Öğrenciler onun konuşmasını hevesle dinlediler.
Translate from Turkish to English

Konuşmasını kasetten sildi.
Translate from Turkish to English

Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
Translate from Turkish to English

Bir karşılama konuşmasını yanıtladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye John'la konuşmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin çocuklarıyla ilgili yaşadığı problem hakkında John'la konuşmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Tom konuşmasını güzel bir şarkıyla kapadı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin daha yavaş konuşmasını rica etti.
Translate from Turkish to English

Tom konuşmasını bir atasözü ile bitirdi.
Translate from Turkish to English

Büyük bir kalabalık başkanın konuşmasını bekledi.
Translate from Turkish to English

Onun konuşmasını dinlemek her zaman hoş.
Translate from Turkish to English

Onun konuşmasını bekledim.
Translate from Turkish to English

O konuşmasını bitirdi.
Translate from Turkish to English

Onun konuşmasını kaydetmelisin.
Translate from Turkish to English

Bir papağan insan konuşmasını taklit edebilir.
Translate from Turkish to English

Papağanlar çoğunlukla insan konuşmasını taklit eder.
Translate from Turkish to English

Onun konuşmasını dinleyemeyecek kadar geç vardım.
Translate from Turkish to English

Konuşmasını özet şeklinde parçalara ayırdı.
Translate from Turkish to English

Calhoun konuşmasını okuyamayacak kadar çok cılızdı.
Translate from Turkish to English

Onun uzun konuşmasını dinlemekten usandım.
Translate from Turkish to English

Sık sık onun İngilizce olarak konuşmasını dinledim.
Translate from Turkish to English

Onun konuşmasını görsen, bir kız olduğunu düşünebilirsin.
Translate from Turkish to English

Bu TED konuşmasını dinledin mi?
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary ile konuşmasını istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un Fransızca konuşmasını duydun mu?
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin konuşmasını bekledi ama o konuşmadı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin John'la konuşmasını istemedi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'den John'la konuşmasını istemedi.
Translate from Turkish to English

Karınızın Esperanto konuşmasını istiyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Sen benim kadar güzel Fransızca konuşmasını bilmiyorsun.
Translate from Turkish to English

Başbakanın konuşmasını beğenmedim.
Translate from Turkish to English

Konuşmasını bitirdikten sonra ayağa kalkıp gitti.
Translate from Turkish to English

Tom konuşmasını yaptığı zaman, anımsamak için ana başlıkların olduğu bir yaprak kullanırdı.
Translate from Turkish to English

Konuşmasını birkaç şakayla bitirdi.
Translate from Turkish to English

Hiç onların konuşmasını duydun mu?
Translate from Turkish to English

Hiç onun konuşmasını duydun mu?
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary hakkında konuşmasını duymaktan bıktım.
Translate from Turkish to English

Onun telefonda konuşmasını gördüm.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin John'la konuşmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un konuşmasını yazan kişi benim.
Translate from Turkish to English

Tom konuşmasını duymak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Birçok kişi kamu konuşmasını stresli bulur.
Translate from Turkish to English

Tom kendi konuşmasını duymayı seviyor.
Translate from Turkish to English

Dün akşam televizyonda başkanın konuşmasını dinledik.
Translate from Turkish to English

Tom, konuşmasını aynanın karşısında pratik yaptı.
Translate from Turkish to English

Kimsenin benim hakkımda konuşmasını istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Mary her zaman Tom'un onun duyguları hakkında konuşmasını istiyor.
Translate from Turkish to English

Neden Tom'un Mary ile konuşmasını istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin John'la konuşmasını istemedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary ile konuşmasını ister misin?
Translate from Turkish to English

Alkol onun konuşmasını etkilemeye başlıyor.
Translate from Turkish to English

Herkes onun konuşmasını dinleyebilir.
Translate from Turkish to English

O, konuşmasını neden durdurdu?
Translate from Turkish to English

Tom, Meryem'in konuşmasını çok güzel taklit eder.
Translate from Turkish to English

