Learn how to use seçeneği in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Ben, seçeneği destekliyorum.
Translate from Turkish to English
Annemin elmas yüzüğünü satmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom kavgaya karışmak istemiyordu, fakat başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Her iki seçeneği de dikkatlice düşündük.
Translate from Turkish to English
Tom asla vazgeçmek istemedi fakat seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un sonuçları kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un işini bırakmaktan başka hiçbir seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un cezayı ödemekten başka hiçbir seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un gitmekten başka seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un iki seçeneği var.
Translate from Turkish to English
Tom'un çok az seçeneği var.
Translate from Turkish to English
Tom'un hiçbir seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
İstifa etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un vazgeçmekten başka seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Truman'ın üç zor seçeneği vardı.
Translate from Turkish to English
Söylenileni yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Onların seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un çok seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un fazla seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Onun gitme ya da kalma seçeneği vardı.
Translate from Turkish to English
Hiçbir seçeneği anlamadım.
Translate from Turkish to English
Tom'un bir seçeneği var mı?
Translate from Turkish to English
Tom seçeneği olmadığını fark etti.
Translate from Turkish to English
Tom'un tek seçeneği kaldı.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'nin istediğini yapmaktan başka hiç seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un emirlere uymaktan başka hiç seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un bize güvenmekten başka hiç seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'yi desteklemekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom arabasını satmak istemiyordu ama başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom onu yapmak istemiyordu ama bir seçeneği olmadığını hissetti.
Translate from Turkish to English
Onun yaşlı adamla evlenmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un kabul etmekten başka hiçbir seçeneği olmayacak.
Translate from Turkish to English
Tom'un onlara katılmaktan başka seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un kalmaktan başka seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un gerçekten başka seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un seçeneği yoktu
Translate from Turkish to English
Tom'un istifa etmekten başka seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un dövüşmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom bunu yapmak istemiyor, fakat hiçbir seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Onun seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un iki seçeneği vardı.
Translate from Turkish to English
Tom'un seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Bu onların tek seçeneği.
Translate from Turkish to English
Tom fazla seçeneği olmadığını biliyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un yapması söylenilen şeyi yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom seçeneği olmadığını biliyordu.
Translate from Turkish to English
Tom'un fazla seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Karar sana kalmış ama ben ikinci seçeneği öneririm.
Translate from Turkish to English
Tom'un sineye çekmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un ya sabır çekmek dışında bir seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom gerçekten bunun hakkında konuşmak istemiyor, ama onun hiçbir seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un kalmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un gitmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Ben bu seçeneği düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Onların bir seçeneği vardı.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'nin ahırı temizlemesine yardım etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'nin garajı temizlemesine yardım etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom polise itiraf etmekten başka bir seçeneği olmadığını hissetti.
Translate from Turkish to English
Tom'un bir seçeneği vardı.
Translate from Turkish to English
Kaderini kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un bir seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom bir seçeneği olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Onun kabul etmekten başka seçeneği olmayacak.
Translate from Turkish to English
Tom'un birçok seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'yi takip etmekten başka hiçbir seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Peki ya aslında onun başka bir seçeneği yoksa?
Translate from Turkish to English
İsimleri rastgele seçmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Doğru seçeneği işaretleyin.
Translate from Turkish to English
Doğru seçeneği belirtin.
Translate from Turkish to English
Tom hiçbir seçeneği olmadığını biliyor.
Translate from Turkish to English
Onların birkaç seçeneği var.
Translate from Turkish to English
Annemizin yemek artıklarıyla akşam yemeği yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Onların bir seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un hiçbir seçeneği olmayabilir.
Translate from Turkish to English
Tom'un bir seçeneği olmayacak.
Translate from Turkish to English
Tom'un hayli seçeneği var.
Translate from Turkish to English
Onun tek seçeneği olduğunu Tom'a söyledim.
Translate from Turkish to English
Tom'un kabul etmekten başka seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un hâlâ birkaç seçeneği var.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile konuşmak istemiyordu ama başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un açıkça başka seçeneği yoktur.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'ye söylemekten başka seçeneği yok.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'ye istediğini vermekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Sanırım Tom'un üç seçeneği var.
Translate from Turkish to English
Tom'un başka seçeneği olmayacak.
Translate from Turkish to English
Muiriel'in, yenilgisini kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Onun bunu yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'a bunun onun tek seçeneği olduğunu söyledim.
Translate from Turkish to English
Tom'un patronun ona yapması için söylediği şeyi yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
O başka seçeneği olmadığını biliyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye seçeneği olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Çoğu kişi varsayılan seçeneği seçer.
Translate from Turkish to English
Jürinin üç seçeneği vardı.
Translate from Turkish to English
Leyla ikinci seçeneği tercih ediyor.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye onu yapma seçeneği verdi.
Translate from Turkish to English
Tom'un sadece bir seçeneği vardı.
Translate from Turkish to English
Tom ayrılmak istemedi, ama başka seçeneği yoktu.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: satılıyor, okul, kütüphanesinin, Köpekleri, severim, Bulaşık, makinesinin, nasıl, çalıştığını, anlatabilir.