Turkish example sentences with "matematik"

Learn how to use matematik in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Matematik, fiziğin mantığı gibidir.

Matematik dersi iyidir.

Dersimiz matematik.

O, İngilizce öğrettiği kadar matematik de öğretiyor.

Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.

Takeo matematik problemlerini çözmeye dalmış.

Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.

O biraz matematik ve hâlâ biraz kimya bilir.

İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.

İngilizcenin dışında, aynı zamanda matematik öğretir.

Matematik iyi bir konudur.

Matematik fiziğin mantığı gibidir.

Yarın matematik dersimiz olacak.

Matematik onun zayıf noktasıdır.

Matematik benim en sevdiğim konudur.

Matematik ilginç bir konudur.

Uykum geldiğinde, ben yaklaşık bir saattir matematik çalışıyordum.

Bazı öğrenciler matematik severler ve diğerleri sevmezler.

Matematik dersimizde ne yaptığımız hakkında hiçbir fikrim yok.

Bu zor bir matematik problemi.

Benim matematik biraz paslanmış.

Bu matematik problemini kolayca çözemem.

Matematik Albertİn favori konusudur.

Chris çocuğu matematik sınıfından tanıyordu ve çok kıskanıyordu.

Ben matematik iyiyim.

Ben matematik okumak istiyorum.

Matematik eğitimi görmeliyim.

Matematik testi nasıldı?

O matematik eğitimi alıyor.

Yarın matematik imtihanı var.

Matematik en iyi olduğum derstir.

Bugün matematik ödevim var.

Ben hiç matematik eğitimi yapmadım.

Ben bir lise matematik öğretmeniyim.

Senin çalıştığından daha çok matematik çalışırım.

Matematik benim için zordur.

Şu anda canım matematik ödevini yapmak istemiyor.

Matematik en sevdiğim ders.

Matematik bütün bilimler için esas niteliği taşır.

Matematik onun en iyi dersidir.

Yarın matematik testimiz var.

Matematik zor bir konudur.

Yarın bir matematik sınavı olacak.

Matematik bütün bilimlerin temelidir.

Matematik öğretmenimiz tahtaya bir daire çizdi.

İngilizce kadar çok matematik çalışmıyorum.

Junko bu gece matematik çalışmak zorunda kalacak.

Matematik ve İngilizce benim en sevdiğim konulardır.

Matematik okulda onun favori dersi.

Matematik günlük hayatta önemlidir.

Her gün matematik çalışmayı prensip edinirim.

Matematik ve İngilizce benim en sevdiğim derslerdi.

Erkek kardeşim matematik problemimi çözmeme yardım etti.

Bu matematik denklemini nasıl ispatlayacağımı bilmiyorum.

Matematik ders kitabını tekrar unutmamalısın.

Matematik onun okuldaki en zayıf dersi.

Okulda en başarılı olduğum ders matematik idi.

Matematik sınavı hakkında bana bazı sorular sordu.

Jack matematik sınavında hiç hata yapmadı.

Jack matematik testinde hiç hata yapmadı.

Matematik güzel bir konu.

Matematik ve fizik problemlerini ben çözebiliyorum. Ya kötü kişiler de çözer ve atom bombası yapmayı bulursa?

O matematik okuyor.

Matematik problemleri benim için hiçbir zaman zor olmuyor. Sadece dikkatimi vermem gerekiyor.

Ne Türkçe ne de matematik testine girmek istiyorum.

Bilgisayar, bilmediğim diller, matematik ve fizik öğrenmek istiyorum. Bana yardım eder misiniz?

Matematik problemi bizimle alakalı.

O biraz matematik, daha az kimya bilir.

O, İngilizce öğrettiği gibi matematik de öğretiyor.

Matematik, evrenin dilidir.

Matematik dersi boyunca uyuyakaldım.

Yine de bugünlerde hesap makineleri okul sınavlarında özgürce kullanılabilmektedir ve şu anda birçok okulda matematik sınavı sırasında duyulan tek ses çocukların hesap makinelerine hafifçe vurmalarıdır.

O bir matematik dehasıdır.

Bugün bir matematik sınavım vardı.

Senin daha çok matematik çalışmanı istiyorum.

Matematik çalış.

Matematik alıştırmaları için kız kardeşime yardım ediyorum.

Bay Cohen bize matematik öğretti.

O önce İngilizce ve sonra matematik öğrendi.

Matematik öğretmenimiz yarın sınav yapmayacak.

Matematik ve İngilizce çalışmam gerekli.

O fizik öğretmeni ama matematik de öğretebilir.

Efendim, ben elektronik, matematik ve satranç kulüpleri başkanıyım.

Aslında matematik hiç de sıkıcı değildir.

Matematik niçin işe yarar ?

Matematik testini geçmek için çok çalıştım.

Benim en sevdiğim konu matematik.

Tıp öğrenimi yapması için onun doktor babasının teşvikini reddettikten sonra Hawking onun yerine Matematik ve fizik üzerinde konsantre olmayı seçti.

Matematik eğlenceli.

"Matematik eğlenceli." "Hayır, değil."

Kızımla matematik ödevlerini birlikte yapardık.

Bayan Paule benim matematik profesörüm.

Yarın bir matematik dersimiz olacak.

Hem o hem de ben matematik problemini çözebildik.

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.

Teorik olarak, ben matematik yapıyorum.

Tom matematik dersini özellikle seviyordu.

Matematik aşk gibidir - basit bir fikir fakat o içinden çıkılmaz hale getirilebilir.

O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.

O, matematik bölümü için bir öğretmen.

Matematik beni korkutuyor.

Also check out the following words: Tek, başıma, yürüdüm, Kapıyı, kapatın, Erken, Ortaçağ, cam, üretimi, Roma.