Turkish example sentences with "suya"

Learn how to use suya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
Translate from Turkish to English

Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
Translate from Turkish to English

Benim tatil planı suya düştü.
Translate from Turkish to English

Suya düşen yılana sarılır.
Translate from Turkish to English

Kaynayan suya biraz tuz koy.
Translate from Turkish to English

Projemiz suya düştü.
Translate from Turkish to English

Tom bir bardak suya bir parça kuru buz koydu.
Translate from Turkish to English

Tom rıhtımda ayaklarını suya sarkıtarak oturmayı sever.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk suya atlamak için kendini ikna edemedi.
Translate from Turkish to English

Tom suya daldı.
Translate from Turkish to English

O suya atladı.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk suya atladı.
Translate from Turkish to English

Bütün bitkilerin suya ve ışığa ihtiyacı vardır.
Translate from Turkish to English

Suya acil ihtiyaç vardır.
Translate from Turkish to English

Yiyecek ve suya acilen bir ihtiyaç vardır.
Translate from Turkish to English

Çocuk suya atladı.
Translate from Turkish to English

Fena halde suya ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Kanal'ı yüzerek geçme planları suya düştü.
Translate from Turkish to English

Benden önce suya gitti.
Translate from Turkish to English

Tatil planlarımız işlerimizin yoğunluğu nedeniyle suya düşeceğe benziyor.
Translate from Turkish to English

Fena halde suya ihtiyaçları vardı.
Translate from Turkish to English

Suya düştü ve boğuldu.
Translate from Turkish to English

Üzerinde çalıştığım anlaşma suya düştü.
Translate from Turkish to English

Buz eridiğinde tekrar suya dönüşür.
Translate from Turkish to English

Çocuk suya girmeye korktu.
Translate from Turkish to English

Biraz suya ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Yumurtayı kaynar suya koy.
Translate from Turkish to English

Sanırım daha çok suya ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Tom bir kedi ve kediler suya girmekten hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Suya ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Kuş kafasını suya daldırdı.
Translate from Turkish to English

Suya ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Tom'un suya ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Tom'un suya ihtiyacı vardı.
Translate from Turkish to English

Biraz daha suya ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Tom suya daldı ve elinden geldiği kadar hızlı yüzdü.
Translate from Turkish to English

Neden suya girmiyorsun?
Translate from Turkish to English

Suya atladım ve nehrin diğer tarafına yüzdüm.
Translate from Turkish to English

Genç prensesin ayağı kaydı ve suya düştü.
Translate from Turkish to English

Bizim planlar son dakikada suya düştü.
Translate from Turkish to English

Suya daldım.
Translate from Turkish to English

Katı suya buz denir.
Translate from Turkish to English

Köpekbalığı dolu suya düştü.
Translate from Turkish to English

Planımız suya düştü.
Translate from Turkish to English

Planlarını suya düşürdüğüm için üzgünüm.
Translate from Turkish to English

Suya düşme tehlikesi ile karşı karşıyaydı.
Translate from Turkish to English

Yıldırım suya değdiği zaman ne olur?
Translate from Turkish to English

Bu pastayı yapabilmek için una, suya ve yumurtaya ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Başını suya daldırıp çıkar.
Translate from Turkish to English

Biraz suya ihtiyacın var mı?
Translate from Turkish to English

Elbiseleriyle suya atladı.
Translate from Turkish to English

Tom suya baktı.
Translate from Turkish to English

Tom bulanık suya baktı.
Translate from Turkish to English

Tom giysileri ile suya atladı.
Translate from Turkish to English

Plan bozuldu, her şey suya düştü.
Translate from Turkish to English

Bir atı suya götürebilirsin ama ona su içiremezsin.
Translate from Turkish to English

Suya düştüm.
Translate from Turkish to English

Biz her gün suya gireriz.
Translate from Turkish to English

Tanker törenin ardından suya indirildi.
Translate from Turkish to English

Filizlenmek için, tohumların hava ve suya ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Küçük kızı kurtarmak için onun suya atlaması ne cesaret!
Translate from Turkish to English

Denizaltı suya daldı.
Translate from Turkish to English

Tom sıcak metali soğuk suya daldırdı.
Translate from Turkish to English

Tom suya daldı ve diğer tarafa yüzdü.
Translate from Turkish to English

Bu bitki çok suya ihtiyaç duyar.
Translate from Turkish to English

Hepimiz aynı zamanda suya atladık.
Translate from Turkish to English

Tom salı suya doğru itti.
Translate from Turkish to English

Kameram suya dayanıklıdır.
Translate from Turkish to English

Bir bardak suya ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Çiçek ve ağaçlar temiz hava ve taze suya ihtiyaç duyarlar.
Translate from Turkish to English

Bitki yaşamı için, suya ek olarak güneş ışığı kesinlikle gereklidir.
Translate from Turkish to English

Yüzmeyi öğreninceye kadar suya yaklaşma.
Translate from Turkish to English

Tom suya atladı.
Translate from Turkish to English

Suya ihtiyacımız olacak.
Translate from Turkish to English

Tom ayaklarını suya sarkıtarak iskelede oturdu.
Translate from Turkish to English

Suya atlayalım.
Translate from Turkish to English

Tom soğuk suya atlamak istemedi.
Translate from Turkish to English

Bu, suya benzemiyor.
Translate from Turkish to English

Afrika'daki birçok insanın temiz suya ulaşımı yoktur.
Translate from Turkish to English

Yüzücüler suya giriyor.
Translate from Turkish to English

Tom tramplenden suya atladı.
Translate from Turkish to English

Tom bir sıçrama ile suya atladı.
Translate from Turkish to English

Onlar suya atladı.
Translate from Turkish to English

Senin tenisçi dirseğin var. Kolunu sıcak suya batır.
Translate from Turkish to English

Yüksek yerden suya atlarken dik girmek gerek. Yoksa öldürür.
Translate from Turkish to English

Bizim temiz havaya ihtiyacımız olduğu gibi, balıkların da temiz suya ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

İki kurbağa dere kenarında otururken yağmur yağmaya başlar. Kurbağalardan biri diğerine şöyle der: "Çabuk suya gir, yoksa ıslanacağız."
Translate from Turkish to English

Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve suya ihtiyacı vardır.
Translate from Turkish to English

Dünya çapında yaklaşık bir milyar insanın temiz, güvenli suya erişimi yok.
Translate from Turkish to English

Sadece biraz suya ihtiyacım vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un biraz suya ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Tom suya düştü.
Translate from Turkish to English

Tom cankurtaran göreve başlayıncaya kadar suya girmek istemiyor.
Translate from Turkish to English

Tom balığın kancasını çıkardı ve onu suya geri bıraktı.
Translate from Turkish to English

Tom suya düşüp boğuldu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin taşları suya atışını izledi.
Translate from Turkish to English

Şiddetli yağmur yüzünden planlarım tamamen suya düştü.
Translate from Turkish to English

Ayaklarını suya sarkıttı.
Translate from Turkish to English

Tom giysilerini çıkarmadan suya atladı.
Translate from Turkish to English

Bütün bitkiler suya ve ışığa ihtiyaç duyarlar.
Translate from Turkish to English

Makarnayı kaynayan suya atın.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Faturayı, ödemediği, suyu, kestiler, Güller, açıyor, kimin, olursa, ona, et.