Turkish example sentences with "seçim"

Learn how to use seçim in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.
Translate from Turkish to English

1880 yılının seçim kampanyası heyecan verici değildi.
Translate from Turkish to English

Onur ve ölüm arasında bir seçim yapmalısın.
Translate from Turkish to English

1864 yılında Lincoln yeniden seçim için aday olmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Bay Sato bana seçim hakkında birçok soru sordu.
Translate from Turkish to English

O, bu seçim için uzun ve aşırı düşündü. Sevdiği ülke için çok uzun ve aşırı düşündü.
Translate from Turkish to English

Yakında bir seçim olacağını söyleniyor.
Translate from Turkish to English

Tom şeref ve ölüm arasında seçim yapmalı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin doğru bir seçim yaptığına inanıyor.
Translate from Turkish to English

Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
Translate from Turkish to English

Seçim günü soğuk ve yağışlıydı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin doğru seçim yaptığını düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Oyna ya da ders çalış - seçim senindir.
Translate from Turkish to English

Mary seçim sonuçlarını öğrendiğinde mutlu hissetti.
Translate from Turkish to English

Mantıklı bir seçim yaptın.
Translate from Turkish to English

Seçim tamamen size kalmış.
Translate from Turkish to English

Seçim çok yakındı.
Translate from Turkish to English

Bununla şunun arasında seçim yap.
Translate from Turkish to English

Seçim kasım ayındaydı.
Translate from Turkish to English

İkisi arasında seçim yapmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Bugün Polonya'da seçim günüdür.
Translate from Turkish to English

Bu ikisi arasında seçim yap.
Translate from Turkish to English

Gelecek yıl seçim yılıdır.
Translate from Turkish to English

Seçim günü, seçmenler Nixon'u seçti.
Translate from Turkish to English

Truman seçim gününe kadar mücadele etti.
Translate from Turkish to English

Bir genel seçim mayıs ayında düzenlenecek.
Translate from Turkish to English

Seçim sonuçları son derece yakın.
Translate from Turkish to English

Lütfen bununla onun arasında seçim yap.
Translate from Turkish to English

Seçim size kalmış.
Translate from Turkish to English

Bence doğru seçim yaptın.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary arasında bir seçim yapmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tek eşlilik veya çok eşlilik arasında bir seçim mi yapmalı insan?
Translate from Turkish to English

Tom çok kötü bir seçim yaptı.
Translate from Turkish to English

Bir seçim daha yap.
Translate from Turkish to English

Bir seçim yap.
Translate from Turkish to English

Her seçim bir çaredir aslında.
Translate from Turkish to English

Bu akıllıca bir seçim.
Translate from Turkish to English

Bütün yapman gereken şey bir seçim yapmaktır.
Translate from Turkish to English

Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Onlara seçim hakkı bırakmayacaksın.
Translate from Turkish to English

Risk almamız gerekebilir ya da durumun daha kötüye gitmesine seyirci kalırız; seçim sizin.
Translate from Turkish to English

Seçim sonuçları şüphelidir.
Translate from Turkish to English

Ülkedeki devlet başkanlığı adaylarından biri seçim arifesinde saldırıya uğradı.
Translate from Turkish to English

Tom bir seçim yaptı.
Translate from Turkish to English

Bir seçim yapman gerek.
Translate from Turkish to English

Seçim sonuçları daha bilinmiyor.
Translate from Turkish to English

Bir seçim yapmalısın.
Translate from Turkish to English

Bir seçim yapmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Bir seçim yapmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Kitaplardan dikkatli bir seçim yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Bu kolay bir seçim.
Translate from Turkish to English

Bu zor bir seçim.
Translate from Turkish to English

Başarılı bir seçim kampanyası yaptı.
Translate from Turkish to English

O mükemmel bir seçim.
Translate from Turkish to English

Tom yanlış seçim yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom doğru seçim yaptı.
Translate from Turkish to English

Bu iyi bir seçim.
Translate from Turkish to English

Seçim sonuçları beklediğimizdi.
Translate from Turkish to English

Seçim bölgesinde görüşürüz.
Translate from Turkish to English

Çikolata ve vanilya arasında bir seçim yapmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Yakında seçim olacağını söylüyorlar.
Translate from Turkish to English

Yanlış seçim yapmış olabilirsin.
Translate from Turkish to English

Yanlış seçim yaptığını düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Sosyal Demokratlar seçim günü yeterince seçmeni harekete geçirmeyi başaracak mı?
Translate from Turkish to English

O tek mantıklı seçim.
Translate from Turkish to English

Seçim yapıldı.
Translate from Turkish to English

O, yaptığımız seçim.
Translate from Turkish to English

Biz bir seçim yapmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Ben A ve B arasında bir seçim yapmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Çay ve kahve arasında seçim yapabilirim.
Translate from Turkish to English

Şimdi oy vermek için çok geç. Seçim yerleri kapalı!
Translate from Turkish to English

Seninle işim arasında bir seçim yapmamı isteme benden.
Translate from Turkish to English

Ben sadece yanlış seçim yapmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Seçim sonucu yarın ilan edilecek.
Translate from Turkish to English

Seçim umurumda değil.
Translate from Turkish to English

Yaptığım seçim bu.
Translate from Turkish to English

Tom dikkatli bir seçim yaptı.
Translate from Turkish to English

Lütfen sizin ve ailem arasında seçim yapmamı istemeyin.
Translate from Turkish to English

Seçim oybirliğiyle alındı.
Translate from Turkish to English

Ben ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Ben bu ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Seçim yasasının değiştirilmesi gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Akıllıca seçim yaptığından emin ol.
Translate from Turkish to English

Yapman gereken bir seçim var.
Translate from Turkish to English

Bir genel seçim havasındaydı.
Translate from Turkish to English

Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti.
Translate from Turkish to English

Seçim bizim.
Translate from Turkish to English

Bu gerçek bir seçim değil.
Translate from Turkish to English

Seçim yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Neyin doğru ve neyin yanlış olduğu arasında seçim yapmak zor ama seçim yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Neyin doğru ve neyin yanlış olduğu arasında seçim yapmak zor ama seçim yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

O objeler arasında bir seçim yapmak zorundadır.
Translate from Turkish to English

Seçim çok basit.
Translate from Turkish to English

Seçim hâlâ sizin.
Translate from Turkish to English

Seçim kolaydır.
Translate from Turkish to English

Bir seçim yapmanı istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ailesi ve içki arasında bir seçim yapmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Adayın bağnaz fikirlerinin seçim sonucunu nasıl etkileyeceğini görelim.
Translate from Turkish to English

Ben bunun iyi bir seçim olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Bu iki kitap arasında seçim yapmak zorunda kalsaydım sarı kapaklı olanını tercih ederdim.
Translate from Turkish to English

Neyin doğru ve neyin yanlış olduğu arasında seçim yapmak zordur ama seçim yapmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: anlamadığınız, şeyiniz, varsa, yapabileceksiniz, ya, beklenmedik, sonuçlar, alırsanız, kitabı, okumadım.