir uzun balık oltası var.
Translate from Turkish to English

Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.
Translate from Turkish to English

Daha uzun kalmak zaman kaybıdır.
Translate from Turkish to English

Oda uzun süredir boş.
Translate from Turkish to English

Göl buradan uzun bir mesafedir.
Translate from Turkish to English

Şu an uzun eteklerin modası geçmiştir.
Translate from Turkish to English

Sen ondan daha uzun boylusun.
Translate from Turkish to English

Siz ondan daha uzun boylusunuz.
Translate from Turkish to English

O, babasından daha uzun boyludur.
Translate from Turkish to English

Oğlun şimdiye kadar oldukça uzun olmalı.
Translate from Turkish to English

NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür.
Translate from Turkish to English

Ayaklanmayı bastırmak uzun sürecek.
Translate from Turkish to English

On yıl uzun bir zamandır.
Translate from Turkish to English

Uzun zaman önce Kyoto'ya gittim.
Translate from Turkish to English

Uzun zamandır onu tanıyor musun?
Translate from Turkish to English

Ben uzun bir zamandır yeni bir iş aramaktayım.
Translate from Turkish to English

Uzun süre kalamazsın.
Translate from Turkish to English

O, uzun ve güçlüdür.
Translate from Turkish to English

Bu, uzun bir gece oldu.
Translate from Turkish to English

Aslında tarih, bizim yapmamızdan ötürü bize ait değildir. Uzun zaman önce kendi kendimize sınav yapma süreci ile birbirimizi anlardık, şimdi birbirimizi ailede, toplumda ve yaşadığımız devlette apaçık bir yolla anlıyoruz.
Translate from Turkish to English

Fred annesine uzun bir mektup yazdı.
Translate from Turkish to English

Ortaklığımız fazla uzun sürmedi.
Translate from Turkish to English

Saçlarım Jane'inkinden daha uzun.
Translate from Turkish to English

Sonbahar uzun ve ılımandı.
Translate from Turkish to English

Beş kişiden birinin bir araba sahibi olması uzun sürmeyecektir.
Translate from Turkish to English

Bu araştırma hızlı bir şekilde bitiremeyecek kadar çok uzun.
Translate from Turkish to English

O, bir uzun ince sarışındı.
Translate from Turkish to English

O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.
Translate from Turkish to English

Sanat uzun, hayat kısadır.
Translate from Turkish to English

O biraz daha uzun kalmam için bana baskı yaptı.
Translate from Turkish to English

Ben, o filmi uzun zaman önce izledim.
Translate from Turkish to English

Uzun zamandır görüşmedik. İşini tekrar değiştirdiğini duydum.
Translate from Turkish to English

Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı.
Translate from Turkish to English

Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.
Translate from Turkish to English

Babam kadar uzun boyluyum.
Translate from Turkish to English

Onun uzun saçı var.
Translate from Turkish to English

O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı.
Translate from Turkish to English

Konuşması o kadar uzun zaman sürdü ki bazı insanlar uyumaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom, uzun bir günün ardından kanepede dinlenmeyi seviyor.
Translate from Turkish to English

O benim kadar uzun boylu.
Translate from Turkish to English

Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English

Sorular uzun sürmeyecek, ve her şey tamamen gizli tutulacak.
Translate from Turkish to English

Ondan uzun zaman haber alamadılar.
Translate from Turkish to English

O, ortaya çıkmadan önce, uzun zaman beklemedim.
Translate from Turkish to English

Mary gelmeden önce uzun süre beklememiştim.
Translate from Turkish to English

Ay ortaya çıktığında, uzun süredir beklemiyorduk.
Translate from Turkish to English

Ne kadar uzun süre beklediysek, o kadar daha sabırsız olduk.
Translate from Turkish to English

Tartışmalar uzun ve bazen acıydı.
Translate from Turkish to English

Gerçekler uzun yıllar boyunca halka açıklanmadı.
Translate from Turkish to English

Ne kadar uzun!
Translate from Turkish to English

Uzun bir deve kervanı Batıya doğru gidiyordu.
Translate from Turkish to English

Siyatik sinir insan vücudundaki en uzun sinirdir.
Translate from Turkish to English

Sağlıklı kalabildiğim sürece uzun yaşamak isterim.
Translate from Turkish to English

Ben bazen ona çok uzun bir mektup yazarım.
Translate from Turkish to English

Onları çok uzun bekletmemelisin.
Translate from Turkish to English

Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.
Translate from Turkish to English

Cildinizi çok uzun süre güneşe maruz bırakmayın.
Translate from Turkish to English

O benden çok daha uzun.
Translate from Turkish to English

Uzun zamandır istediğim budur.
Translate from Turkish to English

Yeşil giyinmiş, o uzun boylu sarışın kızın kim olduğunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Ayrılacak son kişi soluk yüzlü,düz siyah saçlı, uzun bir adamdı.
Translate from Turkish to English

Başkan Jefferson uzun sürecek ticaret yasağı istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Uzun saç şimdi moda değil.
Translate from Turkish to English

Uzun yolculuk onun yarasını ağırlaştırmış.
Translate from Turkish to English

Onun yurtdışında yaşadıkları hakkında uzun zaman konuştuk.
Translate from Turkish to English

Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer.
Translate from Turkish to English

Yerlilere uzun süre kurak havayla işkence yapıldı.
Translate from Turkish to English

Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar.
Translate from Turkish to English

Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.
Translate from Turkish to English

Uzun bir yokluktan sonra geri döndü.
Translate from Turkish to English

Eski arkadaşlarımdan biri uzun süredir ilk defa beni ziyaret etti.
Translate from Turkish to English

Tanıştığımızdan beri uzun zaman oldu, bir ya da iki içki içelim ve iyi eski günlerden konuşalım.
Translate from Turkish to English

Ben uzun bir süre onu görmedim.
Translate from Turkish to English

Uzun bir süre yazmadığım için lütfen beni affet.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: bürosunu, kullanabilir, sahneye, Yoksulluktan, seçimi, zayıftı, güvenmeme, rağmeno, hatalıydı, kısaltılmış.