Turkish example sentences with "söyleme"

Learn how to use söyleme in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Öyle söyleme.

Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.

Herhangi bir şey söyleme!

Neyin doğru olduğuna inandığını açıkça söyleme cesaretine sahip olmalısın.

Lütfen doğum gününün bittiğini söyleme.

Ben söylediğini doğru bulmuyorum fakat onu söyleme hakkını ölünceye kadar savunacağım.

Tom, Mary'nin şarkı söyleme yeteneğine hayran.

Mary'nin onun annesine yardım etmeyi planlamadığını Tom'a söyleme.

Tom Mary'nin ne kadar aptal olduğunu söyleme dürtüsüne direndi.

Tom'un şeyleri komik bir söyleme tarzı var.

Şarkı söyleme sırası senin.

Onun arkasından böyle bir şey söyleme!

Onun yokluğunda böyle bir şey söyleme.

Tom üzgün olduğunu söyleme nezaketinde bile bulunmadı.

O yalan söyleme eğilimindedir.

Asla tekrar yalan söyleme.

Bunu kimseye söyleme.

Şarkı söyleme şeklini seviyorum.

Bana asla tekrar yalan söyleme.

Öyle bir şeyi tekrar söyleme.

Yalan söyleme, dürüst ol.

Yalan söyleme, doğruyu söyle.

Kimseye bir şey söyleme.

Onu söyleme cesareti vardı.

Yalan söyleme. Doğruyu söyle.

Kalp krizlerinin doğanın size öleceğinizi söyleme şekli olduğunu hep düşünürdüm.

Şarkı söyleme yarışmasına girdin mi?

Düşündüğümü söyleme hakkım var.

Yalan söyleme hakkında suçlu hissediyorum.

Söyleyecek bir şeyin yoksa, bir şey söyleme.

Hiçbir şey söyleme.

Sana karşı bir şey söyleme arzum yoktu.

Tom'un ne düşündüğünü Mary'ye söyleme fırsatı yoktu.

Bana yalan söyleme.

Kimseye söyleme.

Asla yalan söyleme!

Eşime söyleme.

Babana söyleme.

Sadece Tom'a söyleme.

Sakın ola bu kelimeyi bir daha söyleme.

Böyle şeyler söyleme.

Herkesin kendi düşüncesini söyleme hakkı vardır. Bununla birlikte, bazen o fikrin ne olduğunu kimseye söylememek daha iyidir.

Lütfen onu söyleme.

Lütfen hiç kimseye söyleme.

Plânımızı kimseye söyleme.

Oh, lütfen onu söyleme.

Sadece kimseye söyleme, tamam mı?

Diğerlerine söyleme, tamam mı?

Bana söyleme. Tom'a söyle.

Zaten bildiğim şeyi bana söyleme.

Bana gevşememi söyleme.

Bana yalan söyleme, Tom.

Sanırım Tom şarkı söyleme tarzımdan nefret ediyor.

Bana berduş ile zerdüştü bilmediğini söyleme!

Bir polis memuru olduğunu Tom'a söyleme.

Sana söylediğimi Tom'a söyleme.

Tom'u unuttuğunu bana söyleme.

Tom'la çıktığını bana söyleme.

Onu Tom'a hiç söyleme.

Geldiğimi Tom'a söyleme.

Kaybolduğunu Tom'a söyleme.

Burada olduğumu Tom'a söyleme.

Tom'a sebebini söyleme.

Tom'a bir şey söyleme.

Çok fazla söyleme.

O kelimeyi söyleme.

Onu tekrar söyleme.

Onun adını söyleme.

Tek kelime söyleme.

Onu hiç söyleme.

Lütfen Tom'a söyleme.

Onu Tom'a söyleme.

Bize yalan söyleme.

Sadece bir şey söyleme.

Onlara söyleme.

Her şeyden önce, yalan söyleme.

Lütfen, bunu ona söyleme!

Böyle aptalca şeyler söyleme.

Bana yalan söyleme demedim mi?

Tom'a söyleme.

Lütfen kimseye söyleme!

Bana sakinleşmemi söyleme.

Tom'a geldiğimi söyleme.

O kelimeyi bir daha söyleme.

Yorulduğunu söyleme.

Bana yorgun olduğunu söyleme.

Lütfen bana yalan söyleme.

Partinden ne kadar zevk aldığımı sana söyleme şansım yoktu.

Bana ne yapacağını söyleme.

Kız arkadaşıma söyleme.

Tom'un şarkı söyleme tarzı hakkında gerçekten ne düşündün?

Tom sonunda söylenilmesi gerekeni söyleme cesaretini topladı.

Tom sonunda Mary'ye onu sevdiğini söyleme cesaretini topladı.

Tom sonunda Mary'ye gerçeği söyleme cesaretini topladı.

Lütfen başka hiç kimseye söyleme.

Bana tekrar yalan söyleme.

Hakim sanığa doğruyu söyleme ve yalan söyleme arasındaki farkı bilip bilmediğini sordu.

Hakim sanığa doğruyu söyleme ve yalan söyleme arasındaki farkı bilip bilmediğini sordu.

İleride pişman olacağın bir şey söyleme.

Kapa çeneni ve bir şey söyleme.

Sana söylediğimi kimseye söyleme.

Also check out the following words: Anton, Zamanım, Kımıldama, Sekreter, mektubu, zarfa, yerleştirdi, piyanist, söylemeye, gerek.