Turkish example sentences with "kitabın"

Learn how to use kitabın in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Birçok kitabın var.

Bu senin kitabın mı?

Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.

Bu kitabın anlaşılması çok zor.

Senin bir sürü kitabın var.

Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?

Şu senin kitabın mı?

Senin iki kitabın var.

Onlar kitabın tüm kopyalarının imha edilmesini talep ettiler.

Senin birkaç kitabın var.

Bu kitabın fiyatı yarı yarıya düşürüldü.

Bu kitabın baskısı tükendi.

Kitabın tamamını okursanız hayal kırıklığına uğramazsınız.

Biz kitabın dışında bir şey bırakmadık.

Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.

Kitabın masanın üstünde.

Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.

Bu kitabın çok sayıda hataları var, ama o ilginçtir.

Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.

Tom bana eğer istersem kitabın bende kalabileceğini söyledi.

Tom bir kitabın içinde Mary'den aldığı parayı sakladı.

Bu kitabın bir kopyasını bana verin.

Bu kitabın çok sayıda resimleri var.

Bu kitabın son yaprağı eksik.

Bu kitabın, eğer varsa, az sayıda baskı hataları var.

Bu senin kitabın mı, Mike?

Favori Harry Potter kitabın hangisidir?

Bu senin kitabın.

İşte kitabın.

Hangisi senin kitabın?

Çok sayıda kitabın var.

Kaç tane kitabın var?

Kitabın iki kopyasına sahiptim.

Bir kitabın özetini çıkardım.

Bu kitabın telif hakkı hâlâ saklıdır.

Bu kitabın yazarı kimdir?

Senin kitabın ne zaman yayınlanacak?

Yaklaşık kaç tane kitabın var?

Kitabın ne zaman yayımlanacak?

Okumak için hiç kitabın var mı?

Tarih kitapları Moğolların Bağdat'ı işgalinden sonra birçok kitabın Dicle Nehri'ne atıldığını ve bu yüzden nehrin renginin kitapların mürekkebiyle maviye döndüğünü yazıyor.

Kitabın fiyatı beş dolardı.

Senin gözde yemek kitabın nedir?

Kitabın bölümleri oldukça iyi.

Favori kendi kendine-yardım kitabın nedir?

Kitabın başından birkaç sayfayı atladım.

Kitabın iki sayfası birbirine yapışmış.

Rafta çok fazla kitabın var.

Sanırım mektubun o kitabın altında.

Bu kitabın yazarı hâlâ genç.

Bu kitabın en sevdiğiniz bölümü nedir?

Bana kitabın ilginç olduğunu söyledi.

Hangisi senin kitabın, bu mu yoksa şu mu?

Kitabın ilk birkaç sayfasını atladım.

Bu kitabın karton kapaklı baskısı var mı?

Bu kitabın size çok faydalı olacağına eminim.

Kitabın burada.

Birkaç kitabın var.

Çizimler hariç, bu kitabın 252 sayfası var.

Beklentilerim çok yüksek değildi ama sen "Saygı ve Sevgi" adlı kitabın tiyatrosunu kötü oynadın.

Hiç Fransızca kitabın var mı?

Bu kitabın Fransızcaya hiç çevrilmediğinden oldukça eminim.

Bu kitabın kapağı yırtılmış.

Kitabın adı ne?

Kitabın giriş ve gelişmesini siz yazmış olabilirsiniz fakat sonucu ben yazacağım.

Evli bir yazar bekar kalmayı tavsiye ettiği zaman kitabın zayıf noktası güvenirlikten yoksun olmasıdır.

Galiba mektubun şu kitabın altında.

Kitabın var mı?

Eğer biri bu kitabın konusu ne diye sorarsa, gerçekten bilmiyorum.

Bu kitabın iki sayfası eksik.

Bu tür bir kitabın bize bir faydası yok.

O kitabın adı nedir?

O senin yeni kitabın mı?

Bu kitabın maliyeti beş dolar.

O kitabın fiyatı beş dolar.

Kitabın bir kopyasını almak istiyorum ama baskısı tükenmiş.

Bu kitabın yardımı ile kendin iyi ilerlemeler yapabileceksin.

Mike, bu senin kitabın mı?

O, kitabın ikinci ve yenileştirilmiş basımıdır.

Bir kitabın sayfaları vardır.

Onun eserlerinin arasındaki en iyi kitabın bu olduğunu düşünüyoruz.

Çantanda kaç tane kitabın var?

Bu kitabın yazılışı, 1711-1714 yılları arasına rastlar.

Kaç kitabın var?

Kitabın hayatımı değiştirdi.

Bir kitabın var mı?

İki kitabın mı var?

Bildiğim kadarıyla, mektubun o kitabın altında.

Resim kitabın önünde.

Kitabın maliyeti beş dolar.

Bu film tam olarak kitabın konusunu izliyor.

Bana kitabın bir özetini çıkar.

Richard Roberts çok sayıda kitabın yazarıdır.

Ben kitabın üçüncü bölümünü okuyorum.

Kitabın bir fihristi var mı?

Her kitabın iyi yanını alıp kendinize kolaj yapmayı bırakmalısınız.

Neden herkesin bu kitabın çok iyi olduğunu düşündüğünü anlamıyorum.

Senin yeşil bir kitabın var.

Kahraman, kitabın sonunda öldü.

Kitabın mı çalındı?! Nerede ve ne zaman?

Tom bana kitabın ilginç olduğunu söyledi.

Also check out the following words: uyumak, zorundayız, Sporu, rekabet, zevk, yapıyorum, Japonca, konuşamıyorum, birkaç, kişi.