Learn how to use telafi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.
Translate from Turkish to English
Kaybı telafi etmek için çok çalıştım.
Translate from Turkish to English
Kaybı telafi etmek zorundaydım.
Translate from Turkish to English
Ülke, dış ticaret açığını telafi etmek için çok çabalıyor.
Translate from Turkish to English
Elimden geldiğince çok çalışarak kaybolan zamanı telafi edeceğim.
Translate from Turkish to English
Kaybedilen zamanı telafi etmen gerekir.
Translate from Turkish to English
Kaybı telafi etmeliyim.
Translate from Turkish to English
Hastanedeki tatsız deneyimleri telafi etmek için, Tom onun için faydalı olandan biraz daha fazla içti.
Translate from Turkish to English
Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
Translate from Turkish to English
Hastanedeki kötü deneyimlerini telafi etmek için, Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
Translate from Turkish to English
Bu yılın iyi hasatı geçen yılın kötü hasatını telafi edecektir.
Translate from Turkish to English
Kaybolan zamanı telafi etmeliyim.
Translate from Turkish to English
Kaybolan zamanı telafi ettim.
Translate from Turkish to English
O, zararı telafi etti.
Translate from Turkish to English
Kaybı telafi etmeliyiz.
Translate from Turkish to English
O, kaybı telafi edecek.
Translate from Turkish to English
Onu gelecek sefer telafi edeceğim.
Translate from Turkish to English
Kaybolan zamanı telafi etmeliyiz.
Translate from Turkish to English
Kayıp zamanı telafi etmek için daha sıkı çalışmalısın.
Translate from Turkish to English
Kaybı kim telafi edecek?
Translate from Turkish to English
Kaybedilen zamanı telafi etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Hatanı telafi etmen için artık çok geç.
Translate from Turkish to English
Keşke kayıp zamanı telafi edebilsem.
Translate from Turkish to English
Kayıp zamanı telafi etmek için çok çalışmalıyım.
Translate from Turkish to English
Kaybedilen zamanı telafi etmek zordur.
Translate from Turkish to English
Kaybedilen zamanı telafi etmek için çok çalışmalıyız.
Translate from Turkish to English
Kayıp zamanı telafi etmek için acele ettim.
Translate from Turkish to English
Uçak kaybedilen zamanı telafi etti mi?
Translate from Turkish to English
Kayıp gelecek ay telafi edilmeli.
Translate from Turkish to English
Hızlı koşarak kaybolan zamanı telafi etti.
Translate from Turkish to English
Çok çalışarak kaybedilen zamanı telafi etti.
Translate from Turkish to English
Hükümet, kaybı telafi etmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English
Kaybettiğin zamanı telafi etmelisin.
Translate from Turkish to English
Hızlı sürerek kaybedilen zamanı telafi etmeliyim.
Translate from Turkish to English
Kayıp zamanı telafi etmek için çok çalışıyoruz.
Translate from Turkish to English
Arabana yaptığım hasarı telafi edeceğim.
Translate from Turkish to English
Onun geçmişteki hatalarını hiçbir şey telafi etmeyecektir.
Translate from Turkish to English
Kayıp zamanı telafi etmeliyiz.
Translate from Turkish to English
Ben onu telafi edeceğim.
Translate from Turkish to English
Tom telafi edilmeyi hak ediyor.
Translate from Turkish to English
Boşa geçen zamanı telafi etmek zor.
Translate from Turkish to English
Sigorta şirketi zarar için onu telafi edecek.
Translate from Turkish to English
Her şeyi telafi edeceğim.
Translate from Turkish to English
Hemen bu durumu telafi etmeliyiz.
Translate from Turkish to English
Günahlarımı telafi etmem için, Allah bana bu şansı verdi.
Translate from Turkish to English
Kaybolan zamanı telafi etmek için acele ediyorduk.
Translate from Turkish to English
Tren yerine bir uçağa binerek kayıp zamanı telafi edebilirsin.
