Turkish example sentences with "uzakta"

Learn how to use uzakta in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Baban şimdi uzakta.
Translate from Turkish to English

Tesadüfen arkadaşımın uzakta yürüdüğünü gördüm.
Translate from Turkish to English

Bütün yolu sadece onun evden uzakta olduğunu anlamak için yürüdüm.
Translate from Turkish to English

O, uzakta bir köpek havlaması duydu.
Translate from Turkish to English

O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü.
Translate from Turkish to English

O, otelden çok uzakta değildir.
Translate from Turkish to English

İstasyon iki metre uzakta.
Translate from Turkish to English

O uzakta tatilde olamaz.
Translate from Turkish to English

Biz birbirimizden kilometrelerce uzakta yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

İstasyona ne kadar uzakta?
Translate from Turkish to English

Tom'un yeme isteği vardı fakat evde yiyecek bir şey olmadığı için yaşadığı yerden çok uzakta olmayan mahalle marketine gitti.
Translate from Turkish to English

Paris'e elli kilometre uzakta bulunuyor.
Translate from Turkish to English

Tom uzakta bir iş gezisindedir.
Translate from Turkish to English

O adam biraz uzakta duruyordu fakat Tom'un bağırdığını duyunca geri döndü.
Translate from Turkish to English

Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom emekli olduktan sonra şehirden uzakta yaşamak istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary buradan çok uzakta olmayan küçük bir kilisede evlendiler.
Translate from Turkish to English

Tom benim yerimden uzakta olmayan bir apartmanda yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom kampüsümüzden çok uzakta olmayan iyi bir restoran buldu.
Translate from Turkish to English

Tom istasyondan çok uzakta yaşamıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda buradan çok uzakta olmayan bir oteli yönetiyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yaşadığı yerden uzakta olmayan bir parça arazi aldı.
Translate from Turkish to English

Kim gelirse gelsin, evden uzakta olduğumu söyle.
Translate from Turkish to English

Okulun buradan uzakta mı?
Translate from Turkish to English

Senin evin parka ne kadar uzakta?
Translate from Turkish to English

Komşusu, o uzakta iken çocukların bakımını üslenecek.
Translate from Turkish to English

O evden uzakta.
Translate from Turkish to English

O, uzakta tatildedir.
Translate from Turkish to English

Ben uzakta bir ışık gördüm.
Translate from Turkish to English

Biz uzakta bir ışık gördük.
Translate from Turkish to English

O, uzakta bir ışık gördü.
Translate from Turkish to English

O, New York'a ne kadar uzakta?
Translate from Turkish to English

O uzun süre uzakta olmayacak.
Translate from Turkish to English

Ev iki mil uzakta.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir kasaba gördüm.
Translate from Turkish to English

Uzakta duman gördük.
Translate from Turkish to English

O benden uzakta oturdu.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir ev gördüm.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir ışık gördüm.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir kuş gördük.
Translate from Turkish to English

Biz uzakta silah sesleri duyduk.
Translate from Turkish to English

Onun evi buradan uzakta değil.
Translate from Turkish to English

Biz uzakta bir kale gördük.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir kulübe gördük.
Translate from Turkish to English

O benim evimden uzakta yaşar.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir gemi görebiliyorum.
Translate from Turkish to English

Ailem bir haftalığına uzakta olacak.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir ışık gördüğümüzde rahatladık.
Translate from Turkish to English

Çocuklarınız uzakta olduğu için, bir sürü boş zamanınız olmalı.
Translate from Turkish to English

Uzakta arazi gördüm.
Translate from Turkish to English

Ben iş yerimden bir saat uzakta yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir ada gördük.
Translate from Turkish to English

Uzakta gök gürlediğini duydum.
Translate from Turkish to English

Tom buradan çok uzakta yaşamıyor.
Translate from Turkish to English

Uzakta loş bir ışık gördük.
Translate from Turkish to English

Doğduğu yerden uzakta yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir köpeğin havladığını duydum.
Translate from Turkish to English

Bir dahaki benzin istasyonu kaç mil uzakta?
Translate from Turkish to English

Yatılı öğrenciler şimdi uzakta tatilde.
Translate from Turkish to English

Tom'un buradan çok uzakta olmayan bir evi var.
Translate from Turkish to English

Üniversitede uzakta iki çocuğum var.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir silahın patladığını duydum.
Translate from Turkish to English

Uzakta kaplanların kükrediğini duyduk.
Translate from Turkish to English

Uzakta hareket eden bir şey vardı.
Translate from Turkish to English

Hafta sonu sık sık evden uzakta kalır.
Translate from Turkish to English

Kıyıdan uzakta bazı botlar görüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den yaklaşık yirmi dakika uzakta yaşamaktadır.
Translate from Turkish to English

Uzakta bir yıldırım parlaması gördüm.
Translate from Turkish to English

Ne kadar uzakta?
Translate from Turkish to English

O çok çok uzakta.
Translate from Turkish to English

Tom çok uzakta.
Translate from Turkish to English

Yoldan uzakta bulunan annesi ile birlikte, Duke şirketinden zimmetine para geçirme planına devam edebildi.
Translate from Turkish to English

Buradan uzakta mı hala?
Translate from Turkish to English

Havaalanı şehir içinden çok uzakta.
Translate from Turkish to English

O senden uzakta askerlik yaptı, sana yakın yeri tercih etmedi, ne garip değil mi?
Translate from Turkish to English

Yolu bilmeyen beni uzakta bıraktı fakat yolu bilen U dönüşü yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom uzakta çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Uzakta mıydın?
Translate from Turkish to English

Tom senden uzakta mı yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Tom senin yaşadığın yerden uzakta mı yaşar?
Translate from Turkish to English

Tom buradan uzakta mı yaşar?
Translate from Turkish to English

Tom uzakta.
Translate from Turkish to English

Tom uzakta tökezledi.
Translate from Turkish to English

Plaj buradan uzakta değil.
Translate from Turkish to English

Onun ne kadar uzakta olduğunu bilmem gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Buradan yaklaşık bir mil uzakta yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom çalıştığı yerden çok uzakta olmayan bir daire bulmalı.
Translate from Turkish to English

Babam evden uzakta.
Translate from Turkish to English

O, uzakta yaşamıyor.
Translate from Turkish to English

O ne kadar uzakta?
Translate from Turkish to English

Uzakta kalmalıydın.
Translate from Turkish to English

Boston'a ne kadar uzakta?
Translate from Turkish to English

Burası Boston'a ne kadar uzakta?
Translate from Turkish to English

Boston Şikago'ya ne kadar uzakta?
Translate from Turkish to English

Boston Şikago'dan ne kadar uzakta?
Translate from Turkish to English

Boston uzakta mı?
Translate from Turkish to English

O uzakta yaşıyor bu yüzden birbirimizi sadece haftada birkaç kez görürüz.
Translate from Turkish to English

Tom buradan uzakta olmayan küçük bir kasabada büyüdü.
Translate from Turkish to English

Buradan uzakta olmayan büyük bir süpermarket var.
Translate from Turkish to English

Yaşadığım yerden çok uzakta olmayan bir yüzme havuzu var.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: söyle, ana, dilim, hoşuna, gidiyor, Gök, mavidir, Bulutlar, mavi, gökte.