Turkish example sentences with "sesi"

Learn how to use sesi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Tony'nin güzel bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
Translate from Turkish to English

Şemsi Paşa pasajında sesi büzüşesiceler.
Translate from Turkish to English

Betty'nin tatlı bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Modern Yunanca'da harfleri birleştirerek sesler oluşturabilirsiniz. Örneğin "b" sesi için μπ'yi, "d" sesi için ντ'yi, "g" sesi için γκ'yi ve "c" sesi için ise τζ'yi kullanabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Modern Yunanca'da harfleri birleştirerek sesler oluşturabilirsiniz. Örneğin "b" sesi için μπ'yi, "d" sesi için ντ'yi, "g" sesi için γκ'yi ve "c" sesi için ise τζ'yi kullanabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Modern Yunanca'da harfleri birleştirerek sesler oluşturabilirsiniz. Örneğin "b" sesi için μπ'yi, "d" sesi için ντ'yi, "g" sesi için γκ'yi ve "c" sesi için ise τζ'yi kullanabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Modern Yunanca'da harfleri birleştirerek sesler oluşturabilirsiniz. Örneğin "b" sesi için μπ'yi, "d" sesi için ντ'yi, "g" sesi için γκ'yi ve "c" sesi için ise τζ'yi kullanabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Sesi nasıl ayarlayacağımı bana söyleyebilir misiniz?
Translate from Turkish to English

Onun sesi öfkeden titriyordu.
Translate from Turkish to English

Sesi dinlemek için hoş.
Translate from Turkish to English

Onun sesi yumuşak ve güzeldi.
Translate from Turkish to English

Lütfen sesi kısın.
Translate from Turkish to English

Ben sesi nasıl düzeltebilirim?
Translate from Turkish to English

Benim için sürpriz oldu, güzel bir sesi vardı.
Translate from Turkish to English

Ben şimdi bir silah sesi duydum.
Translate from Turkish to English

Radyonun sesi çok yüksek. Lütfen sesi kısın.
Translate from Turkish to English

Radyonun sesi çok yüksek. Lütfen sesi kısın.
Translate from Turkish to English

Tom sesi çıktığı kadar çığlık attı.
Translate from Turkish to English

Onun çok iyi bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Tom bir silah sesi duyduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle geçen ay onu ziyaret ettiğimizde göründüğünden daha iyi görünüyordu ve sesi daha iyi çıkıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un kesinlikle güzel bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Bir erkek sesi duydum ve onun Tom'unkine benzediğini düşündüm.
Translate from Turkish to English

Onun sesi çok güzel geliyor.
Translate from Turkish to English

Sesi hâlâ kulaklarımda çınlıyor.
Translate from Turkish to English

O sesi duydun mu?
Translate from Turkish to English

Tony'nin sesi güzel.
Translate from Turkish to English

O bir bağırma sesi duydu.
Translate from Turkish to English

Kilimler sesi absorbe eder.
Translate from Turkish to English

Sesi açın.
Translate from Turkish to English

Onun derin bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüksek bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Tom'un pes bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Radyonun sesi çok yüksek.
Translate from Turkish to English

Sesi duyamıyor musun?
Translate from Turkish to English

Lütfen sesi aç.
Translate from Turkish to English

Piyanonun iyi bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Onun güzel bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Sesi kısar mısın?
Translate from Turkish to English

Kapıda bir vurma sesi duydum.
Translate from Turkish to English

Savaş sesi duydum.
Translate from Turkish to English

Tom'un çok tiz bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Onun yumuşak ve net bir sesi vardır.
Translate from Turkish to English

Onun tatlı bir sesi vardır.
Translate from Turkish to English

O televizyonun sesi çok yüksek.
Translate from Turkish to English

Sesi iyi duyamadım.
Translate from Turkish to English

Sesi öfkeden titriyordu.
Translate from Turkish to English

Öğretmenimin çok yumuşak bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Çalan bir zil sesi duydum.
Translate from Turkish to English

Öğretmenin yüksek, net bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Opera sanatçısının güzel bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Bağırma sesi giderek zayıfladı.
Translate from Turkish to English

Kızın sesi gittikçe zayıfladı.
Translate from Turkish to English

Radyo spikerinin erkeksi bir sesi vardı.
Translate from Turkish to English

Yan odadaki sesi duymadın mı?
Translate from Turkish to English

Radyonun sesi çok yüksek. Sesi kısın.
Translate from Turkish to English

Radyonun sesi çok yüksek. Sesi kısın.
Translate from Turkish to English

Amerikanın sesi Washington'dan yayın yapar.
Translate from Turkish to English

Lütfen sesi biraz daha kısın.
Translate from Turkish to English

Son derece etkileyici bir sesi var.
Translate from Turkish to English

O, Baba'nın sesi.
Translate from Turkish to English

Bir silah sesi duydum.
Translate from Turkish to English

O her gece silah sesi duyar.
Translate from Turkish to English

Telefona kulaklık taktığımızda onun radyo kanallarını çekmesi ve sesi kulaklığa aktarması gerekmez mi?
Translate from Turkish to English

Bülbülün sesi güzel değil mi?
Translate from Turkish to English

Bir düşme sesi duydum.
Translate from Turkish to English

Onlar silah sesi duydular.
Translate from Turkish to English

Silah sesi duyduk.
Translate from Turkish to English

Atların sesi duyuluyordu.
Translate from Turkish to English

Bugün telefonla konuştuğun bayanın sesi tanıdık geldi.
Translate from Turkish to English

O, Tom'un sesi.
Translate from Turkish to English

Onun sesi azaldı ve sessiz kaldı.
Translate from Turkish to English

İki kişi bir silah sesi duyduğunu söylüyorlar.
Translate from Turkish to English

Sesi azaltmanızın sakıncası var mı?
Translate from Turkish to English

Trenin sesi azalarak kayboldu.
Translate from Turkish to English

Arka planda çalan hoş bir gitar sesi vardı.
Translate from Turkish to English

Ölüm perisi kan donduran bir çığlık sesi çıkardı.
Translate from Turkish to English

Sesi duydu.
Translate from Turkish to English

O sesi daha önce hiç duymadım.
Translate from Turkish to English

O sesi daha önce duydum.
Translate from Turkish to English

O şarkıcının berbat bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Çok iyi bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Bir elin nesi var? İki elin sesi var.
Translate from Turkish to English

Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti.
Translate from Turkish to English

Geçit töreninin sesi gittikçe kayboldu.
Translate from Turkish to English

Onun sesi kısıldı.
Translate from Turkish to English

Onun sesi yumuşadı.
Translate from Turkish to English

Bir düşme sesi duyduğumu sandım.
Translate from Turkish to English

Aniden bir silah sesi duyduk.
Translate from Turkish to English

Birden bir çığlık sesi duydum.
Translate from Turkish to English

Kızın yüksek bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Şarkıcı Carla'nın harika bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Tom bir araba kapısına ait çarpma sesi duydu.
Translate from Turkish to English

Korkmuş görünüşünün aksine, sesi sakin ve yumuşaktı.
Translate from Turkish to English

Büyüleyici bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Maria Callas'ın güzel bir sesi var.
Translate from Turkish to English

Senden başka bir cık cık sesi duymak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Şarkıcının güzel bir opera sesi var, ama gençlerin onu tutacağını sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu sesi yapan ne?
Translate from Turkish to English

Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: sigaradan, çıkan, duman, miktarı, hiç, fena, tanrım, görüyorum, Eve, dönerken.