Turkish example sentences with "sayıda"

Learn how to use sayıda in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Sınıfta az sayıda çocuk vardı.
Translate from Turkish to English

Bu yoldan her zaman çok sayıda araba geçmektedir.
Translate from Turkish to English

Az sayıda fil Avrupa'ya gitmek için gönüllü olurdu.
Translate from Turkish to English

Onu yapmaman için çok sayıda sebep var.
Translate from Turkish to English

Onu yapmaman için çok sayıda nedenler var.
Translate from Turkish to English

Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraf gösterdiler.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda tutucu Amerikalı onunla aynı fikirdeler.
Translate from Turkish to English

Şehir meydanında çok sayıda güvercin vardır.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda insan vardı.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda ülke tarıma dayalıdır.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
Translate from Turkish to English

Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
Translate from Turkish to English

Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
Translate from Turkish to English

Bu civarda az sayıda ev var.
Translate from Turkish to English

Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
Translate from Turkish to English

Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
Translate from Turkish to English

O, üç tane yedi ve yine aynı sayıda yiyebileceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Sahilde az sayıda kişi vardı.
Translate from Turkish to English

Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
Translate from Turkish to English

Dün depremden dolayı, Japonya'da çok sayıda bina çöktü.
Translate from Turkish to English

O, filmleri çok sevdiği için, izleyebildiği kadar çok sayıda film izler.
Translate from Turkish to English

Erken ilkbahardı, bu yüzden çok sayıda müşteri yoktu.
Translate from Turkish to English

Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda insan çok sayıda akıl.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda insan çok sayıda akıl.
Translate from Turkish to English

Onlar, ikiz olmalarına rağmen, çok sayıda ortak ilgileri yok.
Translate from Turkish to English

O, benim sahip olduğum kadar çok sayıda pula sahip.
Translate from Turkish to English

Lucy benim sahip olduğum kadar çok sayıda arkadaşa sahip.
Translate from Turkish to English

Ve bizim gerçekten istediğimiz çok sayıda-ve herhangi-dillerde çok sayıda cümlelere sahip olmaktır.
Translate from Turkish to English

Onun yabancı işçilerin çalıştırılmasıyla ilgili çok sayıda fikirleri vardır.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda ev yandı.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda aile sınırda yeni bir hayat kurmak için batıya gitti.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda bilim adamı eksantrik olma ününe sahiptir.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda volkan bulunduğundan dolayı, Japonya'nın depremler tarafından vurulması kolaydır.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda işletme kapandı.
Translate from Turkish to English

Pazarın daha zengin sektörü için çok sayıda firma yarışıyor.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda şirket personelini minimuma indirdi.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda yabancı insan çalışmak için Japonya'ya gelir.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda öğrenci yarı zamanlı işler arıyor.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda öğrenci yarışmaya katıldı.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda öğrenci konuştuğu için, profesörün söyleyecek neyi olduğunu anlamak zordu.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda öğrenci toplantıda mevcut.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda öğrenci müzik eğitimi yapmak amacıyla Avrupa'ya gider.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda öğrenci konuşma özgürlüğü için savaştı.
Translate from Turkish to English

Kütüphanede çok sayıda öğrenci çalışır.
Translate from Turkish to English

Kazada çok sayıda turist yaralandı.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda turist her yıl Kyoto'yu ziyaret eder.
Translate from Turkish to English

Napoli çok sayıda turist toplar.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda destek mektubu üzgün kalbimi rahatlattı.
Translate from Turkish to English

O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda araba benim evin önünde park edilmiş.
Translate from Turkish to English

Odada çok sayıda çocuk vardı.
Translate from Turkish to English

Kaza çok sayıda ölümlere neden oldu.
Translate from Turkish to English

Kazada çok sayıda canlı kayboldu.
Translate from Turkish to English

Kazada çok az sayıda yolcu yaralandı.
Translate from Turkish to English

Kazada çok sayıda yolcu yaralandı.
Translate from Turkish to English

Kazada oldukça az sayıda kişi yaralandı.
Translate from Turkish to English

O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.
Translate from Turkish to English

Çok az sayıda insan adada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Yeni kameranla çok sayıda resim çekebileceksin.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.
Translate from Turkish to English

Okuyabildiğin kadar çok sayıda kitap okumalısın.
Translate from Turkish to English

Okuyabildiğin kadar çok sayıda kitap oku.
Translate from Turkish to English

Mümkün olduğunca çok sayıda İngilizce kelime ezberlemelisin.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda hatasına rağmen ondan hoşlanmamak elimde değil.
Translate from Turkish to English

Kış mevsiminde çok sayıda yangın olur.
Translate from Turkish to English

New York'ta çok sayıda ticari firma vardır.
Translate from Turkish to English

New York'ta çok sayıda yüksek binalar vardır.
Translate from Turkish to English

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
Translate from Turkish to English

Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum.
Translate from Turkish to English

Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
Translate from Turkish to English

Bizim, Japonya'da çok sayıda depremimiz var.
Translate from Turkish to English

Japonya'da çok sayıda güzel yerler vardır.
Translate from Turkish to English

Japon olanları bir yana bırak, onun çok sayıda yabancı pulları var.
Translate from Turkish to English

Bu parkta iki yüz kadar çok sayıda kiraz ağaçları vardır.
Translate from Turkish to English

Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Depremi çok sayıda hafif şoklar izledi.
Translate from Turkish to English

Onun kitaplığında çok sayıda kitabı var.
Translate from Turkish to English

Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.
Translate from Turkish to English

Bu kitabın çok sayıda hataları var, ama o ilginçtir.
Translate from Turkish to English

Onlar mümkün olduğu kadar çok sayıda insan yakalardı.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda şirket sözleşmeyi kazanmak için yarışıyor.
Translate from Turkish to English

Paris'e Işıklar Şehir denir. Çok sayıda güzel bina geceleri aydınlatılmaktadır.
Translate from Turkish to English

Tom'un amcası çok sayıda koyun besliyor.
Translate from Turkish to English

Arkadaşım Tom benim sahip olduğumun iki katı kadar çok sayıda pula sahip.
Translate from Turkish to English

Bu yıl çok sayıda kolera vakası yaşandı.
Translate from Turkish to English

Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.
Translate from Turkish to English

Tom elleriyle iyidir ve çok sayıda ilginç şeyler yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom çok sayıda fikri komite ile paylaştı.
Translate from Turkish to English

Daha az sayıda işçi eşya satın alacak paralı daha az sayıda insan anlamına geliyordu.
Translate from Turkish to English

Daha az sayıda işçi eşya satın alacak paralı daha az sayıda insan anlamına geliyordu.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda insan öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Çok fazla sayıda askerler ve siviller öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Altın alanlarında çok sayıda doktor yoktu.
Translate from Turkish to English

Fort Moultrie'nin yetmişten daha az sayıda askeri vardı.
Translate from Turkish to English

Konuşabileceğim çok sayıda arkadaşım var.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin çok sayıda üvey çocuklarından sadece biriydi.
Translate from Turkish to English

Tom balinalarla ilgili çok sayıda dergi makalesi yazdı.
Translate from Turkish to English

Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kitaptır, iyidir, John'dur, biraderidir, camidir, ABD'dedir, Geçmiş, bilinir, değişmez, Gelecek.