Turkish example sentences with "tutmaya"

Learn how to use tutmaya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Geçen pazartesi balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Babamla birlikte balık tutmaya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık nehirde balık tutmaya giderim.
Translate from Turkish to English

Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
Translate from Turkish to English

Kötü hava balık tutmaya gitmemi engelledi.
Translate from Turkish to English

Hava güzel olursa, nehirde balık tutmaya gideceğim.
Translate from Turkish to English

Benimle birlikte balık tutmaya gitmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Babam balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
Translate from Turkish to English

Tom çoğunlukla nehirde balık tutmaya gider.
Translate from Turkish to English

Tom balık tutmaya gitti, ama bir şey yakalamadı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birlikte balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Dün nehirde balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Tom gözyaşlarını tutmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English

Nehirde balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Son kez balık tutmaya gittiğinde bir şey yakaladın mı?
Translate from Turkish to English

Eğer yarın balık tutmaya gitmezsen, ben de gitmem.
Translate from Turkish to English

Ben balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

O sık sık balık tutmaya giderdi.
Translate from Turkish to English

Ben onunla birlikte balık tutmaya gidiyorum.
Translate from Turkish to English

O, bir günlük tutmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi sıcak tutmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık onlarla birlikte balık tutmaya giderim.
Translate from Turkish to English

Balık tutmaya gitmemizi önerdim.
Translate from Turkish to English

Yüzmeye ya da balık tutmaya gidebilirsin.
Translate from Turkish to English

Benimle birlikte balık tutmaya gider misin?
Translate from Turkish to English

O, tenis oynama yerine balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Bir çocukken, onunla balık tutmaya giderdim.
Translate from Turkish to English

Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık onunla balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Arada bir balık tutmaya gideriz.
Translate from Turkish to English

O, günaşırı balık tutmaya gider.
Translate from Turkish to English

Sık sık o nehre balık tutmaya giderim.
Translate from Turkish to English

Babam sık sık balık tutmaya giderdi.
Translate from Turkish to English

Bill günaşırı balık tutmaya gider.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim her hafta sonu balık tutmaya gider.
Translate from Turkish to English

Babam boş olduğunda balık tutmaya gider.
Translate from Turkish to English

Evde kalmayı balık tutmaya tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Mümkünse, balık tutmaya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Balık tutmaya gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Bugün Pazar olsa, balık tutmaya giderim.
Translate from Turkish to English

Yarın balık tutmaya gidersen, ben de giderim.
Translate from Turkish to English

Bu yıl bir günlük tutmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English

Hava güzeldi, bu yüzden balık tutmaya gittik.
Translate from Turkish to English

Balık tutmaya gelince, o bir uzmandır.
Translate from Turkish to English

Sırlarımı gizli tutmaya söz veriyor musun?
Translate from Turkish to English

Balık tutmaya gitmek için bu sabah erken kalktım.
Translate from Turkish to English

Geçen gün hayatımda ilk kez balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Tom bu yıl günlük tutmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom şafaktan hemen önce balık tutmaya gitmek için ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Planını gizli tutmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Köyün yakınındaki bir nehirde balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşimle nehirde balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Bugün Pazar olsa, balık tutmaya gideriz.
Translate from Turkish to English

Her gün günlük tutmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Balık tutmaya gidebilir miyiz?
Translate from Turkish to English

Onu aşağıda tutmaya çalış.
Translate from Turkish to English

Balık tutmaya tahammül edemem.
Translate from Turkish to English

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Kurumu 1990'da kayıt tutmaya başladığından beri, yiyecek fiyatları en yüksek seviyesindedir.
Translate from Turkish to English

Zaman zaman balık tutmaya gideriz.
Translate from Turkish to English

Tom balık tutmaya gitmedi.
Translate from Turkish to English

Bir şeyi tutmaya çalış.
Translate from Turkish to English

Okul günlerimde balık tutmaya giderdim.
Translate from Turkish to English

Burada balık tutmaya izin verilmez.
Translate from Turkish to English

Ölüm orucu tutmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English

Balık tutmaya oldukça sık giderdim ama şimdi nadiren gidiyorum.
Translate from Turkish to English

Jim iskeleden balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Bizimle balık tutmaya gelir misin?
Translate from Turkish to English

Sen ve Tom birlikte balık tutmaya giderdiniz, değil mi?
Translate from Turkish to English

Ruhsatın olmadan balık tutmaya gitmemelisin.
Translate from Turkish to English

Tom hayatında hiç balık tutmaya gitmedi.
Translate from Turkish to English

Sırlarını gizli tutmaya söz veriyorum.
Translate from Turkish to English

Bir avukat tutmaya gücün yetmiyorsa, size biri atanacaktır.
Translate from Turkish to English

Bazen balık tutmaya gideriz.
Translate from Turkish to English

O, hava güzel olduğunda sık sık balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Okul zamanımda balık tutmaya giderdim.
Translate from Turkish to English

Tom balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Benimle balık tutmaya gitmek istiyor musun?
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu işin yoksa bizimle balık tutmaya gelsene.
Translate from Turkish to English

Baba balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Bugün balık tutmaya gitmemeliydin.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta sonu Tom'la balık tutmaya gitmedim.
Translate from Turkish to English

Ben bir çocukken, balık tutmaya giderdim.
Translate from Turkish to English

Gelecek hafta sonu bizimle balık tutmaya gidebilip gidemeyeceğini bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Tom'un balık tutmaya gitmesine izin vermeliydim.
Translate from Turkish to English

O balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Şapkalarını tutmaya çalış.
Translate from Turkish to English

Hiç mızrakla balık tutmaya gittin mi?
Translate from Turkish to English

Sık sık gölde balık tutmaya giderdim.
Translate from Turkish to English

Bugün pazar olsa balık tutmaya giderim.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağmasa balık tutmaya giderim.
Translate from Turkish to English

Uyarımıza rağmen balık tutmaya giderdi.
Translate from Turkish to English

Cumartesi öğleden sonra balık tutmaya gider misin?
Translate from Turkish to English

Pazar günleri, erken kalkardık ve balık tutmaya giderdik.
Translate from Turkish to English

O bir çocukken, pazar günleri balık tutmaya giderdi.
Translate from Turkish to English

O sık sık nehirde balık tutmaya giderdi.
Translate from Turkish to English

Pazar günü, balık tutmaya gitmek için erken kalkardık.
Translate from Turkish to English

O dışarı balık tutmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Onlarla balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Onunla balık tutmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: zarar, verecektir, okulunu, samimiyetle, seviyor, gidebilir, miyiz, Ne, , yapıyorsun.