Paris'te bir aylığına bir oda kiraladım.

Paris'te onunla buluşma şansım vardı.

Buluştuğumuzda Paris'te değildi.

Her neyse, o şimdi Paris'te olabilir.

Paris'te kalırken, ona rastladım.

Yakın bir zamanda Paris'te bizi ziyaret etmeye gel.

Asla Paris'te bulunmadın?

Biz Paris'te fazladan iki hafta daha kaldık; ve bunu turistik yerleri gezerek geçirdik.

Paris'te öğretim yapmak istiyorum.

Liderler bir toplantı için Paris'te toplandılar.

Paris'te hiç bulundunuz mu?

Hiç Paris'te bulundun mu?

O, şimdi Paris'te kalıyor.

O şimdi ya Roma'da ya da Paris'te.

Kuzenim Teddy Fransızcayı üniversitede asıl branş olarak aldı ve bir yıl Paris'te okudu.

Jack, şimdi ya Londra'da ya da Paris'te.

O Paris'te bulundu.

Paris'te hiç bulunmadım.

Paris'te moda nedir?

Şu an keşke Paris'te olsam.

Asla Paris'te bulunmadım.

O, şimdiye kadar Paris'te olacak.

Ben henüz Paris'te bulunmadım.

Keşke şu an Paris'te olabilsem.

Paris'te onunla görüştüğümü hatırlıyorum.

Paris'te asla bulunmadın, değil mi?

Amcam Paris'te on yıl yaşadı.

Paris'te tanıştığım şair odur.

Paris'te yaşayan amcam bizi görmeye geldi.

Baban Paris'te bulundu, değil mi?

Yarın bu zamana kadar Paris'te olmalıyız.

Amcam, ki o Paris'te yaşar, bizi görmeye geldi.

Paris'te kalırken, tesadüfen onunla tanıştım.

Paris'te misiniz?

Paris'te çektiğiniz resimlere bir bakayım.

Onlar Paris'te mi?

Paris'te bulundum.

Paris'te üç aylığına kalacağım.

Bunu geçen ay Paris'te aldım.

Marcel 1901'de Paris'te doğdu.

Keşke Paris'te olsam.

Paris'te kaç tane otel var?

Doroty Paris'te sanat çalışmak zorundaydı.

Umarım, kısa sürecek olsa da, Paris'te geçirdiğiniz zamandan memnun olursunuz.

Paris'te olmak isterdim.

Paris'te Fransızca öğrendim.

Hayalim, Paris'te Fransızca öğrenim görmektir.

Paris'te resim okumak istiyorum.

Kız kardeşim Paris'te çalışmıyor.

Benim hayalim Paris'te Fransızca öğrenmek

Paris'te ucuz bir otelde kaldım.

Achille 1908 yılında Paris'te doğdu.

Achille 1908'de Paris'te doğdu.

O şimdi Paris'te oturuyor

Paris'te ilk gün arkadaşlarımızı gördük ve ertesi gün biz Louvre'a gittik.

On yıldır Paris'te yaşıyor.

Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.

Bu cadde Paris'te.

Onun hâlâ Paris'te olduğu söyleniyor.

Paris'te kar yağar.

Onunla Paris'te tanıştığımızı hatırlıyorum.

Bu tablo Louvre, Paris'te.

Öğrenciler 1968'de Paris'te protesto ettiler.

Paris'te görülecek çok şey var.

Paris'te çektiğin fotoğrafları bana göster.

Onlar Paris'te birlikte vakit geçirdi.

Boston'a dönmeden önce Paris'te birlikte birkaç gün geçirdik.

Paris'te kar yağıyor.

Paris'te ki terör saldırısı dünyayı şok etti.

Paris'te çeyrek librelik bir peynirliye ne dediklerini biliyor musun?

Paris'te güzel bir küçük otelde kaldık.

Kırsaldan gelen insanlar hakkında kötü konuşmayalım. Onlar olmadan Paris'te yaşayamadık.

Paris'te bir sosyal konut eksikliği var.

Paris'te ne kadar kalacağız?

"Paris'te ne kadar kalacaksın?" "Çarşambaya kadar."

Yedi gün Paris'te kalacağım.

Paris'te ne yapacağım?

Çocuklarım Paris'te yaşıyor.

Biz iki hafta Paris'te kalmayı planlıyoruz.

Paris'te iken Michel'i görmedi mi?

Onlar Paris'te iken 3 ay boyunca Fransızca dersleri aldılar.

Paris'te eğitim görmüş olmakla gurur duyar.

Bu giyim tarzı Paris'te ortaya çıkmıştır.

Biz Paris'te bulunuyoruz.

Paris'te çalışmaya başlamadan önce Fransızcamı ilerletmem gerek.

Tatil olmalı; Paris'te artık trafik sıkışıklığı yok.

O sonunda Paris'te tanıştığı kızla evlenme kararını verdi.

Şu anda Paris'te saat kaç?

Paris'te satın aldığım bu dolma kalemdi.

Paris'te Fransızca öğrenmek istiyorum.

Ben bir öğrenciyken Paris'te yaşıyordum.

Tom, Paris'te yaşıyor.

Tom, Paris'te yaşayan bir Amerikalıdır.

Paris'te misin?

Paris'te miyiz?

Paris'te miyim?

Paris'te miydin?

Paris'te miydiniz?

Paris'te miydiler?

Paris'te miydi?

Paris'te miydim?