Turkish example sentences with "görünüyordu"

Learn how to use görünüyordu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Hiçbir şey olmadığı görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Kız hasta görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Profesörün bize verdiği problemi çözmeye çalıştık fakat karışık görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
Translate from Turkish to English

Oldukça yorgun görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Herkes mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Heyecanlı görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, ucuz görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Ev iyi görünüyordu, üstelik fiyat en uygundu.
Translate from Turkish to English

O, hasta olmuş görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Steve çok mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Senatonun antlaşmayı reddedeceği açıkça görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Ben çocukla konuştum, ki o kızdan daha yaşlı görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Mektubu okurken, o üzgün görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, müziğe çok düşkün gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse benim küçük kazama gülmedi ve herkes biraz üzgün görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Onun duvardaki gölgesi üzgün görünüyordu.
Translate from Turkish to English

İnekler kocaman ve uysal görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Büyük bina gökyüzüne dokunacak gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Şapkası komik görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Otobüs geç kaldı gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, onun söylediklerinden gücenmiş gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Durum kontrol dışı görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, bir gecelik iyi bir uykudan sonra canlanmış görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Amy nasıl görünüyordu?
Translate from Turkish to English

Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.
Translate from Turkish to English

Onun kitabını bitirmesi neredeyse imkansız görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir İngilizce testin sonucu hakkında üzgün görünüyordu.
Translate from Turkish to English

John geri döndüğünde sanki bir hayalet görmüş gibi solgun görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom biraz hayal kırıklığı uğramış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Mary'nin kasabayı terk ettiğini ona söylediğimde, Tom gerçekten şaşırmış görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom otuzlu yaşların sonlarında bir yerde görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir hafta içinde tıraş olmamış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman göründüğü gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom çok yorgun görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bu öğleden sonra biraz tuhaf görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom elbiseleriyle uyumuş gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bu savaş, bir yaşam ya da ölüm mücadelesi gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O hastalanmış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle geçen cuma gecesi partiden hoşlanıyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle geçen ay onu ziyaret ettiğimizde göründüğünden daha iyi görünüyordu ve sesi daha iyi çıkıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle eğleniyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bu kitap ilginç görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Adımı unutmuş gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Hastaymış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Büyükanne çok iyi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom otuzlu yaşların başlarında gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom partiye katılmak istiyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Betty habere şaşırmış görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Martin çok yorgun görünüyordu, değil mi?
Translate from Turkish to English

O iyi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O yalnız görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yalnız görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Grace kızgın görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O aç görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, o zaman yorgun görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O çok mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom çok mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom şaşırmış görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Her şey güzel görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Carl çok mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Onun elbisesi ucuz görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam akıllı görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O her zaman mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Hitomi çok mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Joe dün üzgün görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Karım şaşırmış görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Öğretmenimiz kızgın görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Onlar gerçekten mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Onun şapkası çok komik görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, iyi gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, hasta gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Başkan güçlü görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Öğretmenimiz şaşırmış görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Gelin çok güzel görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, habere şaşırmış görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, habere şaşırmış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, haberden rahatsız olmuş görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O hastaymış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bebek uykuya dalmış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, sonuçtan dolayı hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O genç görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O mutlu görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O dürüst görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, hayalet gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

O, boş görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Onun amcası zengin görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Seyirciler sıkılmış görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Öyle düşünmüş gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Jackson daha iyi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

İz başta kaba görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Araba yeni kadar iyi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: gazlı, kutuları, çöplerini, doğaya, atmaktadırlar, alışkanlığıydı, denedim, Dilimi, ısırdım, Uyumadan.