Kolunu katlamış oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O oturuyordu, kitap okuyordu.
Translate from Turkish to English

Yaşlı çift yan yana oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O zaman, Tom, Mary ve John arasında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom otobüsün önünde oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yarım saattir sessizce oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O, Mary ve Tom'un arasında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ukelelesini çalarak masanın kenarında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary her ikisi de zemin üzerine bağdaş kurmuş oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir Bloody Mary içerken barda oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Kollarını bağlamış olarak Jim tek başına oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Betty bacak bacak üstünde sandalyede oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Ağzında bir pipoyla orada oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O, bir bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O dik oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O yerde oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O, kanepede yayılıp oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O, bir ağacın altında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Sandalyenin üstünde bir kedi oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O, bir bankta gözleri kapalı oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Pencereden dışarı bakarak oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Genç kızlarla çevrili olarak oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Babam akşam gazetesini okurken oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Orada gözleri kapalı oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom çok çekici bir kadının yanında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom pahalı elbiseler giymiş iki adamın yanında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Onu gördüğümde kütüphanede oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom restoranın sunduğu en pahalı yemeklerden birini yerken özel bir masada tek başına oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bongolarıyla oynarken yerde oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Yatakta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Mary içeri girdiğinde Tom mutfak masasında yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir köşe standında yalnız oturuyordu, öğle yemeğini yiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi beklerken karanlıkta yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom dairesinde yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom odasında tek başına oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir bankta tek başına oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom barda tek başına oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bizden üç masa ötede oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kapının yanındaki masalardan birinde yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom barda Mary'den üç tabure ötede oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom barda üç tabure ötede oturuyordu, bira içiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom sobanın yanındaki taburede oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom arabanın sürücü koltuğunda oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bikinili güzel kadınlarla çevrili havuzun yanında yüzme şortuyla oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir fincan kahve içerken mutfak masasında yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom pelin otu içerken masada yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom karanlıkta yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom tam karşıda bakarken tek başına oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom dosdoğru bakarken tek başına oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom onlara bir hikaye anlatarak bir grup çocuğun önünde oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ebeveynlerinin arasında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Ben odaya girdiğimde ve ışıkları açtığımda Tom karanlıkta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Herkes bir şey yapmadan oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom takım arkadaşlarıyla kanoda oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Bütün aile kamp ateşinin etrafında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom televizyon izlerken rahat bir koltukta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir kitap okurken bir ağacın altında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir koltukta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom masada oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom verandada oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom basamaklarda oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yanında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom dik oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom karanlıkta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom çitin üzerinde oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom benim yanımda oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yatağın üzerinde oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom orada oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Burada kim oturuyordu?
Translate from Turkish to English

Herkes masanın etrafında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin yanında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Sanırım o İspanya'da oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Onun solunda annesi oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, derin düşüncelere dalmış, masasında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom sırasında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Bankta arkadaşıyla oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yatakta bacak bacak üstüne atmış oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Mary aynanın önünde oturuyordu, saçını tarıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yapayalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom masaya oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Divanda dergi okuyarak oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Mary kanepede yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kanepede yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom televizyon izlerken Mary ile kanapede oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yerde oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Kadın, iki erkek arasında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom masasında oturuyordu ve eski bir foto albümüne göz atıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom arabasında oturuyordu, yürüyen insanlara bakıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom pazar gazetesini okuyarak parktaki bir bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ne olduğu hakkında düşünerek karanlıkta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Onu son gördüğümde Tom masasında oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir duvarın üstünde oturuyordu ve okyanusa bakıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom sadece orada oturuyordu, uzaya bakıyordu.
Translate from Turkish to English

Bütün çocuklar bir dair içinde oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir sandığın üzerinde oturuyordu, gitar çalıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin karşısındaki masada oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom en sevdiğim sandalyemde oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yakın bir masada oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir kütükte oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom parkta yalnız oturuyordu, kitap okuyordu.
Translate from Turkish to English