Ben, seçeneği destekliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annemin elmas yüzüğünü satmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kavgaya karışmak istemiyordu, fakat başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her iki seçeneği de dikkatlice düşündük.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom asla vazgeçmek istemedi fakat seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un sonuçları kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un işini bırakmaktan başka hiçbir seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un cezayı ödemekten başka hiçbir seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un gitmekten başka seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un iki seçeneği var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un çok az seçeneği var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un hiçbir seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

İstifa etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un vazgeçmekten başka seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Truman'ın üç zor seçeneği vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Söylenileni yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un çok seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un fazla seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun gitme ya da kalma seçeneği vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Hiçbir seçeneği anlamadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir seçeneği var mı?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom seçeneği olmadığını fark etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un tek seçeneği kaldı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'nin istediğini yapmaktan başka hiç seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un emirlere uymaktan başka hiç seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bize güvenmekten başka hiç seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'yi desteklemekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom arabasını satmak istemiyordu ama başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom onu yapmak istemiyordu ama bir seçeneği olmadığını hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun yaşlı adamla evlenmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kabul etmekten başka hiçbir seçeneği olmayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un onlara katılmaktan başka seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kalmaktan başka seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un gerçekten başka seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un seçeneği yoktu
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un istifa etmekten başka seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un dövüşmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bunu yapmak istemiyor, fakat hiçbir seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un iki seçeneği vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu onların tek seçeneği.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom fazla seçeneği olmadığını biliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un yapması söylenilen şeyi yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom seçeneği olmadığını biliyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un fazla seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Karar sana kalmış ama ben ikinci seçeneği öneririm.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un sineye çekmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un ya sabır çekmek dışında bir seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom gerçekten bunun hakkında konuşmak istemiyor, ama onun hiçbir seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kalmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un gitmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bu seçeneği düşünüyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların bir seçeneği vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'nin ahırı temizlemesine yardım etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'nin garajı temizlemesine yardım etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom polise itiraf etmekten başka bir seçeneği olmadığını hissetti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir seçeneği vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kaderini kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir seçeneği olmadığını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun kabul etmekten başka seçeneği olmayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un birçok seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'yi takip etmekten başka hiçbir seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Peki ya aslında onun başka bir seçeneği yoksa?
Translate from Türkisch to Deutsch

İsimleri rastgele seçmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Doğru seçeneği işaretleyin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Doğru seçeneği belirtin.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom hiçbir seçeneği olmadığını biliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların birkaç seçeneği var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annemizin yemek artıklarıyla akşam yemeği yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onların bir seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un hiçbir seçeneği olmayabilir.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bir seçeneği olmayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un hayli seçeneği var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun tek seçeneği olduğunu Tom'a söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un kabul etmekten başka seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un hâlâ birkaç seçeneği var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary ile konuşmak istemiyordu ama başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un açıkça başka seçeneği yoktur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'ye söylemekten başka seçeneği yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un Mary'ye istediğini vermekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sanırım Tom'un üç seçeneği var.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un başka seçeneği olmayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Muiriel'in, yenilgisini kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun bunu yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'a bunun onun tek seçeneği olduğunu söyledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un patronun ona yapması için söylediği şeyi yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch

O başka seçeneği olmadığını biliyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye seçeneği olmadığını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Çoğu kişi varsayılan seçeneği seçer.
Translate from Türkisch to Deutsch

Jürinin üç seçeneği vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Leyla ikinci seçeneği tercih ediyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'ye onu yapma seçeneği verdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un sadece bir seçeneği vardı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ayrılmak istemedi, ama başka seçeneği yoktu.
Translate from Türkisch to Deutsch