Turkish example sentences with "ister"

Learn how to use ister in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sırrımı bilmek ister misin? Çok basit...

Biraz kahve ister misin?

Benimle dans etmek ister misin?

Bir fincan kahve ister misin?

Bizimle gelmek ister misiniz?

Çay veya kahve ister misin?

Gelmek ister misin?

Gitmek ister misin?

Bu akşam yemekte benimle olmak ister misin?

Annem yeteri kadar masum bir halde "Biraz daha bira ister misin?" diye sordu.

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.

Birlikte oyuna gitmemizi ister misin?

Jambon ya da sosis ister misin?

Gerçeği anlatmamı ister misin?

Mango, elma ve papaya ister misin?

İster iyi olsun ister kötü olsun hayatı kabul etmeliyiz.

Bir şeyler içmek ister misin?

Bir şey içmek ister misin?

Pastırma veya sosis ister misiniz?

Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?

Bir fincan daha kahve ister misiniz?

Kahvenizde biraz krema ister misiniz?

Gerçeği söylememi ister misiniz?

Sipariş vermek ister misiniz?

Kart oyunu için bize katılmak ister misiniz?

Tom her zaman yeni bir şey denemek ister.

Tom her zaman ön sırada oturmak ister.

Tom her zaman ilgi odağı olmak ister.

Bir içki ister misiniz?

Yürüyüş gitmek ister misiniz?

O, orada olsaydı, gelmek ister miydin?

Akşam yemeğine kalmak ister misiniz?

Sizi evde görmemi ister misiniz?

Biraz daha ister misiniz?

Gelmek ister misiniz?

Saçını taramamı ister misin?

Sana makyaj yapmamı ister misin?

Göğsüne masaj yapmamı ister misin?

İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim.

Benimle birlikte balık tutmaya gitmek ister misiniz?

Bir yerde içki içmek için dışarı çıkmak ister misiniz?

Bizimle oynamak ister misiniz?

İster inanın ister inanmayın, onun üç çocuğu var.

Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.

Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.

Bir parça daha pasta ister misiniz?

Tom bazen müşterilerinden fahiş fiyat ister.

İster inan ister inanma, Tom 70 yaşında.

Sen de tıraş olmak ister misin?

Bu dergiyi okumak ister misiniz?

Yarın gece sinemaya gitmek ister misin?

Bizimle birlikte göle gitmek ister misiniz?

Gitmeli miyim yoksa kalmamı ister misin?

İngilizce dersimizi izlemek ister misin?

Herhangi biri ve herkes yurtdışına gitmek ister.

İşten sonra bir içki için dışarı çıkmak ister misin?

Benim için gelene kadar benim beklememi ister misiniz?

Bizim takıma katılmak ister misin?

Takımımıza katılmak ister misin?

İçecek bir şey ister misiniz?

Yarın akşam sinemaya gitmek ister misin?

Akşam yemeği için evimize gelmek ister misiniz?

İster yavaş ister hızlı sür, dikkatli sür.

Başka bir şey ister misiniz?

Ekmek ister misiniz?

Benimle dışarı gelmek ister misin?

Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin?

Beth'in ebeveynlerinin ne zaman misafirleri olsa, o, yetişkinlerin konuşmasına katılmak ister.

Rumiko, bu hafta sonu, benimle dışarı çıkmak ister misiniz?

Paul Bunyan hakkındaki hikayeyi duymak ister misiniz?

Bir gün Beyaz Saray'ı ziyaret etmek ister misiniz?

Bir gezinti ister misin?

Buz ister misiniz?

Bir içki ister misin?

Bir gezinti ister misiniz?

Zengin olmak ister misin?

Beklemek ister misiniz?

Bir bardak çay ister misiniz?

Dans etmek ister misiniz?

Onun yıkanmasını ister misin?

Biraz meyve ister misin?

Birlikte gelmek ister misin?

Biraz salata ister misin?

İçecekler ister misiniz?

Biraz şeker ister misin?

Biraz daha kahve ister misin?

Biraz tatlı ister misiniz?

Yurt dışına gitmek ister misin?

Biraz daha pasta ister misin?

Biraz çay ister misin?

Ünlü olmak ister misiniz?

İşleri değiştirmek ister misin?

Biraz patlamış mısır ister misiniz?

Kim biraz sıcak çikolata ister?

Bir elma daha ister misin?

Bir fincan süt ister misin?

Biraz daha çay ister misin?

Tek kişilik bir oda ister misin?

Pencere kenarı koltuk ister misin?

Biraz daha salata ister misin?

Bir fincan kahve ister misiniz?

Also check out the following words: Trajedisi'nde, hayatlarını, gazın, etkilerinden, muzdariptir, Fransa'dayken, özlemiştim, McKinley, buçuk, harcadı.