Translate from Turkish to English
Onu telafi etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Translate from Turkish to English
Tom kayıp zamanı telafi etmek için acele etti.
Translate from Turkish to English
Telafi edecek çok şeyim var.
Translate from Turkish to English
Sizi hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum fakat bunu telafi edeceğim.
Translate from Turkish to English
Bunu senin için telafi edeyim.
Translate from Turkish to English
Tom telafi etmek için ne yaptı?
Translate from Turkish to English
Biz telafi etmeye çalışmıyoruz.
Translate from Turkish to English
Tom telafi etmek için söz verdi.
Translate from Turkish to English
Nasıl telafi etmeyi planlıyorsun?
Translate from Turkish to English
Şimdi telafi etme zamanı.
Translate from Turkish to English
Ben telafi etmeye hazırım.
Translate from Turkish to English
Tom iyi bir baba olmadığının farkında ve telafi etmeye çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Yaptığım her şeyi telafi etmek için bir gönüllü olarak çalışmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom kendi web sitesinde alenen özür dileyerek telafi etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Listemdeki insanların çoğuna zaten telafi yaptım.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi akşam yemeğine götürerek telafi etti.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den telafi etmeye ve özür dilemeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom telafi etmek için çok geç olmadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary birbirlerini telafi etti.
Translate from Turkish to English
Davranışımı telafi etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi telafi ettiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom telafi etmek istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom telafi etmesi gerektiğini hissetti.
Translate from Turkish to English
Kayıp zamanı telafi edemezsin.
Translate from Turkish to English
Telafi etmek için asla çok geç değil.
Translate from Turkish to English
Ben telafi etmek isterim.
Translate from Turkish to English
O, deneyim eksikliğini telafi etmek için çok çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom onları küçükken çok ihmal ettikleri için onun çocukları ile telafi etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom yetimhanenin bina fonuna katkıda bulunarak telafi etmeye çalışmıştır.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye özür dilemesini ve telafi etmesini önerdi.
Translate from Turkish to English
Telafi etmek rehabilitasyona doğru ilk adımdır.
Translate from Turkish to English
Yapılan zararı telafi etmek için asla çok fazla geç değildir.
Translate from Turkish to English
Tom telafi etme sürecine başlamak istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile telafi etmeye kalkıştı.
Translate from Turkish to English
Boşa harcanmış zaman telafi edilemez.
Translate from Turkish to English
Bunu telafi etmelisin.
Translate from Turkish to English
Pahalı yemekler uyku eksikliğini telafi edemez.
Translate from Turkish to English
Kayıp zamanı telafi etmem gerekiyor.
Translate from Turkish to English
Kayıp zamanı telafi etmemiz gerekiyor.
Translate from Turkish to English
Tom kayıp zamanı telafi etmeye çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Kaybı gelecek hafta telafi etmelisin.
Translate from Turkish to English
Bizim için kayıp zamanı telafi etmenin mümkün olmadığını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Kayıp zamanı telafi etmek için çok çalışmam gerekiyor.
Translate from Turkish to English
Biz onun kaybı telafi etmesi gerektiğini önerdik.
Translate from Turkish to English
Mümkün olduğunca çok çalışarak kayıp zamanı telafi edeceğim.
Translate from Turkish to English
Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Sana bunu telafi edeceğime yemin ederim.
Translate from Turkish to English
Bunu senin için telafi edebilir miyim?
Translate from Turkish to English
Ben sadece telafi etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom onu telafi ettiğimi sandı.
Translate from Turkish to English
Şirket yurt içi satışlarındaki bir gerilemeyi telafi etmek için ihracat pazarlarına yöneliyor.
Translate from Turkish to English
O, kayıp zamanı telafi etmek için acele etti.
Translate from Turkish to English
Ben bunu telafi etmiyorum.
Translate from Turkish to English
Kaybı telafi etmek için her şeyi yapmaya hazırım.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: kim, Amerika'da, arabalar, yolun, sağ, tarafını, kullanırlar, Kedi, mi, sordu.