Onun başka bir oğlu var.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
Translate from Turkish to English

Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu.
Translate from Turkish to English

Senin yaşında bir oğlu var.
Translate from Turkish to English

Oğlu Robert'a kendi babasının adını verdi.
Translate from Turkish to English

Sen Simon'sin, Jean'ın oğlu.
Translate from Turkish to English

Onun doktor olan bir oğlu var.
Translate from Turkish to English

İnanıyorum, onun iki oğlu var.
Translate from Turkish to English

Sen Jean'ın oğlu Simon'sın.
Translate from Turkish to English

O, oğlu ile gurur duyar.
Translate from Turkish to English

Tek oğlu olduğu için, baba, Ken'i daha çok seviyordu.
Translate from Turkish to English

Üç oğlu vardı.
Translate from Turkish to English

Onun tek oğlu öldü.
Translate from Turkish to English

O, oğlu için bir bisiklet satın aldığını gizledi.
Translate from Turkish to English

O oğlu için yeni bir bisiklet satın almalı.
Translate from Turkish to English

O, oğlu için bir model uçak yaptı.
Translate from Turkish to English

Annesi oğlu hakkında ne yapacağını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Ve bunun Tanrının oğlu olduğuna şahitlik ederim.
Translate from Turkish to English

John emekli olduğunda, oğlu onun işini devraldı.
Translate from Turkish to English

Tom'un oğlu geçen kış bir trafik kazasında öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Oğlu bir düelloda öldürülmüştü.
Translate from Turkish to English

Tom oğlu ile gurur duyar.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin oğlu olduğunu iddia etti.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin bir kızı ve iki oğlu var.
Translate from Turkish to English

Ben Alan Tate, Terry Tate'nin oğlu.
Translate from Turkish to English

Onun, adı John olan bir oğlu var.
Translate from Turkish to English

Paul'ün üç oğlu var. Onlar birbirine çok benziyor.
Translate from Turkish to English

John'ın iki oğlu var.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim oğlu Jimmy benim favori yeğenimdir.
Translate from Turkish to English

Oğlu geçen yıl öldü.
Translate from Turkish to English

Tom zengin bir adamın oğlu olduğunu iddia etti.
Translate from Turkish to English

John'ın iki oğlu vardır.
Translate from Turkish to English

Tom'un üç oğlu var.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu bir deha.
Translate from Turkish to English

Onların oğlu büyüdü.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu bir jet pilotudur.
Translate from Turkish to English

O, oğlu ile gurur duymaktadır.
Translate from Turkish to English

Oğlu şu anda üniversitede.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu sekiz yaşında.
Translate from Turkish to English

Oğlu kesinlikle başarılı olacak.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu bir avukat olmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu geçen yıl öldü.
Translate from Turkish to English

Onların on yaşında bir oğlu var.
Translate from Turkish to English

Onun bir oğlu ve iki kızı vardır.
Translate from Turkish to English

Tom'un dişçi olan bir oğlu vardır.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu hapis cezasını çekiyor.
Translate from Turkish to English

Başkanın oğlu özel kuvvetlere başkanlık ediyor.
Translate from Turkish to English

Onun 12 oğlu var.
Translate from Turkish to English

Oğlu kayalıkların üstüne düştü.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu kesinlikle başaracak.
Translate from Turkish to English

Bay Wood'un hiç oğlu yoktu.
Translate from Turkish to English

Oğlu büyük bir bilim adamı oldu.
Translate from Turkish to English

Oğlu okuldan atıldı.
Translate from Turkish to English

Oğlu kazada öldü.
Translate from Turkish to English

Onun tüccar olan iki oğlu var.
Translate from Turkish to English

Oğlu Batı Almanyaya konuşlandı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin oğlu değil onun yeğenidir.
Translate from Turkish to English

Müzisyen olan üç oğlu var.
Translate from Turkish to English

Emekli olduğunda onun işini oğlu devraldı.
Translate from Turkish to English

Oğlu fabrikanın yönetimini devraldı.
Translate from Turkish to English

Oğlu kadar kızı da ünlüydü.
Translate from Turkish to English

Kızı oğlu kadar ünlüydü.
Translate from Turkish to English

Oğlu bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Oğlu hakkında endişelenmemek elinde değildi.
Translate from Turkish to English

Tom'un inşaat işçisi olan bir oğlu var.
Translate from Turkish to English

Bay Smith'in mühendis olan üç oğlu vardı.
Translate from Turkish to English

Komşumun oğlu sarhoş bir sürücü tarafından öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu hasta.
Translate from Turkish to English

Tom kimin oğlu?
Translate from Turkish to English

Onun üç oğlu var.
Translate from Turkish to English

Tom'un oğlu hasta.
Translate from Turkish to English

Onun yedi oğlu var.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu bir dâhi.
Translate from Turkish to English

Oğlu nasıl öldü?
Translate from Turkish to English

Çiftin bir oğlu vardı.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşimin iki oğlu var, dolayısıyla benim iki yeğenim var.
Translate from Turkish to English

Onun güneşin oğlu olduğunu düşünüyorlardı.
Translate from Turkish to English

Onu güneşin oğlu olduğunu düşündüler.
Translate from Turkish to English

Tom'un iki oğlu var. İkisi de Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı.
Translate from Turkish to English

En genç oğlu beş yaşında.
Translate from Turkish to English

Eğer bu ülkede bunca yıl savaş varsa ve bir milletvekilinin oğlu savaşmadıysa bunu bana açıklayamazsın.
Translate from Turkish to English

Tom'un her iki oğlu da savaşta öldü.
Translate from Turkish to English

Tom'un oğlu vardı.
Translate from Turkish to English

Oğlu bir bankada çalışmıyor.
Translate from Turkish to English

Oreida'nın iki oğlu olup olmadığını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Oğlumun bir oğlu var.
Translate from Turkish to English

Tom John ve Mary'nin oğlu değil.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir oğlu olduğunu biliyor muydun?
Translate from Turkish to English

Bir padişahın altı oğlu varmış.
Translate from Turkish to English

Komşunun oğlu avlunun bütün bitkilerini kırdı.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'den çok daha büyük olmayan bir oğlu var.
Translate from Turkish to English

Tom'un üç oğlu var.Üçü de Kanadalılarla evli.
Translate from Turkish to English

Mary'nin bir oğlu var.
Translate from Turkish to English

Onun Qian adında bir oğlu vardı.
Translate from Turkish to English

Hristiyanlıkta İsa'nın, Tanrı'nın oğlu olduğuna inanılır.
Translate from Turkish to English

Onun bir oğlu var.
Translate from Turkish to English

Oğlu hasta.
Translate from Turkish to English

John'un iki oğlu var.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu yedi yıl önce kayboldu.
Translate from Turkish to English