Dün olanlar hakkında utandım.
Translate from Turkish to English

Beethoven'ın şimdiye kadar yaşamış olanlar kadar büyük bir besteci olduğunu düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Hâlâ burada olanlar sadece sen ve Emet'sin.
Translate from Turkish to English

Gerçeğe uygun konuşma şık değil, ve şık konuşma gerçeğe uygun değildir. İyi sözler ikna edici değil, ve ikna edici sözler iyi değildir.Bilgili olanlar çok değil, ve çok olanlar bilgili değildir.
Translate from Turkish to English

Gerçeğe uygun konuşma şık değil, ve şık konuşma gerçeğe uygun değildir. İyi sözler ikna edici değil, ve ikna edici sözler iyi değildir.Bilgili olanlar çok değil, ve çok olanlar bilgili değildir.
Translate from Turkish to English

Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.
Translate from Turkish to English

Yaşlı olanlar genç olanlara göre her zaman daha fazla bilmiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin önerilerinin iyi olanlar olduğunu kabul etti.
Translate from Turkish to English

Olanlar Tom'un hatası değildi.
Translate from Turkish to English

Olanlar için niçin beni suçluyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom'un olanlar hakkında yüzüme karşı yalan söylediğine inanamıyorum.
Translate from Turkish to English

Çünkü muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizden olanlar başkasına düşman olamayacakları gibi, bir gün bize de düşman olmazlar.
Translate from Turkish to English

Tom olanlar için sorumlu hissediyor.
Translate from Turkish to English

Mevcut olanlar habere şaşırdılar.
Translate from Turkish to English

Olanlar yüzünden aşırı heyecanlandı.
Translate from Turkish to English

Vietnam'da olanlar kötü bir rüya gibiydi.
Translate from Turkish to English

Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.
Translate from Turkish to English

Mary'ye olanlar için Tom kendini suçluyor.
Translate from Turkish to English

Dün olanlar için özür dilemeye geldim.
Translate from Turkish to English

Olanlar hakkında konuşmak istemediğini biliyorum.
Translate from Turkish to English

Olanlar için çok üzgünüm ama endişe etmeyin. Bir daha olmayacak.
Translate from Turkish to English

Eski evler, özellikle geleneksel Japon olanlar, modern yapıya göre nemli ve soğuk olabilir.
Translate from Turkish to English

Olanlar kontrolüm dışındaydı.
Translate from Turkish to English

Tom açıkçası olanlar tarafından harap edildi.
Translate from Turkish to English

Olanlar için sorumluluk kabul etmeye hazırım.
Translate from Turkish to English

Boston'da tekrar olanlar için onları suçlama.
Translate from Turkish to English

Dün gece olanlar hakkında gerçekten üzgünüm.
Translate from Turkish to English

Olanlar hakkında bildiğin her şeyi bana söyle.
Translate from Turkish to English

Olanlar Tom'un olacağını düşündüğü herhangi bir şeyden daha kötüydü.
Translate from Turkish to English

Bunlar yeni olanlar.
Translate from Turkish to English

Yanında olanlar yeterken, uzakta olanları arama.
Translate from Turkish to English

Olanlar hakkında kötü hissediyorum.
Translate from Turkish to English

Tüm kaliteli elemanlarımız gitti, geriye böyle işe yaramaz olanlar kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom olanlar hakkında şikayet etmemeye karar verdi.
Translate from Turkish to English

Olanlar hakkında bilgiye ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Dünkü olanlar için özür dilerim.
Translate from Turkish to English

Bu olanlar beni çok derinden etkiledi.
Translate from Turkish to English

Sen de, olanlar hakkında hiçbir fikrin olmadığını mı iddia ediyorsun?
Translate from Turkish to English

Tüm bu olanlar da neydi?
Translate from Turkish to English

Olanlar hakkında üzgün görünüyorsun.
Translate from Turkish to English

Tom ile aranızda olanlar için üzgünüm.
Translate from Turkish to English

İnsanlar savaştan korkuyor. Ne yazık ki onların hepsi değil. Bazıları onu destekliyor. Sadece yüksek mevkide olanlar değil.
Translate from Turkish to English

Tom olanlar için Mary'yi suçlamadı.
Translate from Turkish to English

Olanlar hakkında Tom'a bir şey söylemen gerektiğini sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Olanlar için hazır olmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Olanlar için hazırlıklı olmalısın.
Translate from Turkish to English

Fikirlerimin hepsi iyi olanlar değil.
Translate from Turkish to English

Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .
Translate from Turkish to English

