Turkish example sentences with "kravat"

Learn how to use kravat in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu kravat sana çok yakışıyor.

Çok parlak bir kravat taktı.

Benim kravat turuncu.

Babama bir ipek kravat verdim.

Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.

Her zaman parlak renkli kravat takıyorsun.

O kırmızı kravat takım elbisene uymuyor-Niçin yeşil olanını takmıyorsun?

Tom bugün çalışmak için bir kravat takmadı.

Bayan tezgahtar bana bir sürü kravat gösterdi, ama ben onlardan herhangi birini beğenmedim.

Ben, bir takım elbise giyerim ve kravat takarım.

Tom'un çalışmak için bir takım elbise ve kravat giymesi bekleniyor.

O yaz sıcağı sırasında bir kravat takmaktan nefret eder.

Tom bir kravat taktı.

Tom çalıştığı yerde bir kravat takmalı.

Tom, kırmızı ve beyaz çizgili kravat taktı.

O bana tamamen zevkime uygun bir kravat verdi.

Taktığın güzel bir kravat.

Tom, bir takım elbise ve bir kravat giymek zorunda değildi fakat giydi.

Tom nasıl kravat bağlayacağını bilmiyor.

Ona bir kravat aldım.

Ben kırmızı bir kravat aldım.

Bu kravat ne kadar?

Ona güzel bir kravat seçtim.

O, bana hoş bir kravat buldu.

O, açık mavi kravat takmıştı.

Bu kravat takımına uyar.

O, benim için güzel bir kravat buldu.

Orada bir kravat takmalısın.

Kravat ceketine uyar.

Bu kravat gömleğine uyar.

İş yerinde bir kravat takmam gerekir mi?

Bu kravat benim takım ile gitmez.

Bu ceketle giden bir kravat istiyorum.

O kravat gömleğinle iyi gider.

Tom çalışmak için genellikle bir kravat takar mı?

Bu kravat ceketimle uymuyor.

Bu kravat gömleğinle çok iyi gider.

Bu yeni kravat takım elbise ile iyi gider.

Bu kravat o gömlekle hiç gitmiyor.

Bir kravat taktığımdan beri uzun zaman oldu.

İşimden dolayı her zaman kravat takmak zorundayım.

Müşterinin mavi bir kravat almasını önerdi.

Ne güzel bir kravat!

Tom kravat bağlayamaz.

Kravat çok pahalı.

Dan için bir kravat aldım, Elena için bir şal alacağım.

Bir kravat nasıl bağlanır gösterebilir misin?

Demek benimle aynı yaşta kravat sahibisin.

Kravat elbiseme uymadı.

Kravat takmam gerekiyor mu?

Kravat takmalı mıyım?

Tom'un bir kravat taktığını hiç görmedim.

Bence bir kravat takmalısın.

Tom tüm diğer çocukların kravat giydiklerini fark etti.

Tom biçimsiz bir ekose ceket ve puantiyeli bir kravat giyiyordu.

Tom çalışmak için takım elbise giymek ve kravat takmak zorunda değil.

Patron çalışmak için Tom'un takım elbise giymek ve kravat takmak zorunda olduğunu söyledi.

Noel için babama ne almalıyım? Belki bir kravat?

Tom'a bir kravat takmasını söyledim.

O, yeni bir kravat mı?

Tom iş için kravat takar.

Bence Tom partide bir kravat takmalı.

O kravat sende gerçekten iyi duruyor.

Tom her zaman kravat takmaz mı?

Mary, Tom'a mavi bir kravat aldı.

O kravat çok pahalı.

Tom çalışmak için her zaman bir kravat takmaz.

Herkesin partide bir kravat takması gerekiyor.

Partide her erkeğin bir kravat takması gerekiyor.

Benim tanıdığım kişiler artık kravat takmıyor.

Sana aldığım kırmızı kravat nerede?

Bir kravat takacağımı düşündüm.

Bir kravat takmayı unutma.

Sana kravat takmanı söyledim.

Ona kravat takmasını söyledim.

Tom genellikle kravat takmaz.

Tom çoğu kez kravat takmaz.

Tom siyah bir kravat takıyor.

Tom nadiren kravat takar.

Erkekler cenazeler için genellikle siyah takım elbise ve siyah kravat giyerler.

Senin için hoş bir kravat buldum.

Ben bir takım elbise giyerim ama hiç kravat takmam.

Hiç kravat takar mısın?

Ben genellikle çalışmak için bir kravat takmam.

Bugün neden kravat takıyorsun?

En azından bir kravat takmalısın.

Tom için güzel bir kravat buldum.

Bana başka bir kravat göster.

Tom kravat takmıyor.

Bu sahip olduğum tek kravat.

Bu kravat çok pahalı.

Tom hariç herkes kravat takıyordu.

Bir kravat takmıyorsun.

Kravat takmayacağım.

Neden bir kravat takmıyorsun?

Eğer biri seni beyaz kravat etkinliğine davet etseydi, ne giyeceğini bilir miydin?

Tom sık sık kravat boyalı tişört giyer.

Her zaman parlak bir kravat takıyorsun.

Neden kravat takmak istemiyorsun?

Kravat takmadıkça buraya giremezsin!

Kravat takmadıkça buraya giremezsiniz!

Also check out the following words: Kaliforniyalı, Fransızcayı, konuşamıyor, şişe, şarap, içti, Bill'den, daha, zeki, Bill'in.