Learn how to use öyle in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
Translate from Turkish to English
Öyle söyleme.
Translate from Turkish to English
Fransızca bir film görmek istiyorsun, öyle mi?
Translate from Turkish to English
Öyle şeyler konusunda bilgim yok.
Translate from Turkish to English
"Yakında iyileşecek mi?" " Öyle umuyorum."
Translate from Turkish to English
O, öyle bir aptal değil fakat onu anlayabilir.
Translate from Turkish to English
Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:"Sen kedi çalıyorsun!".
Translate from Turkish to English
Öyle söylemesi düşüncesizliktir.
Translate from Turkish to English
Öyle bir patlamaydı ki çatı uçtu.
Translate from Turkish to English
Öyle yapmam imkansız.
Translate from Turkish to English
Siz beyler niçin öyle öfkelisiniz?
Translate from Turkish to English
Şaka ile öyle söyledim.
Translate from Turkish to English
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
Translate from Turkish to English
Onun öyle söylemesi çok sıradandır.
Translate from Turkish to English
Öyle bir yargılama yapmak yanlış fikirlere yönlendirebilir.
Translate from Turkish to English
Öyle görünüyor ki sen Hindistanlısın.
Translate from Turkish to English
Gölde kesinlikle yüzebilirsin fakat öyle yapmanın anlamı yok.
Translate from Turkish to English
Öyle bir şey yapmış olamaz.
Translate from Turkish to English
Öyle yapmak kesinlikle imkansızdır.
Translate from Turkish to English
Genç insanlar öyle düşünmeye eğilimlidir.
Translate from Turkish to English
O öyle bir şey yapmış olamaz.
Translate from Turkish to English
O öyle bir şey söylemiş olamaz.
Translate from Turkish to English
Michelangelo Sistine Kilisesinin tavanına bazı figürler çizebilsin diye, Shakespeare bazı konuşmaları ve Keats şiirlerini yazabilsin diye, bana öyle geliyor ki sayısız milyonlarcasının yaşamış olmalarına ve acı çekmiş olmalarına ve ölmüş olmalarına değer.
Translate from Turkish to English
Ben asla öyle bir şey söylemezdim.
Translate from Turkish to English
Benim öyle yapmam imkansızdır.
Translate from Turkish to English
Öyle ya da böyle gideceğim.
Translate from Turkish to English
Öyle ya da böyle, postacı postayı dağıtır.
Translate from Turkish to English
Eğer bir öğrenci isen, öyle davran.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum.
Translate from Turkish to English
Annem haber hakkında mutluydu ve ben de öyle.
Translate from Turkish to English
Annem laleleri çok sever ve kız kardeşim de öyle.
Translate from Turkish to English
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
Translate from Turkish to English
İstasyona kadar öyle yapmaya çalış.
Translate from Turkish to English
Bana öyle geliyor ki biz onu yanlış anlıyoruz.
Translate from Turkish to English
Öyle bir şeyi yapabilip yapamayacağımı merak ettim.
Translate from Turkish to English
Sağlığımın hatırı için öyle yaptım.
Translate from Turkish to English
Öyle korkmana gerek yok.
Translate from Turkish to English
Öyle aceleyle gitmene gerek yok.
Translate from Turkish to English
Onun nazik olduğunu söyledin ve o öyle.
Translate from Turkish to English
Öyle ucuz bir otelde misafir edilmesi tuhaf.
Translate from Turkish to English
Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?
Translate from Turkish to English
Bana seni öyle depresif yapan şeyi söyle.
Translate from Turkish to English
Sizi öyle düşündüren nedir?
Translate from Turkish to English
Öyle saçma bir fikri aklınıza ne koydu.
Translate from Turkish to English
Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?
Translate from Turkish to English
Kışın öyle yüksek bir dağa tırmanmasaydın iyi olurdu.
Translate from Turkish to English
Mm- hm. Ben de öyle düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Size öyle söylemedim mi?
Translate from Turkish to English
Ben onu öyle kısa bir sürede yapamam.
Translate from Turkish to English
Öyle kaba bir biçimde konuşulmaya alışkın değilim.
Translate from Turkish to English
Ben öyle bir hikayeye inanmam.
