Turkish example sentences with "görünüyordu"

Learn how to use görünüyordu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Hiçbir şey olmadığı görünüyordu.

Kız hasta görünüyordu.

Profesörün bize verdiği problemi çözmeye çalıştık fakat karışık görünüyordu.

Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.

Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.

Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.

Oldukça yorgun görünüyordu.

Herkes mutlu görünüyordu.

Heyecanlı görünüyordu.

O, ucuz görünüyordu.

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.

Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.

Ev iyi görünüyordu, üstelik fiyat en uygundu.

O, hasta olmuş görünüyordu.

Steve çok mutlu görünüyordu.

Senatonun antlaşmayı reddedeceği açıkça görünüyordu.

Ben çocukla konuştum, ki o kızdan daha yaşlı görünüyordu.

Mektubu okurken, o üzgün görünüyordu.

O, müziğe çok düşkün gibi görünüyordu.

Hiç kimse benim küçük kazama gülmedi ve herkes biraz üzgün görünüyordu.

Onun duvardaki gölgesi üzgün görünüyordu.

İnekler kocaman ve uysal görünüyordu.

Büyük bina gökyüzüne dokunacak gibi görünüyordu.

Şapkası komik görünüyordu.

Otobüs geç kaldı gibi görünüyordu.

O, onun söylediklerinden gücenmiş gibi görünüyordu.

Durum kontrol dışı görünüyordu.

O, bir gecelik iyi bir uykudan sonra canlanmış görünüyordu.

Amy nasıl görünüyordu?

Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.

Onun kitabını bitirmesi neredeyse imkansız görünüyordu.

Tom bir İngilizce testin sonucu hakkında üzgün görünüyordu.

John geri döndüğünde sanki bir hayalet görmüş gibi solgun görünüyordu.

Tom biraz hayal kırıklığı uğramış gibi görünüyordu.

Mary'nin kasabayı terk ettiğini ona söylediğimde, Tom gerçekten şaşırmış görünüyordu.

Tom otuzlu yaşların sonlarında bir yerde görünüyordu.

Tom bir hafta içinde tıraş olmamış gibi görünüyordu.

Tom her zaman göründüğü gibi görünüyordu.

Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu.

Tom çok yorgun görünüyordu.

Tom bu öğleden sonra biraz tuhaf görünüyordu.

Tom elbiseleriyle uyumuş gibi görünüyordu.

Tom bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.

Bu savaş, bir yaşam ya da ölüm mücadelesi gibi görünüyordu.

O hastalanmış gibi görünüyordu.

Tom kesinlikle geçen cuma gecesi partiden hoşlanıyor gibi görünüyordu.

Tom kesinlikle geçen ay onu ziyaret ettiğimizde göründüğünden daha iyi görünüyordu ve sesi daha iyi çıkıyordu.

Tom kesinlikle eğleniyor gibi görünüyordu.

Bu kitap ilginç görünüyordu.

Adımı unutmuş gibi görünüyordu.

Hastaymış gibi görünüyordu.

Büyükanne çok iyi görünüyordu.

Tom otuzlu yaşların başlarında gibi görünüyordu.

Tom partiye katılmak istiyor gibi görünüyordu.

Betty habere şaşırmış görünüyordu.

Martin çok yorgun görünüyordu, değil mi?

O iyi görünüyordu.

Tom mutlu görünüyordu.

O yalnız görünüyordu.

Tom yalnız görünüyordu.

Grace kızgın görünüyordu.

O aç görünüyordu.

O, o zaman yorgun görünüyordu.

O çok mutlu görünüyordu.

Tom çok mutlu görünüyordu.

Tom şaşırmış görünüyordu.

Her şey güzel görünüyordu.

Carl çok mutlu görünüyordu.

Onun elbisesi ucuz görünüyordu.

Yaşlı adam akıllı görünüyordu.

O her zaman mutlu görünüyordu.

Hitomi çok mutlu görünüyordu.

Joe dün üzgün görünüyordu.

Karım şaşırmış görünüyordu.

Öğretmenimiz kızgın görünüyordu.

Onlar gerçekten mutlu görünüyordu.

Onun şapkası çok komik görünüyordu.

O, iyi gibi görünüyordu.

O, hasta gibi görünüyordu.

Başkan güçlü görünüyordu.

Öğretmenimiz şaşırmış görünüyordu.

Gelin çok güzel görünüyordu.

O, habere şaşırmış görünüyordu.

O, habere şaşırmış gibi görünüyordu.

O, haberden rahatsız olmuş görünüyordu.

O hastaymış gibi görünüyordu.

Bebek uykuya dalmış gibi görünüyordu.

O, sonuçtan dolayı hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyordu.

Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.

O genç görünüyordu.

O mutlu görünüyordu.

O dürüst görünüyordu.

O, hayalet gibi görünüyordu.

O, boş görünüyordu.

Onun amcası zengin görünüyordu.

Seyirciler sıkılmış görünüyordu.

Öyle düşünmüş gibi görünüyordu.

Jackson daha iyi görünüyordu.

İz başta kaba görünüyordu.

Araba yeni kadar iyi görünüyordu.

En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.

Also check out the following words: Fransızdır, Termitler, tahta, iPhone'ların, kapasitif, dokunmatik, ekranları, artı, eşittir, Cehalet.