Turkish example sentences with "herkesi"

Learn how to use herkesi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onun test sürüşünü geçmesi herkesi şaşırttı.
Translate from Turkish to English

Herkesi şaşırttın.
Translate from Turkish to English

Çocuk neşeli gülüşüyle herkesi cezbediyor.
Translate from Turkish to English

Herkesi memnun etmek zordur.
Translate from Turkish to English

Ben herkesi hatırladım.
Translate from Turkish to English

O, herkesi memnun etmeye hevesli.
Translate from Turkish to English

Onun herkesi rahatlatan alçakgönüllü bir havası vardı.
Translate from Turkish to English

Onun güzelliği odadaki herkesi cezbetti.
Translate from Turkish to English

Evim bir köşk olsaydı, tanıdığım herkesi doğum günü partime davet ederdim.
Translate from Turkish to English

Biz herkesi tehlikeyle ilgili uyarmak için bağırdık.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi memnun etmenin zaman kaybı olacağını söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle herkesi mutlu olduğuna düşündürmeyi beceriyor.
Translate from Turkish to English

Onun hikayesi herkesi eğlendirdi.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi beslemeye yetecek kadar yiyecek getirdi.
Translate from Turkish to English

Onun ölümü herkesi üzdü.
Translate from Turkish to English

Onun uzun konuşması herkesi sıktı.
Translate from Turkish to English

O herkesi rahat hissettirir.
Translate from Turkish to English

Biz herkesi uykuda bulduk.
Translate from Turkish to English

Gelmek isteyen herkesi davet edebilirsin.
Translate from Turkish to English

Herkesi memnun edemezsin.
Translate from Turkish to English

İsteyen herkesi götüreceğim.
Translate from Turkish to English

O, herkesi çıldırtır.
Translate from Turkish to English

O, herkesi deli eder.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi çıldırtır.
Translate from Turkish to English

Gelmek isteyen herkesi davet edeceğim.
Translate from Turkish to English

Gelmek isteyen herkesi getirebilirsin.
Translate from Turkish to English

Babam bu dünyadaki herkesi seviyor
Translate from Turkish to English

Bu okuldaki herkesi tanımıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu okuldaki herkesi tanımam.
Translate from Turkish to English

Hizmetçilerin çığlıkları herkesi uyandırdı.
Translate from Turkish to English

Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.
Translate from Turkish to English

Onun beceriksizliği herkesi sinirlendirmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Sürücü sınavını geçerek herkesi şaşırttı.
Translate from Turkish to English

Betty herkesi öldürdü.
Translate from Turkish to English

Bence buradaki herkesi tanıyorsun.
Translate from Turkish to English

Kimseden öc almak gibi bir niyetim yok herkesi mutlu etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi selamladı.
Translate from Turkish to English

Naptınız etrafımdaki herkesi kiraladınız mı satın mı aldınız?
Translate from Turkish to English

Herkesi tanıyorsun.
Translate from Turkish to English

Herkesi olduğu gibi seviyorum siz de beni olduğum gibi sevin eksiklerimin farkındayım tamamlamak için gayret edeceğim.
Translate from Turkish to English

Herkesi bekleyin.
Translate from Turkish to English

Herkesi içeri al.
Translate from Turkish to English

Herkesi dışarı al.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi kurtardı.
Translate from Turkish to English

Herkesi memnun etmeyi isterim ama ne kadar başarabilirim bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Kuralları bilmeden herkesi mutlu edeyim dedim, bir ben mutlu olmadım.
Translate from Turkish to English

Ben başarının anahtarını bilmiyorum ancak başarısızlığın anahtarı herkesi hoşnut etmeye çabalamaktır.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi korkutuyor.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi kızdırır.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi aradı.
Translate from Turkish to English

Banka soyguncuları Tom hariç herkesi öldürdü.
Translate from Turkish to English

Tom odadaki herkesi öptü.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi tanıyor.
Translate from Turkish to English

Herkesi özleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Sanırım partideki herkesi tanıyacaksın.
Translate from Turkish to English

Partideki herkesi tanıyacağını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Bence partideki herkesi tanıyacaksın.
Translate from Turkish to English

Bana kalırsa partideki herkesi tanıyacaksın.
Translate from Turkish to English

Senin en ufak yanlışın herkesi sıkıntıya sokabilir.
Translate from Turkish to English

Zengin de olsalar fakir de olsalar, o herkesi korur.
Translate from Turkish to English

Herkesi uyarmak için önde koştum.
Translate from Turkish to English

Herkesi memnun edemezsiniz.
Translate from Turkish to English

Herkesi buradan çıkarın.
Translate from Turkish to English

Tom sürücü sınavını geçtiğinde herkesi şaşırttı.
Translate from Turkish to English

Tom ben dahil herkesi aldattı.
Translate from Turkish to English

Tom sürekli şikâyetleri ile herkesi rahatsız etti.
Translate from Turkish to English

Herkesi her zaman mutlu edemezsin.
Translate from Turkish to English

Küçük bir şehir. Herkes herkesi tanıyor.
Translate from Turkish to English

Herkesi dinleyeceğim.
Translate from Turkish to English

Bu ülkede herkes herkesi gözetliyor.
Translate from Turkish to English

Herkes beni tanıyor da, ben herkesi tanımıyorum.
Translate from Turkish to English

Herkes herkesi biliyor.
Translate from Turkish to English

Herkes herkesi biliyor fakat ben Mary'yi bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Herkes herkesi tanıyor.
Translate from Turkish to English

Herkes herkesi bilir.
Translate from Turkish to English

Irk fark etmeksizin herkesi kabul ediyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom salondaki herkesi öptü.
Translate from Turkish to English

Yüreğiyle konuşan herkesi, yüreğimle dinleyecek kadar duyarlıyım.
Translate from Turkish to English

Sıkı çalışıp sınıfındaki herkesi yakalamak zorunda.
Translate from Turkish to English

Tom, anlaşıldığına göre herkesi korkutmuş.
Translate from Turkish to English

Çocuğun cesareti herkesi şaşırttı.
Translate from Turkish to English

Bu dünyanın genelindeki iklim değişikliği herkesi endişelendirdi.
Translate from Turkish to English

Herkesin herkesi dinlediği akılalmaz bir dünyada yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Söylemek zorunda olduğum şey, buradaki herkesi ilgilendirir.
Translate from Turkish to English

Herkesi bana Tom dedirtmeye çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Küçük bir okul. Herkes herkesi tanıyor.
Translate from Turkish to English

Herkesi aşağıya getir.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi görmek istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom herkesi seviyor gibi görünüyordu ve herkes onu seviyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Görevim buradaki herkesi korumaktır.
Translate from Turkish to English

Otuz dolar bağış yapması için herkesi ikna ettim.
Translate from Turkish to English

Zaten herkesi tanıyordum.
Translate from Turkish to English

Herkesi etkilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Herkesi ikna ettim.
Translate from Turkish to English

Buradaki herkesi tanıdığımı düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

O herkesi memnun etmeye çalıştığı için Jim'in sözlerine güvenemezsin.
Translate from Turkish to English

Bize yardım etmesi için herkesi ikna ettim.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah 8.00'e kadar herkesi konferans salonunda istiyorum.
Translate from Turkish to English

Herkesi uyandırmak istemiyoruz, değil mi?
Translate from Turkish to English

Herkesi kurtaramayız.
Translate from Turkish to English

Herkesi kurtarmanın hiçbir yolu yok.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: ama, radyoyu, kısabilir, acaba, Tenis, sağlıklıdır, Sağlıklı, adam, sağlığın, değerini.