Şu odadaki masa çok iyi.
Translate from Turkish to English

Onun güzelliği odadaki herkesi cezbetti.
Translate from Turkish to English

Sigara dumanı odadaki havayı kirletir.
Translate from Turkish to English

O zaman, Tom odadaki tek kişiydi.
Translate from Turkish to English

Tom, bitişik odadaki ebeveynlerinin ne konuştuğunu duyup duyamayacağını anlamak için kulağını duvara dayadı.
Translate from Turkish to English

Odadaki en yaşlı kişi Tom'du.
Translate from Turkish to English

Tom bitişik odadaki sesleri duyabiliyordu.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes rahat bir nefes verdi.
Translate from Turkish to English

Odadaki insanlar bir şey söylemedi.
Translate from Turkish to English

Odadaki bütün pencereleri kapattı.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki çocuklardan birini tanıyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Yan odadaki sesi duymadın mı?
Translate from Turkish to English

Diğer odadaki insanlar Fransızca konuşuyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki herkesi öptü.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki kaç kişinin Tom'un soyadını bildiğini düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom odadaki her gözün onun üstünde olduğunun çok farkındaydı.
Translate from Turkish to English

Tom muhtemelen odadaki en kısa kişiydi.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki her şeye sahip olabilirsin.
Translate from Turkish to English

Ben hariç odadaki herkesin bir takım elbise giydiğini fark ettim.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes Tom'a baktı.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki tek adamdı.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki herkese ne olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes saatini aynı anda kontrol etti.
Translate from Turkish to English

Yan odadaki çocukların hepsi uykuda.
Translate from Turkish to English

O odadaki koku berbattı.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes birbirini tanıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki tek kişi değildi.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki her şeyin satılması gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Tom bitişik odadaki insanların hangi dili konuştuğunu bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki herkese kendini tanıttı.
Translate from Turkish to English

Odadaki en güzel kız sensin.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes güldü.
Translate from Turkish to English

Yan odadaki kişinin Tom ya da Mary olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Odadaki bütün kadınlar döndü ve Tom'a baktı.
Translate from Turkish to English

Odadaki her kadın Tom'a bakmak için döndü.
Translate from Turkish to English

Tom arka odadaki portatif karyolada uyuyor.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki birini fark etti.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki herkese planını açıkladı.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki hiç kimseyi tanımadı.
Translate from Turkish to English

Tom Fransızcayı bu odadaki başka biri kadar iyi konuşur.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki tek kişiydi.
Translate from Turkish to English

Odadaki çocukları tanıyor musun?
Translate from Turkish to English

Bu odadaki çocuklardan herhangi birini tanıyor musun?
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes katılıyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un muz kabuğunda kaydığını gördüklerinde odadaki herkesin gülmekten gözleri yaşardı.
Translate from Turkish to English

Odadaki çocuklardan herhangi birini tanıyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Odadaki başka birinin iki katı kadar akıllısın.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes tutuklandı.
Translate from Turkish to English

Tom yan odadaki insanların söylediği her şeyi duyabiliyordu.
Translate from Turkish to English

O, odadaki tek kişiydi.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki başka birine izin vermedi.
Translate from Turkish to English

Odadaki atmosfer kesinlikle soğuktu.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes birden konuşuyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki birinin iyi bir deodoranta ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes olanlar karşısında afallamıştı.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes Tom'u tanıdı.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki kitaplar benim değil.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes çok sakinleşti.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes Tom'a bakmak için döndü.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki hava çok sıkıcı.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki hava iyi değil.
Translate from Turkish to English

Odadaki bir ayna duvar bir ferahlık yanılsaması yaratır.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki insanların hepsi aynı cinsiyete sahip.
Translate from Turkish to English

Tom gülmeye başladı ve odadaki herkes katıldı.
Translate from Turkish to English

Odadaki bütün tablolar çarpık asılmış.
Translate from Turkish to English

Polis odadaki herkesi tutukladı.
Translate from Turkish to English

Onun şakası odadaki gerginliği azalttı.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes sessizdi.
Translate from Turkish to English

Odadaki atmosfer sıcak ve dumanlıydı.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki öğrenci sayısı 25'tir.
Translate from Turkish to English

Yan odadaki birinin konuşmasını duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki hiç kimseyi tanımıyordu.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki sigara kokusundan çıldırıyorum.
Translate from Turkish to English

Odadaki mobilyaları taşımak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kitabım odadaki bir yerde olmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Odadaki bazı insanları tanıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki tüm insanlar erkektir.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes Tom'un yönüne baktı.
Translate from Turkish to English

Kendimi odadaki herkese tanıttım.
Translate from Turkish to English

Odadaki tek kişi Tom değildi.
Translate from Turkish to English

Leyla odadaki tek kızdı.
Translate from Turkish to English

Odadaki tek kız Mary idi.
Translate from Turkish to English

Odadaki tek oğlan Tom'du.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes sıkılmış görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes ağlıyordu.
Translate from Turkish to English

Odadaki herkes aynı şeyi yapıyordu.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki her şey kaydedilecek.
Translate from Turkish to English

Odadaki tek kişi Tom'dur.
Translate from Turkish to English

Odadaki tek çocuk Tom değil.
Translate from Turkish to English

Odadaki tek erkek Tom değil.
Translate from Turkish to English

Odadaki tek kişi Tom değil.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki tek yetişkindir.
Translate from Turkish to English

Ben odadaki tek Kanadalı değilim.
Translate from Turkish to English

Odadaki tek Kanadalı değildim.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki tek Kanadalı değildi.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki her şey atılacak.
Translate from Turkish to English

Odadaki her şey kirliydi.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki tek bir kişiyi bile tanımıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki kimseyi tanımıyordu.
Translate from Turkish to English

Bu odadaki mobilyaların düzenini seviyorum.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki tek erkek.
Translate from Turkish to English