Turkish example sentences with "parasını"

Learn how to use parasını in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Mac bir yabani at almak istediğinden beri, parasını biriktiriyor.
Translate from Turkish to English

Aptal parasını çabuk harcar.
Translate from Turkish to English

1971'de Birleşik Krallık, parasını onluk sisteme çevirdi.
Translate from Turkish to English

Dünya seyahatine çıkmak amacıyla parasını biriktiriyor.
Translate from Turkish to English

Çoğu sporlarda en sıkı çalışma yapan takım genellikle eve ekmek parasını getirir.
Translate from Turkish to English

O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün parasını bir kutuya koydu ve onu yatağının altına sakladı.
Translate from Turkish to English

Tüm parasını har vurup harman savurdu.
Translate from Turkish to English

Tom tüm parasını bağışladı sonra intihar etti.
Translate from Turkish to English

Adam onun bütün parasını soydu.
Translate from Turkish to English

O parasını her zaman özgürce harcıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin John'un parasını çaldığını gördü.
Translate from Turkish to English

Tom parasını bankaya yatırdı.
Translate from Turkish to English

Tom, mağaza müdürünü parasını ona geri vermesi için ikna etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin tüm parasını soydu.
Translate from Turkish to English

O, ona tüm parasını kız arkadaşına harcamamasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin parasını çaldığını itiraf etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi parasını çalmakla suçladı.
Translate from Turkish to English

Tom bilet parasını ödedi.
Translate from Turkish to English

O beni parasını çalmakla suçladı.
Translate from Turkish to English

Tom kira parasını kaybettiği cüzdana koymuştu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye onun bütün parasını kaybettiğini söylemek istemedi.
Translate from Turkish to English

Eğer yeterli parasını olmadığını bilseydi Tom Mary'nin biletini ödeyebilirdi.
Translate from Turkish to English

Caroline tüm parasını kıyafetlere harcamayacak kadar mantıklıdır.
Translate from Turkish to English

Caroline tüm parasını kıyafetlere harcamayacak kadar akıllıdır.
Translate from Turkish to English

Adam Susan'ın tüm parasını soydu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yazarkasadan parasını çalarken yakaladı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün parasını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom bütün parasını tüketti.
Translate from Turkish to English

O, tüm parasını bağışladı.
Translate from Turkish to English

O, parasını kutuya koydu.
Translate from Turkish to English

Mary parasını geri istedi.
Translate from Turkish to English

O, şirketin parasını cebine attı.
Translate from Turkish to English

O, parasını hisse senetlerine yatırdı.
Translate from Turkish to English

O, bütün parasını kutuya koydu.
Translate from Turkish to English

O, parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
Translate from Turkish to English

O, onu onun parasını çalmakla suçladı.
Translate from Turkish to English

O, onun bütün parasını ona geri vermeye hazırdı.
Translate from Turkish to English

Daha fazla insanın zamanını ve parasını bağışlamasına acil bir ihtiyaç vardır.
Translate from Turkish to English

O, parasını ona güveniyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin bütün parasını çaldı.
Translate from Turkish to English

Bütün parasını arabaya harcadı.
Translate from Turkish to English

Sahip olduğu azıcık parasını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Parasını kuma gömüyor.
Translate from Turkish to English

Tom parasını yatağının altına sakladı.
Translate from Turkish to English

Parasını boşa harcadığına üzülüyor.
Translate from Turkish to English

Bütün parasını at yarışına harcamayacak kadar akıllı.
Translate from Turkish to English

Bütün parasını elbiselere harcamayacak kadar akıllıdır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin parasını çalmamalıydı.
Translate from Turkish to English

Mary'nin babası tüm parasını ona bıraktı.
Translate from Turkish to English

Bankaya gidip parasını bozdurdu.
Translate from Turkish to English

Ödül parasını bankaya yatırdı.
Translate from Turkish to English

Caddede parasını soydular.
Translate from Turkish to English

Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor.
Translate from Turkish to English

Tom bütün parasını kaybettiği için Mary'yi affetti.
Translate from Turkish to English

Japon parasını Amerikan parası ile değiştirdiler.
Translate from Turkish to English

Kız işverenin parasını aşırdı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi parasını çalmakla suçladı fakat o inkar etti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin parasını istemiyor.
Translate from Turkish to English

Üç büyük adam ona saldırdı ve onun parasını çaldı.
Translate from Turkish to English

Onun parasını ödeyeceğiz.
Translate from Turkish to English

Kahvenizin parasını ben ödeyeyim.
Translate from Turkish to English

Parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
Translate from Turkish to English

O parasını tüketti.
Translate from Turkish to English

Tom'un parasını alamam.
Translate from Turkish to English

Tom'un parasını nerede sakladığını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Devletin milletin parasını çarçur edeceğimi düşündün, değil mi?
Translate from Turkish to English

İnsanlar artık parasını, malını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmıyor, değil mi?
Translate from Turkish to English

Kimsenin parasını çalmadım, senin yaptığın çok ayıp.
Translate from Turkish to English

Kimsenin parasını çalmadım bu da aklınızda olsun.
Translate from Turkish to English

Parasını ödemedin.
Translate from Turkish to English

Taksiden inmeden önce yol parasını öderiz.
Translate from Turkish to English

Onların parasını istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Onların parasını istemem.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin parasını aldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un parasını nereye sakladığını biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom'un parasını nereye saklamış olabileceğini biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom tüm parasını kasaya koydu.
Translate from Turkish to English

Liza tüm parasını giysilere harcıyor.
Translate from Turkish to English

Onun tüm parasını kaybettiğini söyleniyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un parasını istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tüm parasını kumarda kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom bütün parasını Mary'ye verdi.
Translate from Turkish to English

Sürekli alışveriş yapan, tüm parasını harcayan insanlardan mısınız?
Translate from Turkish to English

Tom bütün parasını kumar oynayarak kaybetti.
Translate from Turkish to English

Onun parasını Tom çalmadı.
Translate from Turkish to English

Tom bütün parasını harcadı.
Translate from Turkish to English

Tom onun bütün parasını harcadığını öğrendiğinde Mary'nin ne söyleyeceğini merak ediyordu.
Translate from Turkish to English

Dan parasını bugün istiyor.
Translate from Turkish to English

O, kızı için parasını biriktirdi.
Translate from Turkish to English

Andre bir işi başlatmak için parasını tasarruf ediyor.
Translate from Turkish to English

Bay Mitsubishi içki parasını tasarruf etmek için evde içiyor.
Translate from Turkish to English

O, dünyada bir yolculuk yapma niyetiyle parasını tasarruf ediyor.
Translate from Turkish to English

O her zaman parasını unutur.
Translate from Turkish to English

O, parasını unuttu mu?
Translate from Turkish to English

Tom parasını saydı.
Translate from Turkish to English

Tom parasını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Biri Mary'nin parasını çalmış.
Translate from Turkish to English

Böylece, tüm parasını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Tom'un parasını nereye sakladığını çözmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Sana, satranç, oynamayı, öğreteceğim, biliyor, musun, Bunlar, çok, eski, kitaplar.