Translate from Turkish to English
Öyle tuhaf bir şeyin gerçekleşmesi muhtemel değildir.
Translate from Turkish to English
Öyle güzel bir çiçek görmedim.
Translate from Turkish to English
Öyle yorgunum ki!
Translate from Turkish to English
Beni öyle korkutma!
Translate from Turkish to English
Öyle konuşma.
Translate from Turkish to English
Ben asla öyle bir şey duymadım.
Translate from Turkish to English
Ona öyle bir şey söylemen senin karakteristiğin değil.
Translate from Turkish to English
Öyle söyleyenleri sevmiyorum.
Translate from Turkish to English
Öyle söylüyorsan, yalan söylüyorsun.
Translate from Turkish to English
Öyle söylediğini duymak başımı döndürüyor.
Translate from Turkish to English
O öyle büyük bir sanatçı ki hepimiz ona hayranız.
Translate from Turkish to English
Tom öyle şeyler yapmaz.
Translate from Turkish to English
Öyle yaptığı için oğlumdan utanıyorum.
Translate from Turkish to English
Öyle söylemeye hakkın yok.
Translate from Turkish to English
Nasıl istersen öyle yap.
Translate from Turkish to English
Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.
Translate from Turkish to English
Ben öyle olmadığını umuyorum.
Translate from Turkish to English
Bu benim CD, öyle değil mi?
Translate from Turkish to English
Yerinde olsam, öyle bir şey yapmam.
Translate from Turkish to English
Öyle bir kişiye ödünç para vermemeliydin.
Translate from Turkish to English
Öyle şeyler söyleyecek kadar ileri gitmem.
Translate from Turkish to English
Ben onun öyle söyleyişini hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English
" Onu iyi tanırım." "Ah, öyle mi? "
Translate from Turkish to English
Ona öyle bir şey söylememeliydin.
Translate from Turkish to English
Onun öyle kötü sağlık içinde olmak zorunda olması üzücü bir durum.
Translate from Turkish to English
Sınavı geçtim ve Tom da öyle.
Translate from Turkish to English
O ona bir avukat görmesini tavsiye etti, o öyle yaptı.
Translate from Turkish to English
O ona bir dişçi görmesini tavsiye etti fakat o öyle yapacak yeterli zamanı olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Bir üniversite öğrencisi iken öyle yapardın.
Translate from Turkish to English
Lincoln öyle yapmak için anlaştı.
Translate from Turkish to English
Tom öyle bir şeyi niçin yapardı?
Translate from Turkish to English
Tom bugün niçin öyle huysuz görünüyor?
Translate from Turkish to English
Niçin öyle söylediğini anlayamıyorum.
Translate from Turkish to English
O öyle bir şey yapacak son adamdır.
Translate from Turkish to English
Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom öyle görünen bir ceketi asla giymezdi.
Translate from Turkish to English
Tom öyle bir şey yapmayacaktır.
Translate from Turkish to English
Tom bugün niçin öyle suratsız.
Translate from Turkish to English
Tom bugün niçin öyle giyinmiş?
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye öyle şeyler söylememeli.
Translate from Turkish to English
Tom öyle bir söz verdiğini hatırlamadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Öyle ya da böyle, Tom'un gitmeye niyeti var.
Translate from Turkish to English
Tom asla öyle bir şey söylemedi.
Translate from Turkish to English
Tom onun öyle büyük bir problem olduğunu düşünmüyor.
Translate from Turkish to English
Tom onun öyle büyük bir anlaşma olduğunu düşünmüyor.
Translate from Turkish to English
Tom onu öyle kaba şekilde söylemek zorunda değildi.
Translate from Turkish to English
Tom öyle bir şey yapamadı.
Translate from Turkish to English
O öyle büyük bir sorun değil. Oldukça fazla üzülüyorsun.
Translate from Turkish to English
Öyle düşük bir fiyata yağ satın alabileceğini asla tahmin etmezdim.
Translate from Turkish to English
Ona karşı niçin öyle sertsin?
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: sürümünü, sabırsızlanıyorum, kısayım, Allah'tan, ilâh, Muhammed, Allah'ın, elçisidir, Avrupa'da, bisikletle.