Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybı telafi etmek için çok çalıştım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybı telafi etmek zorundaydım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ülke, dış ticaret açığını telafi etmek için çok çabalıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Elimden geldiğince çok çalışarak kaybolan zamanı telafi edeceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybedilen zamanı telafi etmen gerekir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybı telafi etmeliyim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hastanedeki tatsız deneyimleri telafi etmek için, Tom onun için faydalı olandan biraz daha fazla içti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hastanedeki kötü deneyimlerini telafi etmek için, Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bu yılın iyi hasatı geçen yılın kötü hasatını telafi edecektir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybolan zamanı telafi etmeliyim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybolan zamanı telafi ettim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, zararı telafi etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybı telafi etmeliyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, kaybı telafi edecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu gelecek sefer telafi edeceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybolan zamanı telafi etmeliyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kayıp zamanı telafi etmek için daha sıkı çalışmalısın.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybı kim telafi edecek?
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybedilen zamanı telafi etmeye çalıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hatanı telafi etmen için artık çok geç.
Translate from Türkçe to Türkçe

Keşke kayıp zamanı telafi edebilsem.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kayıp zamanı telafi etmek için çok çalışmalıyım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybedilen zamanı telafi etmek zordur.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybedilen zamanı telafi etmek için çok çalışmalıyız.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kayıp zamanı telafi etmek için acele ettim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Uçak kaybedilen zamanı telafi etti mi?
Translate from Türkçe to Türkçe

Kayıp gelecek ay telafi edilmeli.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hızlı koşarak kaybolan zamanı telafi etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Çok çalışarak kaybedilen zamanı telafi etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hükümet, kaybı telafi etmek zorunda kaldı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybettiğin zamanı telafi etmelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hızlı sürerek kaybedilen zamanı telafi etmeliyim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kayıp zamanı telafi etmek için çok çalışıyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Arabana yaptığım hasarı telafi edeceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onun geçmişteki hatalarını hiçbir şey telafi etmeyecektir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kayıp zamanı telafi etmeliyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben onu telafi edeceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom telafi edilmeyi hak ediyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Boşa geçen zamanı telafi etmek zor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sigorta şirketi zarar için onu telafi edecek.
Translate from Türkçe to Türkçe

Her şeyi telafi edeceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Hemen bu durumu telafi etmeliyiz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Günahlarımı telafi etmem için, Allah bana bu şansı verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybolan zamanı telafi etmek için acele ediyorduk.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tren yerine bir uçağa binerek kayıp zamanı telafi edebilirsin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Onu telafi etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kayıp zamanı telafi etmek için acele etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Telafi edecek çok şeyim var.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sizi hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum fakat bunu telafi edeceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu senin için telafi edeyim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom telafi etmek için ne yaptı?
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz telafi etmeye çalışmıyoruz.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom telafi etmek için söz verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Nasıl telafi etmeyi planlıyorsun?
Translate from Türkçe to Türkçe

Şimdi telafi etme zamanı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben telafi etmeye hazırım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom iyi bir baba olmadığının farkında ve telafi etmeye çalışıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yaptığım her şeyi telafi etmek için bir gönüllü olarak çalışmak istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kendi web sitesinde alenen özür dileyerek telafi etmeye çalıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Listemdeki insanların çoğuna zaten telafi yaptım.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi akşam yemeğine götürerek telafi etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'den telafi etmeye ve özür dilemeye çalıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom telafi etmek için çok geç olmadığını söylüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom ve Mary birbirlerini telafi etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Davranışımı telafi etmek istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'yi telafi ettiğini söylüyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom telafi etmek istediğini söyledi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom telafi etmesi gerektiğini hissetti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kayıp zamanı telafi edemezsin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Telafi etmek için asla çok geç değil.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben telafi etmek isterim.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, deneyim eksikliğini telafi etmek için çok çalıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onları küçükken çok ihmal ettikleri için onun çocukları ile telafi etmeye çalıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom yetimhanenin bina fonuna katkıda bulunarak telafi etmeye çalışmıştır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary'ye özür dilemesini ve telafi etmesini önerdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Telafi etmek rehabilitasyona doğru ilk adımdır.
Translate from Türkçe to Türkçe

Yapılan zararı telafi etmek için asla çok fazla geç değildir.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom telafi etme sürecine başlamak istiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom Mary ile telafi etmeye kalkıştı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Boşa harcanmış zaman telafi edilemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu telafi etmelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Pahalı yemekler uyku eksikliğini telafi edemez.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kayıp zamanı telafi etmem gerekiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kayıp zamanı telafi etmemiz gerekiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom kayıp zamanı telafi etmeye çalışıyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybı gelecek hafta telafi etmelisin.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bizim için kayıp zamanı telafi etmenin mümkün olmadığını düşünüyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kayıp zamanı telafi etmek için çok çalışmam gerekiyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

Biz onun kaybı telafi etmesi gerektiğini önerdik.
Translate from Türkçe to Türkçe

Mümkün olduğunca çok çalışarak kayıp zamanı telafi edeceğim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi.
Translate from Türkçe to Türkçe

Sana bunu telafi edeceğime yemin ederim.
Translate from Türkçe to Türkçe

Bunu senin için telafi edebilir miyim?
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben sadece telafi etmek istiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Tom onu telafi ettiğimi sandı.
Translate from Türkçe to Türkçe

Şirket yurt içi satışlarındaki bir gerilemeyi telafi etmek için ihracat pazarlarına yöneliyor.
Translate from Türkçe to Türkçe

O, kayıp zamanı telafi etmek için acele etti.
Translate from Türkçe to Türkçe

Ben bunu telafi etmiyorum.
Translate from Türkçe to Türkçe

Kaybı telafi etmek için her şeyi yapmaya hazırım.
Translate from Türkçe to Türkçe