Ben başbakan'ın konuşmasını beğenmedim.
Translate from Turkish to English

Başkan Dilma'nın konuşmasını dinlediniz mi?
Translate from Turkish to English

Hillary'nin konuşmasını duydunuz mu?
Translate from Turkish to English

Tom tanıtım konuşmasını yaptı.
Translate from Turkish to English

Sınıf birincisi olarak mezuniyet konuşmasını yapan öğrenci oldu.
Translate from Turkish to English

Bana babamın ölümünü bildiren telefon konuşmasını aldığımda tamamen telaşlanmıştım.
Translate from Turkish to English

Herkes dikkatle Tom'un konuşmasını dinliyordu.
Translate from Turkish to English

Açılış konuşmasını yapman için sana güveniyorum.
Translate from Turkish to English

Tom pencerenin önünde duruyordu, Mary ve John'ın konuşmasını dinliyordu.
Translate from Turkish to English

General, onun konuşmasını kesmeden, onun ağır fildişi sopasıyla onun kafasına vurdu; barbar düştü.
Translate from Turkish to English

Çocuk sürekli annesinin konuşmasını kesiyordu.
Translate from Turkish to English

İnsanların benim hakkımda konuşmasını sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin konuşmasını kesti.
Translate from Turkish to English

Tom'un seninle konuşmasını kesinlikle umursamıyorum.
Translate from Turkish to English

O, konuşmasını yapmadan hemen önce kalabalığa el salladı.
Translate from Turkish to English

Konuşmasını yaparken onu yuhaladılar.
Translate from Turkish to English

Bırak konuşmasını bitirsin.
Translate from Turkish to English

Onun konuşmasını anlayabilmemin imkanı yok.
Translate from Turkish to English

Yan odadaki birinin konuşmasını duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un konuşmasını duydun mu?
Translate from Turkish to English

Sadece seçilmiş Cumhurbaşkanı açılış konuşmasını yapabilir.
Translate from Turkish to English

Papağanlar insan konuşmasını taklit edebilen tek hayvandır.
Translate from Turkish to English

Tom'un ailesiyle konuşmasını istedim.
Translate from Turkish to English

Papağanlar insan konuşmasını taklit eder.
Translate from Turkish to English

Tom aynanın önünde konuşmasını çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Mary konuşmasını ayna önünde uyguladı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye onun John'la konuşmasını istemediğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom kimsenin onunla konuşmasını istemedi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin konuşmasını beklemedi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye bir avukatla konuşmasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Sami'nin benimle konuşmasını bekliyordum.
Translate from Turkish to English

Sami, birkaç öğrencinin konuşmasını duydu.
Translate from Turkish to English

Tom'un benimle konuşmasını bekliyordum.
Translate from Turkish to English

Tom'un gelip seninle konuşmasını beklemek yerine, sadece onun yanına gitmelisin.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye Fransızca konuşmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary ile konuşmasını istemedim.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary ile konuşmasını istememiştim.
Translate from Turkish to English

Tom'un konuşmasını dinlemek için çok geç geldim.
Translate from Turkish to English

Tom konuşmasını aynanın önüne uyguladı.
Translate from Turkish to English

Sami konuşmasını hazırlamakla meşguldü.
Translate from Turkish to English

Birinin konuşmasını duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Birisinin konuşmasını duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'a bir avukatla konuşmasını tavsiye ettim.
Translate from Turkish to English

Tom'a bir avukatla konuşmasını salık verdim.
Translate from Turkish to English

Tom'un konuşmasını bekledim.
Translate from Turkish to English

Lütfen Tom'un konuşmasını kaydet.
Translate from Turkish to English

Tanrı şöyle sürdürdü konuşmasını: "Sizinle ve bütün canlılarla kuşaklar boyu sonsuza dek sürecek antlaşmamın belirtisi şu olacak: Yayımı bulutlara yerleştireceğim ve bu, yeryüzüyle aramdaki antlaşmanın belirtisi olacak."
Translate from Turkish to English