Turkish example sentences with "konuşmuyor"

Learn how to use konuşmuyor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O benimle konuşmuyor.

Hiç kimse benimle konuşmuyor.

Artık hiç kimse bu dili konuşmuyor.

Tom artık Mary ile konuşmuyor bile.

Tom, Mary ile konuşmuyor.

Tom hâlâ Mary ile konuşmuyor.

Tom ve Mary artık konuşmuyor.

Onlar İspanyolca konuşmuyor.

Senin kadar, akıcı İngilizce konuşmuyor.

Tom niçin konuşmuyor?

Fransızca konuşmuyor musunuz?

Kimse konuşmuyor.

Kimse benimle konuşmuyor.

Tom konuşmuyor.

Tom artık benimle konuşmuyor.

Neden artık benimle konuşmuyor?

Neredeyse hiç konuşmuyor.

Sanırım Tom çok sık Fransızca konuşmuyor.

Sanırım Tom çok iyi Fransızca konuşmuyor fakat yanılabilirim.

Sanırım Tom Fransızcayı çok iyi konuşmuyor.

Hiç kimse ülkem hakkında konuşmuyor.

Onlar artık benimle konuşmuyor.

Bu çok önemli. Kimse bunun hakkında konuşmuyor.

O benim dilimi konuşmuyor.

O artık bizimle konuşmuyor.

İngilizce konuşmuyor muyum?

Tom hiç kimseyle konuşmuyor.

O, Çinli olmasına rağmen Çince konuşmuyor.

Tom artık benimle hemen hemen hiç konuşmuyor.

Tom artık bizimle neredeyse hiç konuşmuyor.

Tom artık Mary ile neredeyse hiç konuşmuyor.

Tom konuştuğunu düşündüğüm kadar Fransızcayı iyi konuşmuyor.

Bebeğimiz henüz konuşmuyor.

Aslında hiç konuşmuyor.

Kimse onun hakkında konuşmuyor.

Kimse onunla ilgili konuşmuyor.

O, evde Japonca konuşmuyor.

O artık benimle hiçbir şey hakkında konuşmuyor.

Tom artık benimle hiçbir şey konuşmuyor.

İngilizce'yi çok iyi konuşmuyor.

Çocuklarım henüz Fransızca konuşmuyor.

Tom ve Mary birbirleriyle konuşmuyor.

Anne babam İngilizce konuşmuyor.

Onlar artık bizimle konuşmuyor.

Artık hiç kimse benimle konuşmuyor.

Tom artık çok konuşmuyor.

O, bizim dilimizi konuşmuyor.

Tanıdığım hiç kimse artık Tom'la konuşmuyor.

Tom artık Mary ile konuşmuyor.

Sen ve ben hariç hiç kimse Tom'la konuşmuyor.

O neden artık benimle konuşmuyor?

Tom uygun şekilde Fransızca konuşmuyor.

O, İngilizce konuşmuyor.

Tom İspanyolca konuşmuyor.

Bugün Almanya farklı; sadece beyaz insanlar Almanca konuşmuyor.

Tom gerçekten Fransızca konuşmuyor.

O hiç İngilizce konuşmuyor.

O, teori konuşmuyor.

Tom hâlâ çok Fransızca konuşmuyor.

O onunla konuşmuyor.

Tom hâlâ Fransızcayı çok iyi konuşmuyor.

Tom neredeyse hiç Fransızca konuşmuyor.

Onlar İngilizce konuşmuyor.

Diğer çocuklar konuşmuyor.

Problem herkes tarafından biliniyor ama kimse onun hakkında konuşmuyor.

Hiç kimse senin hakkında konuşmuyor.

Hiç kimse onlar hakkında konuşmuyor.

Hiç kimse benim hakkımda konuşmuyor.

O artık kızlarıyla konuşmuyor.

Hiç kimse onun hakkında konuşmuyor.

Artık hiç kimse Tom'la konuşmuyor.

Artık hiç kimse Mary ile konuşmuyor.

O artık neredeyse benimle konuşmuyor.

Tom yıllardır Mary ile konuşmuyor.

Tom'un Mary'yle konuşmuyor olduğu açıktır.

Tatoebaca konuşmuyor musun?

Arkadaşlarımın hiçbiri Latince konuşmuyor.

Tom hakkında konuşmuyor olduğumuzu sanıyordum.

Üzgünüm. Tom kız kardeşinin kazasından beri hiç kimseyle konuşmuyor.

Filipinler'de artık hemen hemen hiç kimse İspanyolca konuşmuyor.

O konuşmuyor, bağırıyor!

İngiliz halkının % 70'i ikinci bir dil konuşmuyor.

O artık benimle hemen hemen hiç konuşmuyor.

Tom neredeyse annesiyle hiç Fransızca konuşmuyor.

Tom artık neredeyse hiç Fransızca konuşmuyor.

Tom iyi Fransızca konuşmuyor.

Oğlan çekingen ve pek konuşmuyor.

Fadıl akıcı bir şekilde Arapça konuşmuyor.

Tom, Fransızca konuşmuyor ve Mary de öyle.

Siz hiç birbirinizle konuşmuyor musunuz?

Tom'la genellikle Fransızca konuşmuyor musun?

Tom yerli bir Fransız konuşmacı gibi konuşmuyor.

Tom bizimle artık neredeyse hiç konuşmuyor.

Tom yerli bir konuşmacı gibi konuşmuyor.

Tom da Fransızca konuşmuyor, ben de.

Tom da Fransızca konuşmuyor.

Konuşmuyor.

O, konuşmuyor.

Kimse bizimle konuşmuyor.

Ben Fransızca konuşmuyorum, Tom da konuşmuyor.

Tom akıcı bir şekilde Fransızca konuşmuyor.

Also check out the following words: Avrupa'dan, ayırır, Sıkıldım, Evliyim, çocuğum, Haberler, üzdü, içmiyorum, Nancy, partiye.