Turkish example sentences with "olma"

Learn how to use olma in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Asla yalnız olma.

Asla tek başına olma.

Çok gürültücü olma, lütfen.

Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.

Aptal olma.

Nihayet doktor olma hayali gerçekleşti.

Otuzlu yaşlara kadar bir bebek sahibi olma niyetinin olmadığını söylüyor.

Bir gün pilot olma fikrinin hayatımda tam olarak ne zaman oluştuğunu söyleyemem.

Kötü bir çocuk olma.

Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.

Çok sayıda bilim adamı eksantrik olma ününe sahiptir.

Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.

Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir.

Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.

O, onun büyük bir bilim adamı olma hırsını anladı.

O, otuzlu yaşlara kadar bir bebek sahibi olma niyetinin olmadığını söylüyor.

Ben onun başka bir adamla birlikte olma düşüncesine dayanamam.

Fox bir film yıldızı olma fırsatını kaçırdı.

Tom'un zengin olma arzusu var.

Tom tembel olma eğilimindedir.

Çok vahşi olma Jack.

Yok olma yeniden doğumumu sağlar.

Tom'un Mary'nin olduğu kadar çok burada olma hakkı var.

Tom kesinlikle patron olma kabiliyetine sahip.

Tom Mary'nin ondan hoşlanmamış olma ihtimalini kabul edemedi.

Tom bir oşinograf olma hayalinden vazgeçti.

Polisler Tom'un kendisini öldürmüş olma olasılığını düşünmediler.

Senin planının pratik olma üstünlüğü var.

Her güne hayatındaki en güzel gün olma fırsatını ver.

Tom bir aktör olma ümidinden vazgeçti.

Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.

Başarı için çok istekli olma.

O, bir aktör olma yeteneğinden yoksundur.

Sanırım benim emekli olma zamanımdır.

O, ona emekli olma niyetini bildirdi.

Bu anlattığının doğru olma olasılığı yok.

Neyi ve ne kadar çok yediğimizin farkında olma iyi sağlık için gereklidir.

Teslim olma.

O, aylak olma eğilimindedir.

Çok çekingen olma.

Neredeyse eve gidiyor olma zamanım.

Bu kuş türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

Eleştiriye karşı çok duyarlı olma.

Hasta insanlar kötümser olma eğilimindedirler.

Onun kötümser olma eğilimi var.

Başbakan olma tutkusunu taşıyordu.

Konsantre olma yeteneğini kaybettin.

Bir pilot olma hayalinden vazgeçti.

Başbakan olma hırsı vardı.

Onun başarılı olma ihtimali var.

Hastalıklı erkek kardeşime bakmaktan dolayı bir doktor olma arzum arttı.

Bir doktor olma ümidiyle gitti.

Tom'un bir şey üzerine konsantre olma sorunu var.

Çılgın olma.

Kenji bir doktor olma umudundan vazgeçti.

Ciddi bir şey olma ihtimali var.

Çocuklara karşı çok sert olma.

Çok utangaç olma.

Paranoyak olma.

İşgüzar olma.

İğrenç olma.

Bu kadar dikkatsiz olma!

Bu kadar dramatik olma.

Bu kadar olumsuz olma.

Bu kadar öfkeli olma.

Çok sabırsız olma.

Tatoeba, yok olma tehlikesinde olan dillerin korunmasında katkıda bulunabilir mi?

Bir açıklama daha olma ihtimalini göz önünde bulundurmak için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.

Havanın ağırlığa sahip olma fikri çocuklara şaşırtıcı geldi.

Ona engel olma.

Bugün Cuma! Sarhoş olma zamanı.

Sanırım Tom'un burada olma nedeni bu.

Oh, o kadar alçak gönüllü olma.

Çok aptal olma.

Tom'a çok sert olma.

Tom'un başarılı olma şansı yok.

Çok seçici olma.

Çok ukala olma.

Ona bağlı olma.

Sevimsiz olma.

Çok emin olma.

Çok uzun süre olma.

Deli olma.

Pislik olma.

İkiyüzlü olma.

Kahraman olma.

Korkak olma.

Çok emin olma belki de Tom çoktan ölmüştür.

Sadece teslim olma.

Kişisel olma.

Açgözlü olma.

Sarhoş olma.

Budala olma.

Mahcup olma.

Zor olma.

Nazlı olma.

Çocuksu olma.

Bir avukat olma düşüncesiyle gece gündüz çalıştı.

Öyle karamsar olma.

İnatçı bir aptal olma.

Diğerleri gibi olma. Sen böyle olduğun gibi çok güzelsin.

Also check out the following words: misin, Zor, durumlarla, başa, çıkamıyor, Günde, en, az, saat, uyumak.