Turkish example sentences with "sende"

Learn how to use sende in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sıra sende.

Stevie Wonder'ın yeni albümü sende var mı?

Sende hata yok.

Sanırım ihtiyacım olan şey sende var.

Ben sende yanlış bir şey olduğunu düşünüyorum.

Hamle sırası sende.

Biz elim sende gibi oyunlar oynardık.

Sende neler yeni?

Git patronunun karşısına dikil diyeceğim ama nerede sende o yürek?

Yoruluyorum. Araba sürme sırası sende.

Sende Tom'un hiç fotoğrafı var mı acaba?

Bulaşıkları yıkama sırası sende. Dün ben yıkamıştım.

Ben yapabileceğimi yaptım. Şimdi sıra sende.

Madem karar alma yetkisi sende, sen de dik durmalıydın.

Pasaportun sende mi?

Sende hazetmediğim bir şey var.

Neden Tom'un anahtarları sende?

Sende onların adresi var mı?

Sende kalsın.

Bu kelimeyi anlamadım. Sende sözlük var mı?

O şapka sende iyi görünüyor.

Çöpü çıkarma sırası sende.

Evi temizleme sırası sende.

Bulaşıkları yıkama süresi sende.

Sende Tom'un fotoğrafı var mı?

Ben gerçekten sende hayal kırıklığına uğradım.

Sende aradığımı bulamadım.

Şanslısın, Tom'un sorunları sende yok.

Sana verdiğim notlar hâlâ sende mi?

Sende bu yeni kitap var mı?

Şimdi servis sırası sende.

Sende istediğim bir şey var.

Anahtarım hâlâ sende mi?

Bir şeyler yap karışmayacağım, sorumluluk sende nasıl olsa.

Sende baş ağrısı var mı?

O kravat sende gerçekten iyi duruyor.

Komuta artık sende değil.

Onun telefon numarası sende var mı?

Bant sende mi?

Kaset sende mi?

Mavi kutu sende mi?

Sakın yanlış anlama, kendimi yitirmiş değilim; sadece sende kayboldum o kadar.

O elbise sende gerçekten hoş görünüyor.

Yanlış hesaplar yapmak sende alışkanlık hâline gelmiş.

Tom, çöpü dışarı koyma sırası şimdi sende diyor.

En son, onu sende gördüm.

Sende diğer CD'ler var mı?

Bana bir sır anlatma sırası sende.

Kağıtları karma sırası sende.

Onun yerine başını tıraş etmeye ne dersin? Sanırım sende iyi görünürdü.

Sende o raporun bir kopyası var mı?

Eşyalarım sende kalsın.

Başka var mı sende?

Tom'un numarası sende var mı?

Ben sende bu istikrarı görmüyorum.

Ben sende bu azmi görmüyorum.

Sende ondan ne kadar var?

Sende Tom'un resmi var mı?

Sende büyükdede ve büyükninelerinin hiç resmi var mı?

Sende Tom'un başka resimleri var mı?

Tom'un sende hiç resmi var mı?

Sende hiç Tom ve Mary'nin birlikte resimleri var mı?

Sende hiç Tom'un çocukluk resimleri var mı?

Tom'un dairesinin anahtarı hala sende mi?

Konuşma sırası sende.

Şimdi top sende!

E-posta adresim sende var, değil mi?

"Bunu giyemem." "Neden olmasın? Sende harika durdu."

Bu sende neyi canlandırıyor?

Tom sende ne görüyor?

Kulağım sende değildi. Tane tane anlatabilir misin?

Kyoto şehrinin haritası var mı sende?

Sende Tom'un adresi var mı?

Anahtarım hala sende mi?

Yakında sıra sende, Beşar!

Anahtar nerede? Oh, o sende.

Benim numaram sende var. Bir ara beni ara.

Onu aramak istiyorum. Onun numarası sende var mı?

Bir kibrit istiyorum. Sende var mı?

Sende bunun başka renklisi var mı?

Sende son sürüm var mı?

Sende kaç tane var?

Onu aramak istiyorum. Sende onun telefon numarası var mı?

Sende Tom'un telefon numarası var mı?

Kitabım sende mi?

Sende hiç terbiye yok.

Sende jinjivit var.

Sende diş eti iltihabı var.

Ben diğer çocuklarla elim sende oynamak istedim ama onlar bana izin vermediler.

Sende bir sporcu vücudu var.

Neden sende hiç yok?

Gözüm sadece sende.

Sende kalabilir.

Sende yok.

Sanırım şemsiyem sende.

Okuma sırası sende.

Eğer sende varsa bana biraz ödünç para ver.

Sende daha ucuz bir şey var mı?

Sıra sende, Jim.

Sende bu gömleğin siyah olanı var mı?

Sende daha büyük bir tane var mı?

Also check out the following words: solmuş, özledim, treni, kaçırıyordum, gece, kalmak, Mümkün, , ilginç, Japonya'ya.