Obama yukarıdan aşağıya ekonominin asla işe yaramadığını söyledi. Ülke sadece çok üstte olanlar iyi yaptıkları zaman ülke başarılı olmaz.Biz orta tabaka daha da büyüdüğü zaman, daha fazla güvenlik hissettiğinde başarılı oluruz.
Translate from Turkish to English

Olanlar için kendimi suçluyorum.
Translate from Turkish to English

Olanlar için suçlanacak mıyım?
Translate from Turkish to English

Olanlar için seni suçlamıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un olanlar için beni suçladığını düşündüm.
Translate from Turkish to English

Tom'a olanlar için kendini suçlama.
Translate from Turkish to English

Hepimize olanlar için Tom'u suçluyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar doğru olanlar.
Translate from Turkish to English

Olanlar geçmişe aittir.
Translate from Turkish to English

Olanlar için beni suçlayabilirsin.
Translate from Turkish to English

Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
Translate from Turkish to English

Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
Translate from Turkish to English

Mary'ye olanlar senin hatan değildi.
Translate from Turkish to English

Olanlar için hazır değildim.
Translate from Turkish to English

Lütfen Tom'a olanlar için üzgün olduğumu söyle.
Translate from Turkish to English

Tom'a olanlar hakkında her şeyi söyledim.
Translate from Turkish to English

Tatoeba'daki cümleler mikroplar gibi. Faydalı olanlar var fakat aynı zamanda zararlı olanlar da var.
Translate from Turkish to English

Tatoeba'daki cümleler mikroplar gibi. Faydalı olanlar var fakat aynı zamanda zararlı olanlar da var.
Translate from Turkish to English

Tom olanlar hakkında çok kötü hissetti.
Translate from Turkish to English

Tom'a olanlar için üzgünüm.
Translate from Turkish to English

Olanlar Tom'un kontrolünün dışındaydı.
Translate from Turkish to English

Çok mutlu olanlar için zamanın pek bir önemi yok.
Translate from Turkish to English

Ana dili Kırımtatar Türkçesi olanlar kendi dillerinde konuşmadıkları sürece dilleri ölmeye yüz tutaduracaktır.
Translate from Turkish to English

Kara listede olanlar bence haklılar.
Translate from Turkish to English

Siyah üzümler beyaz olanlar kadar tatlı.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse daha sonra olanlar için hazır değildi.
Translate from Turkish to English

Orada olanlar onun saf altın olduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English

Olanlar için Tom'u suçlama.
Translate from Turkish to English

Tom olanlar hakkında mutlu değil.
Translate from Turkish to English

Olanlar için beni suçlama.
Translate from Turkish to English

Tom olanlar için Mary'yi suçlamadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom bana olanlar hakkında bazı sorular sordu.
Translate from Turkish to English

Vegas'ta olanlar, Vegas'ta kalır.
Translate from Turkish to English

Olanlar için hala kızgın mısın?
Translate from Turkish to English

Sana olanlar hakkında üzgünüm.
Translate from Turkish to English

Olanlar hakkında birçok sorun olduğuna eminim.
Translate from Turkish to English

Tom olanlar için kendini suçladı.
Translate from Turkish to English

Tom'un olanlar konusunda tamamen suçsuz olduğunu sanmıyorum. Hatta elebaşı o olabilir bence.
Translate from Turkish to English

Tom olanlar hakkında bildiği her şeyi Mary'ye anlattı.
Translate from Turkish to English

Olanlar için hepinize özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Olanlar hakkında konuşmamız gerekiyor.
Translate from Turkish to English

İşte olacak olanlar.
Translate from Turkish to English

Burada olanlar için özür diliyorum.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes olanlar karşısında afallamıştı.
Translate from Turkish to English

Sırt çantamın içinde birçok renkli dolma kalemler, kırmızı olanlar, mavi olanlar , yeşil olanlar v.s var.
Translate from Turkish to English

Sırt çantamın içinde birçok renkli dolma kalemler, kırmızı olanlar, mavi olanlar , yeşil olanlar v.s var.
Translate from Turkish to English

Sırt çantamın içinde birçok renkli dolma kalemler, kırmızı olanlar, mavi olanlar , yeşil olanlar v.s var.
Translate from Turkish to English

Bütün değişiklikler, hatta nadiren olanlar dahi, hüzne sebep olur. Çünkü geride bıraktığımız her şeyde bir parçamız vardır. Yeni bir başlangıç yapmadan önce, öncekilerle vedalaşmamız gerekir.
Translate from Turkish to English

O açıklanmamış olanlar arasında.
Translate from Turkish to English

Bugün olanlar hakkında üzgünüm.
Translate from Turkish to English

Tom olanlar hakkında neredeyse her şeyi unuttu.
Translate from Turkish to English

Olanlar hoşuma gitmiyor.
Translate from Turkish to English