Learn how to use sandviç in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bir sandviç sipariş etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Scott! Lütfen öğlen yemeği için sosisli sandviç yap.
Translate from Turkish to English
Herhangi bir sandviç istemiyorum.
Translate from Turkish to English
George'un kız kardeşi bana biraz sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den ona bir sandviç yapıp yapamayacağını sordu.
Translate from Turkish to English
Tom kendine bir fıstık ezmeli ve jöleli sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom kendine fıstık ezmeli sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Jambonlu sandviç yemen gerektiğini düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Tom üç sosisli sandviç yedi.
Translate from Turkish to English
Tom, benim yiyebileceğimden daha çok sosisli sandviç yiyebileceğine benimle elli dolara bahse girdi.
Translate from Turkish to English
Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.
Translate from Turkish to English
Hiç sandviç istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Onun bir sandviç yediğini gördü.
Translate from Turkish to English
O, öğle yemeği için sandviç yedi mi?
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye kendisi için bir sandviç yaptırdı.
Translate from Turkish to English
Ne çeşit bir sandviç istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Onlar öğle yemeğinde sandviç ve kahve aldılar.
Translate from Turkish to English
Annem öğle yemeği için sandviç yapıyor.
Translate from Turkish to English
Annem bize öğle yemeği için peynirli sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Herkese yedirmek için yeterli sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Onlar sandviç, salata istiyor, ve meyve suyu da.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeğin için bir sandviç falan hazırlayacağım.
Translate from Turkish to English
Hardallı ve ketçaplı iki sosisli sandviç alacağım.
Translate from Turkish to English
Bir sandviç ve sütle açlığını giderdi.
Translate from Turkish to English
Tom'un sevdiği yemeklerden biri domates çorbası ile ızgarada pişirilmiş peynirli sandviç.
Translate from Turkish to English
Tom'a bir sosisli sandviç aldım.
Translate from Turkish to English
Onlar bir sandviç yiyorlar.
Translate from Turkish to English
Kaç tane sandviç kaldı?
Translate from Turkish to English
Tom bir fıstık ezmesi ve jöle sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Bazı çocuklar fıstık ezmeli sandviç getirdiler, bazıları jambonlu ve diğerleri peynirli.
Translate from Turkish to English
Sana bir jambonlu sandviç yaptım.
Translate from Turkish to English
Kendime bir sandviç yaptım.
Translate from Turkish to English
Senin için ekstra bir sandviç yaptım.
Translate from Turkish to English
Tom sandviç tabağını Mary'nin önündeki masaya koydu.
Translate from Turkish to English
Tom piknik sepetini açtı ve bir jambon ve peynirli sandviç kaptı.
Translate from Turkish to English
Tom, bana bir sandviç getir.
Translate from Turkish to English
Tom! Bana bir sandviç getir.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeği için bir yumurtalı sandviç yedim.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bir sandviç verdi.
Translate from Turkish to English
Tom kendine bir sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Ben öğle yemeği için genellikle bir jambonlu ve peynirli sandviç yerim.
Translate from Turkish to English
Bir sandviç daha ister misin?
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bir jambonlu ve peynirli sandviç verdi.
Translate from Turkish to English
Tom mutfakta sandviç yapmakla meşgul.
Translate from Turkish to English
Tom mutfak bankosuna oturdu ve ton balıklı bir sandviç yedi.
Translate from Turkish to English
Hindili bir sandviç istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Az önce bir sandviç yedim bu yüzden aç değilim.
Translate from Turkish to English
O bir sandviç yiyordu.
Translate from Turkish to English
Sana bir sandviç yapmamı ister misin?
Translate from Turkish to English
Aç olabileceğini düşündüm, o yüzden birkaç sandviç yaptım.
Translate from Turkish to English
Benzin istasyonunda sandviç satın aldım.
Translate from Turkish to English
Üç gündür, bayat bir sandviç, çürük bir elma ve biraz bozuk yoğurt dışında hiçbir şey yemedim.
Translate from Turkish to English
Tom öğle yemeği için bir fıstık ezmesi ve jöleli sandviç yedi.
Translate from Turkish to English
Bu sandviç iyidir.
Translate from Turkish to English
Sana bir sandviç yapmak için vaktim yok.
Translate from Turkish to English
Sandviç istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom genellikle öğle yemeği için bir sandviç yer.
Translate from Turkish to English
Bu kadar çok sandviç yapmamalıydım.
Translate from Turkish to English
Tom bir sandviç yiyor.
Translate from Turkish to English
Bir sandviç istiyorsan, elini kaldır.
Translate from Turkish to English
Aç mısın? İstersen sana bir sandviç yapabilirim.
Translate from Turkish to English
Tom bulduğu her fırsatta sosisli sandviç yiyor.
Translate from Turkish to English
Bir sandviç daha ister misiniz?
Translate from Turkish to English
Yarım sandviç ister misiniz?
Translate from Turkish to English
Tam senin önünde sandviç yaparlar.
Translate from Turkish to English
Tam senin gözlerinin önünde sandviç yaparlar.
Translate from Turkish to English
Sandviç ekmeğini uzatır mısın?
Translate from Turkish to English
Birkaç sandviç ekmeği alacağım.
Translate from Turkish to English
Sandviç ekmeği getirdin mi?
Translate from Turkish to English
Tom birkaç sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Sadece bir sandviç yedim.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bir sandviç yapmaya söz verdi.
Translate from Turkish to English
Sana bir sandviç yaptım.
Translate from Turkish to English
Tom kendine çabucak bir sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom bir fıstık ezmeli sandviç istiyor.
Translate from Turkish to English
Bir tost yemektense bir sandviç yemeyi tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Bana bir sandviç yapar mısın?
Translate from Turkish to English
Sık sık sosisli sandviç yerim.
Translate from Turkish to English
Tom bana bir sandviç verdi.
Translate from Turkish to English
O ne tür bir sandviç?
Translate from Turkish to English
Bir sandviç daha alabilir miyim?
Translate from Turkish to English
Ona bir sandviç yapıyor musun?
Translate from Turkish to English
Onlara birkaç sandviç yapacağım.
Translate from Turkish to English
Ona birkaç sandviç yapacağım.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye bir sosisli sandviç aldı.
Translate from Turkish to English
Tom kendine bir sandviç yapıyor.
Translate from Turkish to English
Tom bir BLT sandviç ısmarladı.
Translate from Turkish to English
Tom bir hindili sandviç yedi ve bir bardak portakal suyu içti.
Translate from Turkish to English
Burada birkaç sandviç var.
Translate from Turkish to English
Çiçero "Bana lahana turşulu bir sandviç ver" dedi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bir fıstık ezmeli jöle sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bir sandviç yaptı.
Translate from Turkish to English
Bana bir sandviç yap.
Translate from Turkish to English
Tom bir sandviç istemediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom bir sandviç istiyor.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'yi ağacın altında bir sandviç yerken gördü.
Translate from Turkish to English
Tom'a birkaç sandviç yapacağım.
Translate from Turkish to English
Biz bir sandviç yiyorduk.
Translate from Turkish to English
Hadi, bir sosisli sandviç alalım.
Translate from Turkish to English
Yalnız kız vıcık vıcık bir sandviç yiyor.
Translate from Turkish to English