Turkish example sentences with "tanıştım"

Learn how to use tanıştım in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Amerikalı bir kızla tanıştım.

Ben öğrenciyken onunla tanıştım.

Ben dün sizin babanızla tanıştım.

Ben bayanla Fransa'da tanıştım.

Onunla öğrenciyken tanıştım.

Ben, adı Tom olan genç bir adamla tanıştım.

Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.

Dün Amerikalı bir öğrenci ile tanıştım.

Dün bir restoranda onunla tesadüfen tanıştım.

Ben hoş insanlarla tanıştım.

Onunla önceki gün tanıştım.

İki yabancı ile tanıştım, biri Kanadalı idi ve diğeri İngiltereli.

Ben güzel insanlarla tanıştım.

Onunla dün tanıştım.

Dün gece onunla tanıştım.

Ben bir gün önce onunla tanıştım.

Onunla oldukça beklenmedik bir şekilde tanıştım.

Onunla daha önce tanıştım.

Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.

Yaşlı bir kadınla tanıştım.

Ben onunla şans eseri tanıştım.

Daha önce onunla tanıştım.

Onunla istasyonda tanıştım.

Ben Ken adında uzun boylu bir adamla tanıştım.

Onunla tesadüfen Tokyo'da tanıştım.

Bir trende şans eseri onunla tanıştım.

O, Japonya'dayken onunla tanıştım.

İstasyonun yanında yaşlı bir adamla tanıştım.

Onunla Fransa'da tanıştım.

Ben bir öğrenci iken onunla tanıştım.

Geçen gün âşık olabileceğimi düşündüğüm biriyle tanıştım.

Bütün hayatı boyunca restoranda hiç yemek yemediğini söyleyen bir adamla tanıştım.

Birkaç yıl önce sonbaharda onunla tanıştım.

Onunla az önce tanıştım.

Onunla ocak ayında tanıştım.

Ben onunla geçen kış tanıştım.

Onunla yolda tanıştım.

Bir kış günü onunla tanıştım.

Amerikan bir kızla tanıştım.

Partide Bay Kimura diye biriyle tanıştım.

Onunla geçen yıl bir partide tanıştım.

Onunla Meksika'da kaldığım sırada tanıştım.

Onunla mağazada tesadüfen tanıştım.

Onunla geçen yıl tanıştım.

Onunla buraya geldiğimde tanıştım.

Onunla Londra'da kalırken tanıştım.

Bugün yeni bir felsefe öğretmeni ile tanıştım.

Üç yıl önce kışın onunla tanıştım.

Eşimle bir partide tanıştım.

Baş yönetici ile tanıştım.

Onunla iki hafta önce tanıştım.

Onunla istasyonun yakınındaki bir kafede tanıştım.

Paris'te kalırken, tesadüfen onunla tanıştım.

Dün Tom ve Mary'yle tanıştım. İkisini de sevmedim.

Onunla yeni tanıştım.

Biriyle tanıştım.

Tom'la tanıştım.

Bana haberleri anlatan Meg ile tanıştım.

Onunla kışın tanıştım.

On üç yaşındayken Tom'la tanıştım.

Üç yaz önce Tom'la tanıştım.

Boston'da çalışırken Tom'la tanıştım.

Tom'la orada tanıştım.

Tom'la üç yıl önce tanıştım.

Boston'dayken Tom'la tanıştım.

Boston'da kalıyorken Tom'la tanıştım.

Geçen yaz Boston'a taşındıktan hemen sonra Tom'la tanıştım.

Geçen hafta Boston'da Tom'la tanıştım.

Sonunda onunla tanıştım.

Bugün sonunda Tom'la tanıştım.

Onunla tanıştım.

Bil bakalım kimle tanıştım bugün!

Tahmin et bugün kimle tanıştım!

Londra'da kalırken onunla tanıştım.

Onunla Tom'un evinde tanıştım.

Bugün yeni bir arkadaşla tanıştım.

Dün eski kız arkadaşlarından biriyle tanıştım.

Sempatik insanlarla tanıştım.

Ben zaten Tom'la tanıştım.

Bir kızla tanıştım.

Daha önce bu kızla tanıştım.

Karısıyla istasyonda tanıştım. Çok çekici.

Harvard'ta ikinci sınıf öğrencisi iken Tom'la tanıştım.

Bu arada dün senin bir arkadaşınla tanıştım.

Onlarla on üç yaşındayken tanıştım.

Onunla on üç yaşındayken tanıştım.

Onlarla Boston'da iken tanıştım.

Onunla Boston'dayken tanıştım.

Onlarla bu gece tanıştım.

Onunla bu gece tanıştım.

Onlarla üç yaz önce tanıştım.

Onunla üç yaz önce tanıştım.

Onlarla üç ay önce tanıştım.

Onunla üç ay önce tanıştım.

Onlarla orada tanıştım.

Onunla orada tanıştım.

Onlarla sadece bir kez tanıştım.

Onunla sadece bir kez tanıştım.

Onlarla daha önce bir kez tanıştım.

Dün gece onlarla tanıştım.

Düm gece onunla tanıştım.

Also check out the following words: kilise, Sam, Tom'dan, yaş, küçük, Lütfen, burayı, imzalayın, Zamanda, geçmişe.