Turkish example sentences with "kolaydır"

Learn how to use kolaydır in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.

Diğer tüm diller Uygurcadan daha kolaydır.

Olaydan sonra akıllı olmak kolaydır.

İş işten geçince akıllanmak kolaydır.

Bir devenin bir iğnenin deliğinden geçmesi bir zengin kişinin Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.

Çince eğitimi zor gibi görünse de, düşündüğünüzden daha kolaydır.

Çok sayıda volkan bulunduğundan dolayı, Japonya'nın depremler tarafından vurulması kolaydır.

Güvenli bir mesafeden cesur olmak kolaydır.

Adaya tekne ile ulaşmak kolaydır.

Ada ulaşılması çok kolaydır.

Bu arabayı sürmek kolaydır.

Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.

İyi bir yalana inanmak bir gerçeğe inanmaktan daha kolaydır.

10'a 5 eklemek kolaydır.

Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.

Bizim çok hata yapmamız kolaydır.

Problemi çözmem kolaydır.

İnternet üzerinden insanlara asılmak sokakta asılmaktan daha kolaydır.

Tom'un evini bulmak kolaydır.

Tom'la birlikte çalışması çok kolaydır.

Bu kitap benim okumam için yeteri kadar kolaydır.

Hangisini okumak daha kolaydır, bu kitabı mı yoksa şunu mu?

Bu onun için çok kolaydır.

Bir insanı birinin arkadaşı yapmak kolaydır fakat onu öyle sürdürmek zordur.

Jimmy ile geçinmem kolaydır.

O kolaydır.

Yüzme kolaydır.

Söylemek yapmaktan kolaydır.

Onunla konuşmak kolaydır.

Tom'la konuşmak kolaydır.

Yüzme, benim için kolaydır.

İngilizce öğrenmek kolaydır.

Tenis oynamak kolaydır.

Bu kitabı okuması kolaydır.

Bu bisikleti sürmesi kolaydır.

Bence bu kitap kolaydır.

Bu şarkıyı öğrenmesi kolaydır.

Söylemek yapmaktan daha kolaydır.

Pek çok şey sözde kolaydır, fakat gerçekleştirmesi aslında zordur.

Bu makineyi idare etmek kolaydır.

O dağa tırmanması kolaydır.

Kötü alışkanlıklara girmek kolaydır.

Kot pantolonla çalışmak kolaydır.

Kalkış inişten daha kolaydır.

Çocuklara öğretmek yetişkinlere öğretmekten daha kolaydır.

Yüzmek kolaydır.

Ders iki kolaydır.

Ona ulaşmak kolaydır.

O çok kolaydır.

Kotla çalışmak kolaydır.

Bugünlerde seyahat etmek kolaydır.

Tom ile geçinmek kolaydır.

O soruya cevap vermek kolaydır.

Japonca konuşmak benim için kolaydır.

Soruyu cevaplamak kolaydır.

Bu kitaplığın montajı kolaydır.

Bu soruya cevap vermek kolaydır.

Hangisi daha kolaydır, kayak mı yoksa buz pateni mi?

Bu tavanın sapını tutmak kolaydır.

Seyahat ederken, kaybolmak kolaydır.

Dışarıda kalmak dışarı çıkmaktan daha kolaydır.

Hesap makinesi kullanarak sayıları toplamak kolaydır.

İyi örnek cümleler yazmak o kadar kolaydır ki bir sürü kötü olanlardan kurtulma sürecinde birkaç iyi cümleyi kazara iptal etsek bile, sanırım çok sayıda iptal yaparak bu korpusun kalitesini şiddetle geliştirebiliriz.

İspanyolca kolaydır.

Acele ettiğinde, hata yapmak kolaydır.

Üzüntüyü paylaşmak neşeyi paylaşmaktan daha kolaydır.

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.

Planlar yapmak genellikle gerçekleştirmekten daha kolaydır.

Mary'nin cümlelerini çevirmek kolaydır.

Esperantoda sayı saymak çok kolaydır.

Birisinden nefret etmek çok kolaydır.

Bir insanı topluma ve insanlığa kazandırmak zor ama onu harcamak kolaydır.

Japon bayrağını çizmek çok kolaydır.

Elinden bir şey gelmeyince kabullenmek kolaydır.

Eski modelle karşılaştırıldığında bunu kullanmak çok daha kolaydır.

Söylemek kolaydır ve başarmak zordur.

Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.

Gerçeği söylemek yalan söylemekten çok daha kolaydır.

Endişelenme! Test kolaydır.

Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?

Eşyaları sökmek geri toparlamaktan daha kolaydır.

Zenginlerin daha zengin olması daha kolaydır.

İnterlingua dilini öğrenmek kolaydır.

Ateist olmak bir Rus için dünyadaki herhangi bir başka yere göre daha kolaydır.

İsveççe kolaydır.

Cehenneme düşmek kolaydır.

Bu kitap basit bir İngilizceyle yazılmış. Bu nedenle okuması kolaydır.

Kuzey yıldızını bulmak çok kolaydır.

Buradan havai fişeği görmek kolaydır.

Kiril alfabesini öğrenmek çok kolaydır ama Kiril alfabesiyle yazılmış metinleri akıcı bir biçimde okumak Rusçayı yeni öğrenenler için çok zordur.

Gerçeği söylemek, yalan söylemekten çok daha kolaydır.

Bu kıyafetleri ütülemek kolaydır.

Başkalarının işinde hata bulmak kolaydır.

İsmimi hatırlamak kolaydır.

Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır ama alternatif öneri üretmek zordur.

Acele ettiğimizde, hata yapmak kolaydır.

Rahat bir sandalyede otururken çalışmak daha kolaydır.

Esperanto'nun grameri çok kolaydır.

Hayat bugün, geçmişte olduğundan daha kolaydır.

Bazen o kolaydır.

Hapishanenin dışında kalmak hapishaneden çıkmaktan daha kolaydır.

Also check out the following words: tabak, koşuyorum, anda, kilisede, Yoruldum, zordu, Peki, doğdun, Konserde, insan.