Turkish example sentences with "muydun"

Learn how to use muydun in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?

Bunu bilmiyor muydun?

Karıma bağırıyor muydun?

Dün gece yorgun muydun?

Bu kitabı okumuş muydun?

Bugünkü gazeteyi okumuş muydun?

Onun bir kat mülkiyeti aldığını biliyor muydun?

Dün sabah tenis oynuyor muydun?

Kaplumbağaların yumurtladığını bilmiyor muydun?

Tom'un bir sabıka kaydı olduğunu biliyor muydun?

Ağlıyor muydun?

Onu bilmiyor muydun?

Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?

Düzenli bir şekilde doğum kontrol hapı alan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?

Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?

"Enayi"nin sözlükte olmadığını biliyor muydun?

Karısının onu bir sütçüyle aldattığını biliyor muydun?

Onun iki yıl önce öldüğünü bilmiyor muydun?

Tom'un kasabadan ayrıldığını biliyor muydun?

Dün radyo dinliyor muydun?

Gitmiyor muydun?

Ağlamıyor muydun?

İzliyor muydun?

Uyuyor muydun?

Dinliyor muydun?

Tom'un evden ayrıldığını biliyor muydun?

Tom'un evi terk ettiğini biliyor muydun?

Geçen yıl çalışıyor muydun?

Onu iyi tanıyor muydun?

Onun yaklaşık iki yıl önce vefat ettiğini bilmiyor muydun?

Tom'un yeni bir araba aldığını biliyor muydun?

Tom'un Fransızca konuşabildiğini biliyor muydun?

Tom'un Fransızca konuşamadığını biliyor muydun?

Tom'un çikolata sevmediğini biliyor muydun?

Tom'un araba sürmeyi öğrenmediğini biliyor muydun?

Tom'un Boston'a taşınmayı planladığını biliyor muydun?

Tom'un evli olduğunu bilmiyor muydun?

Beni düşünüyor muydun?

Tom'un neredeyse Mary ile evlendiğini biliyor muydun?

Tom'un üç çocuğu olduğunu biliyor muydun?

Bunu biliyor muydun?

Tom ve Mary'nin kuzen olduğunu biliyor muydun?

Tom'un bir oğlu olduğunu biliyor muydun?

Tom'un orada olduğunu biliyor muydun?

Bunun orada olduğunu biliyor muydun?

Tom'u şahsen tanıyor muydun?

Yeni bir kız arkadaşım var, bilmiyor muydun?

Farklı bir şey olacağını umuyor muydun?

Tove Jansson'ın sadece Moomin'in annesi değil, aynı zamanda son derece yetenekli bir ressam olduğunu biliyor muydun?

Seninle evlenmek istediğimi biliyor muydun?

Benden hoşlanmıyorsun ama benimle çıkmıyor muydun?

Tom'a vurduğun zaman sarhoş muydun?

Petrolün suda yüzdüğünü bilmiyor muydun?

Fazla kilolu muydun?

Sivrisineklerin dişleri olduğunu biliyor muydun?

Almanca konuşuyor muydun?

Beni takip ediyor muydun?

Korkuyor muydun?

Bunu duymuş muydun?

Tom’un bunu yapacağını biliyor muydun?

Tom'un bir roman yazdığını biliyor muydun?

Tom'un yalnız olduğunu biliyor muydun?

Tom'un mutsuz olduğunu biliyor muydun?

Tom'un gelmeyeceğini biliyor muydun?

Tom'un profesyonel bir beyzbol oyuncusu olduğunu biliyor muydun?

Tom'un Boston'da yaşadığını biliyor muydun?

Tom'un Boston'da olduğunu biliyor muydun?

Tom'un bir vejetaryen olduğunu biliyor muydun?

Tom'un tek başına yaşadığını biliyor muydun?

Tom'un araba süremediğini biliyor muydun?

Tom'un bir dedektif olduğunu biliyor muydun?

Tom'un bir gözünün kör olduğunu biliyor muydun?

Tom'un burada olacağını biliyor muydun?

Bunu önceden biliyor muydun?

Fikrimi değiştirdiğimi düşünüyor muydun?

İyi bir çocuk muydun?

Kötü bir çocuk muydun?

Kovulacağımı biliyor muydun?

Orada bulunmuş muydun?

Sen bilmiyor muydun?

Birini bekliyor muydun?

Farklı bir şey bekliyor muydun?

Başka bir şey bekliyor muydun?

Beni beklemiyor muydun?

Beni dinliyor muydun?

Beni arıyor muydun?

Onun hakkında bir şey biliyor muydun?

Onu zaten biliyor muydun?

Onu gerçekten bilmiyor muydun?

Onlardan birini tanıyor muydun?

Sen de onu biliyor muydun?

Ortaokuldayken öğretmenlerini seviyor muydun?

Bugün buraya geldiklerini biliyor muydun?

Boston'da burada mutlu muydun?

Tom'un Mary'nin bir arkadaşı olduğunu biliyor muydun?

Tom'un Mary'nin erkek kardeşi olduğunu biliyor muydun?

Tom'un yüzmeyi sevmediğini biliyor muydun?

Tom'un kovulduğunu biliyor muydun?

Onunla konuşmuş muydun?

Onlarla flört ediyor muydun?

Onunla flört ediyor muydun?

Also check out the following words: Radyoaktivite, kimyasal, terimdir, profesörüm, Sekize, çeyrek, kırk, Radyoaktif, maddeler, tehlikelidir.