Learn how to use krizi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak.
Translate from Turkish to English
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
Translate from Turkish to English
New York'ta Ekim 1987 borsa krizi hâlâ etkili bir şekilde hatırlanmaktadır.
Translate from Turkish to English
Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin çatının kenarında durduğunu gördüğü zaman neredeyse kalp krizi geçirmişti.
Translate from Turkish to English
Tom bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom geçen yıl bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Eğer Jane daha fazla dinlenmezse, O bir sinir krizi geçirebilir.
Translate from Turkish to English
Kaneko yeni işinde o kadar stresliydi ki sinir krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Ben bir kalp krizi geçirdim.
Translate from Turkish to English
Bir astım krizi geçirdim.
Translate from Turkish to English
Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!
Translate from Turkish to English
O bir kalp krizi geçirmişti.
Translate from Turkish to English
Tom hiç kalp krizi geçirmedi.
Translate from Turkish to English
Bir kalp krizi geçirecek.
Translate from Turkish to English
Şirketleri krizi atlattı.
Translate from Turkish to English
Başkan Hoover krizi çözmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Her gün sebze ve meyve yiyen insanların kalp krizi geçirme olasılıklarının daha düşük olduğunu duydum.
Translate from Turkish to English
Bugünlerde sık sık bir enerji krizi duyuyoruz.
Translate from Turkish to English
Neredeyse bir kalp krizi geçiriyordum.
Translate from Turkish to English
Onun ne zaman sinir krizi geçireceğini hiçbir zaman önceden kestiremezsin.
Translate from Turkish to English
Tom az önce bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Bir anksiyete krizi geçirdim.
Translate from Turkish to English
O sinir krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom sinir krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Şimdi rehine krizi aşıldı.
Translate from Turkish to English
Tom, kalp krizi geçirmesini umduğum en son kişidir.
Translate from Turkish to English
O bir kalp krizi yaşıyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Hiç kalp krizi geçirdin mi?
Translate from Turkish to English
Tom orta yaş krizi geçiriyor.
Translate from Turkish to English
1679'da, o bir sinir krizi geçirdikten sonra Newton'un işi durma noktasına geldi.
Translate from Turkish to English
Tom hafif bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom senin geçen yıl bir kalp krizi geçirdiğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom kalp krizi geçiriyor.
Translate from Turkish to English
Sadece bir kalp krizi geçirdin.
Translate from Turkish to English
Bir kalp krizi çoğunlukla mavi gökyüzünden gelen bir şimşek gibi gelir.
Translate from Turkish to English
Uyku yoksunluğu kalp krizi riskini artırır.
Translate from Turkish to English
Doktor ona eğer zayıflamazsa onun başka bir kalp krizi riskini artıracağını söyledi.
Translate from Turkish to English
İtalya, tarihindeki en kötü ekonomik krizi yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Onun atı kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Atı kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
O, çarpışmada ölmedi, aslında kazadan önce bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Üç kalp krizi atlattı.
Translate from Turkish to English
Borç krizi bitmedi.
Translate from Turkish to English
Kalp krizi geçireceğim.
Translate from Turkish to English
Kabine krizi görüşmek üzere bugün buluşuyor.
Translate from Turkish to English
Neredeyse kalp krizi geçiriyordum.
Translate from Turkish to English
Tom bir astım krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Bu haberi duyduğunda Tom ölümcül bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Kalp krizi geçirmenin her zaman doğanın senin öldüğünü anlatma şekli olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English
Onun şirketi krizi atlatamadı.
Translate from Turkish to English
Eleştiriler krizi çözmez.
Translate from Turkish to English
O, ağır bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Mülteci krizi Almanya'da siyasi manzarayı sarsabilir.
Translate from Turkish to English
O hafif bir kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Ben bir kalp krizi geçiriyorum.
Translate from Turkish to English
94 yaşındaki bir adam evinin dışındaki karı kürekle temizlerken kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Bir aile krizi yaşadım.
Translate from Turkish to English
Kalp krizi geçireceğimi sandım.
Translate from Turkish to English
Tom'un bir inanç krizi vardı.
Translate from Turkish to English
O bir kalp krizi geçirecek.
Translate from Turkish to English
Ben her zaman kalp krizi geçirmenin bir ölüm alameti olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English
Tom şirkette mevcut mali krizi tartışmak üzere Mary ile bir araya geldi.
Translate from Turkish to English
Cesur kararı sayesinde krizi atlatmayı başardı.
Translate from Turkish to English
Ben bir anjin krizi geçirdim.
Translate from Turkish to English
Bir biyolojik çeşitlilik krizi yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English
Tom bir kalp krizi geçirip uykusunda öldü.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin bir epilepsi krizi olduğunda ne yapacağını biliyor.
Translate from Turkish to English
Onlar sinir krizi geçiriyorlardı.
Translate from Turkish to English
Bir anksiyete krizi yaşıyorum ve nedenini bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Finaller yaklaşırken neredeyse sinir krizi geçirecektim.
Translate from Turkish to English
Alternatif yakıt kaynakları bulunamazsa, dünyamız bir enerji krizi geçirir.
Translate from Turkish to English
Tom'un üç kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Bir ilk yardım görevlisi olan Tom, kalp krizi geçiren birisi üzerinde manevi olarak CPR yapmakla yükümlüdür.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşin sinir krizi mi geçirdi?
Translate from Turkish to English
O kalp krizi geçirdiğinde ben oradaydım.
Translate from Turkish to English
Ne krizi? Kendimi rahat hissediyorum.
Translate from Turkish to English
Olay iki ülke arasında bir diplomatik krizi tetikledi.
Translate from Turkish to English
Tom'un bir anksiyete krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Bir kalp krizi gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Leyla kalp krizi nedeniyle cezaevinde öldü.
Translate from Turkish to English
Borsa krizi birçok emekliyi yeniden iş piyasasına zorladı.
Translate from Turkish to English
O bir sinir krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom kalp krizi geçiriyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Sami daha önce bir kalp krizi geçirmişti.
Translate from Turkish to English
Tom bir kalp krizi daha geçirdi.
Translate from Turkish to English
Neredeyse sinir krizi geçirdim.
Translate from Turkish to English
Tom üç kalp krizi atlattı.
Translate from Turkish to English
Sakatlıklar yüzünden Yıldızspor'da kadro krizi yaşanıyor.
Translate from Turkish to English
Tom kalp krizi geçiriyor olabilir.
Translate from Turkish to English
Rehine krizi iki ülke arasında diplomatik krize neden oldu.
Translate from Turkish to English
Sanırım kalp krizi geçiriyor.
Translate from Turkish to English
Tom kar kürerken kalp krizi geçirdi.
Translate from Turkish to English
Brezilya, tarihindeki en ciddi ahlaki krizi yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Kalp krizi geçirdiğimi sandım.
Translate from Turkish to English
Tom kalp krizi sebebiyle Boston'da öldü.
Translate from Turkish to English
Annemin yine çikolata krizi tuttu.
Translate from Turkish to English
Herşeyden önce krizi görmezden gelmeyeceğiz.
Translate from Turkish to English
Sırbistan krizi atlatırsa ekonomisi ne derece sağlıklı olacak?
Translate from Turkish to English
Uluslararası toplum krizi çözmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Avro bölgesi krizi Kosova'yı teğet geçebilir mi?
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: sever, filmi, sevdim, Matematiği, Sigara, içmeyi, bıraktım, Babana, dileklerimle, Tek.