Turkish example sentences with "bilmiyordum"

Learn how to use bilmiyordum in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu şarkıyı bilmiyordum.

Onun bir çocuğu olduğunu bilmiyordum.

Amanın, sen haklısın, ben onu hiç bilmiyordum.

Bana ona ne olduğunu sordu, ama ben bilmiyordum.

Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.

Köpeklerin iyi yüzdüklerini bilmiyordum.

Birçok kuşun gece göremediklerini bilmiyordum.

Onlardan kaç tanesinin yardıma ihtiyacı olduğunu bilmiyordum.

Bay Williams'ın Vietnam Savaşı'nda savaştığını bilmiyordum.

Onun hasta olduğunu bilmiyordum.

Ben garip bir şey olduğunu hissetmiş olmama rağmen, ben sadece onun ne olduğunu bilmiyordum.

Onun işini terk etmek için karar verdiğini bilmiyordum.

Nereye gideceğimi, ya da ne yapacağımı bilmiyordum.

Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum.

Düne kadar gerçeği bilmiyordum.

Düne kadar onu bilmiyordum.

Onu nasıl yapacağımı bilmiyordum fakat denemek için istekliydim.

Saatim durdu ve saati bilmiyordum.

O bir şarkı söyledi, ki onun adını bilmiyordum.

Onu bilmiyordum.

Ne yapacağımı bilmiyordum.

Ne söyleyeceğimi bilmiyordum.

Ne söylemem gerektiğini bilmiyordum ve sustum.

O zaman, ne yapacağımı bilmiyordum.

Önce ne yapacağımı bilmiyordum.

Onun orada olduğunu bilmiyordum.

Senin hasta olduğunu bilmiyordum, bu yüzden seni hastanede ziyaret etmedim.

Ona ne söyleyeceğimi bilmiyordum.

Otobüse nerede bineceğimi bilmiyordum.

Onu nerede bekleyeceğimi bilmiyordum.

Öyle iyi bir aşçı olduğunu bilmiyordum.

Onun sorusuna nasıl cevap vereceğimi bilmiyordum.

Elma ağaçlarının tohumdan yetiştiklerini bilmiyordum.

Buraya geldiğinizi ben de bilmiyordum.

Gazeteyi okuyuncaya kadar onu bilmiyordum.

Son zamanlara kadar onun hakkında bir şey bilmiyordum.

Hangi trene bineceğimi kesin olarak bilmiyordum.

Aslında, o planlar hakkında bir şey bilmiyordum.

Burada mı kalacağımı yoksa Londra'ya mı gideceğimi bilmiyordum.

Planını bilmiyordum.

Onun evli olduğunu bilmiyordum.

Onun o kadar çok içtiğini bilmiyordum.

İlk başta, ne yapacağımı bilmiyordum.

Onun Japon olduğunu bilmiyordum.

Kendimi nasıl ifade edeceğimi bilmiyordum.

Makinenin ne zaman kapatılacağını bilmiyordum.

Gitmeye karar verdiğini bilmiyordum.

Tom'un annesinin Japon olduğunu asla bilmiyordum.

Onun İngilizce konuşabildiğini bilmiyordum.

Şunu hiç bilmiyordum.

Saatim durmuştu, bu yüzden saati bilmiyordum.

Makineyi ne zaman kapatacağımı bilmiyordum?

O tür bir kişi olduğunu bilmiyordum.

Sanki ben bilmiyordum!

Bir Osaka baskısı olacağını bilmiyordum.

Kızayım mı yoksa güleyim mi bilmiyordum.

Bunu bilmiyordum.

Onun ismini bile bilmiyordum.

Bir yılana sahip olduğunu bilmiyordum.

Bir oda arkadaşının olduğunu bilmiyordum.

Bir köpeğinin olduğunu bilmiyordum.

Kanadalı olduğunu bilmiyordum.

Bu otelde kaldığını bilmiyordum.

Tom'un arabasının çalındığını bilmiyordum.

Tom'un burada olduğunu bilmiyordum bile.

Bir atın olduğunu bilmiyordum bile.

Basketbolu sevdiğini bilmiyordum bile.

Tom'un uyuşturucu bağımlısı olduğunu bilmiyordum.

Tom'un bir parti verdiğini bilmiyordum.

Tom bana söyleyene kadar ne olduğunu bilmiyordum.

Ne yaptığımı bilmiyordum.

Onun planını bilmiyordum.

Bilmiyordum saat kaç ancak biliyordum ki eğer durup birine sorarsam o zaman kesin geç kalacaksın.

Son kez olduğunda ne yapacağımı bilmiyordum.

Arabamın çalındığını bile bilmiyordum.

Tom'la akraba olduğunu bilmiyordum.

Önce Tom'un kim olduğunu bilmiyordum.

Tom'un beni nereye götürdüğünü bilmiyordum.

Tom'un ebeveynlerinin Tom'a hafta sonlarında geç saatlere kadar dışarıda kalmasına izin verdiklerini bilmiyordum.

Tom'un bir doktor olduğunu bilmiyordum.

Onun bir lakabı olduğunu bilmiyordum.

Tom'un bir köpeği olduğunu bilmiyordum.

Tom'un bir erkek kardeşi olduğunu bilmiyordum.

Tom'un trombonu çok iyi çaldığını bilmiyordum.

Tom'u tanıdığını bilmiyordum.

Tom'un viyolonsel çalabileceğini bilmiyordum.

Tom'un niçin gittiğini bilmiyordum.

Tom'un Fransızca konuştuğunu bilmiyordum.

Tom'un burada yaşadığını bilmiyordum.

Tom hakkında çok şey bilmiyordum.

Tom'un zengin olduğunu bilmiyordum.

Tom'un şişman olduğunu bilmiyordum.

Tom'un hasta olduğunu bilmiyordum.

Tom'un evli olduğunu bilmiyordum.

Tom'un burada olduğunu bilmiyordum.

Onu Tom'un yaptığını bilmiyordum.

Tom'un okuyabildiğini bilmiyordum.

Tom'un Fransızca konuşabildiğini hiç bilmiyordum.

Tom'un Fransızca konuşabildiğini bilmiyordum.

Şarkılardan herhangi birini bilmiyordum.

Daha sonra ne yapacağımı bilmiyordum.

Also check out the following words: problemdir, yapılmasını, reddettim, Rüyada, kurtla, Kollarımızdaki, pazularımızdan, fazlasına, sahibizPer, Başarmak.