Turkish example sentences with "sanırım"

Learn how to use sanırım in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.

Sanırım gerçeği biliyor.

Sanırım yakında tüm işleri bitirmiş olacaksınız.

Sanırım yatacağım.

Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun.

Sanırım sen haklısın.

Sanırım hapşıracağım... Bana bir mendil ver.

Sanırım onu ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.

Sanırım birlikte yaşamamız senin alışkanlıklarını etkiledi.

Sanırım mesleğime tutunabilirim.

Sanırım diyet yapsan iyi olur.

Sanırım masanın altında su var.

Sanırım onlar ithalatlara ağır bir vergi koymalılar.

Sanırım o otuzun üzerindedir.

Sanırım birisi oraya gitti.

Sanırım o hasta. Onun ateşi var.

Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.

Sanırım onun hayatı tehlikede.

Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci.

Bir trafik sıkışıklığı yakalanmazsak, sanırım zamanında orada olacağız.

Trafik sıkışıklığına yakalanmazsak, sanırım onu zamanında yapacağız.

Sanırım rüzgar ilerliyor.

Benim nasihatımı dinlememesi sanırım bir hataydı.

Sanırım birkaç gün buradan uzaklaşmalıyız.

Sanırım dişimde bir delik var.

Sanırım, haberi duymuş olacaksın.

Sanırım birlikte yaşamamız alışkanlıklarını etkiledi.

Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı.

Sanırım ihtiyacım olan şey sende var.

Sanırım şimdi gitmeliyim.

Sanırım onu yapamazsın.

Sanırım o, kırk yaşında.

Sanırım anladım.

Sanırım onun söylediği bir bakıma doğru.

Sanırım ondan özür dilemelisin.

Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.

Sanırım biletimi kaybettim.

Sanırım sen onu yapamazsın.

Sanırım yapabilirim.

Sanırım bir yarım saat daha beklememiz gerektiğini düşünüyorum.

O konuşurken, sanırım ben dalgındım.

Sanırım üşüyorum.

Sanırım cüzdanımı kaybettim.

Sanırım Malbork kalesi harika.

Sanırım, biri kapıyı çalıyor.

Arabayı ne zaman yıkayacaksın?- Sanırım bu hafta içerisinde.

Sanırım Juan María'yı seviyor.

Sanırım bir sonraki durakta ineceğiz.

Sanırım bir hata yaptın.

Sanırım şimdi gitmeliyiz.

Sanırım o Bay Brown'dur.

Sanırım ben senin kadar akıllı değilim.

Bu çılgınca gelebilir fakat sanırım ben hâlâ Mary'ye âşığım.

Bu çılgınca bir fikir gibi görünebilir ama sanırım hemen şu anda Tom'u ve Mary'yi ziyarete gitmeliyiz.

Sanırım, bu yüzden kaçarım.

Sanırım o denemeye değer.

Sanırım hangi yüzme kulübüne katılacağım fark etmez.

Sanırım o eve gitti.

Sanırım Tom'un Mary'ye karşı çıkma cesareti yok.

Sanırım Tom Mary'yi öldürmeye çalışacak.

Sanırım Tom lafı ağzında geveliyor.

Sanırım Tom yanlış kapı çalıyor.

Sanırım Tom kazanacak.

Sanırım vitaminler almalısın.

Sanırım yüzmelisin.

Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.

Sanırım üniversiteye gitmelisin.

Sanırım bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum

Sanırım daha iyi bir öğrenci olmak istiyorum.

Sanırım o, babasına benziyor.

Sanırım sen doğru yoldasın.

Sanırım Tom iyi bir karar verdi.

Sanırım Tom'un art niyeti yok.

Sanırım, Tom onunla başedebilir.

Sanırım, Tom daha iyi yapabilir.

İyi bir tercüman olmak için, sanırım Tom yeteneklerini biraz daha geliştirmeli.

Sanırım Tom, Mary'ye yetişemeyecek.

Sanırım Tom çevrimiçi çok fazla kişisel bilgi paylaşıyor.

Sanırım Tom senden hoşlanıyor.

Sanırım Tom, Mary'den hoşlanıyor.

Sanırım Tom senden çok şey öğrenebilirdi.

Sanırım Tom yapmak istediği bir şeyi başarabilirdi.

Sanırım, eğer uğraşırsa Tom onu yapabilir.

Sanırım Tom'un partiye yalnız gelmesi mümkün değil.

Sanırım Tom sana ne olduğunu söyledi.

Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.

Sanırım Tom sonunda insanların ona davranma tarzıyla başetmeyi öğrenecek.

Sanırım Tom sonunda vazgeçecek ve onu başka birine yaptıracak.

Sanırım sonunda Tom Mary'yi kovacak.

Sanırım Tom sonunda Mary'nin onun arkasından konuştuğunu anlayacak.

Sanırım sonunda Tom Mary'nin gerçekten ondan hoşlanmadığını anlayacak.

Sanırım sonunda Tom Mary'yi yeni bir motosiklet almaya izin vermeye ikna edecek.

Sanırım sonunda Tom yakalanacak ve hapishaneye konulacak.

Sanırım sonunda Tom ve Mary evlenecek.

Mademki saat sekiz, sanırım kısa zamanda okula gitmelisin.

Sanırım bu kitap okumaya değer.

Sanırım buradaki Tay yiyeceklerine baharat katılır bu yüzden Japonlar ondan hoşlanacaklar.

Biraz zaman alacak, fakat sanırım nasıl gitar çalınacağını öğrenebileceğim.

Sanırım senin bir çift yeni yürüyüş ayakkabıları alman gerekiyor.

Sanırım hâlâ çok zamanımız var.

Sanırım bir şey unuttum.

Also check out the following words: kahvaltını, gönderdiğini, sakızın, notlarının, dövmen, mırıldanan, Çocuklarınızın, yediğini, Bowling, Aşçılığı.