Turkish example sentences with "kiminle"

Learn how to use kiminle in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Kiminle konuşuyordun?
Translate from Turkish to English

Kiminle yaşıyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Kiminle gideceksin?
Translate from Turkish to English

Ben kiminle konuşuyorum?
Translate from Turkish to English

Kiminle konuşuyordunuz?
Translate from Turkish to English

Kiminle buluşmaları gerektiğini dahi bilmiyorlardı.
Translate from Turkish to English

Kiminle geldin?
Translate from Turkish to English

Kiminle sohbet edilir?
Translate from Turkish to English

Ben kiminle evlendim?
Translate from Turkish to English

Plaja kiminle gittin?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle tartışıyor?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye Boston'a kiminle gitmeyi planladığını sordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un kiminle evleneceğine yalnız ve ancak Tom karar verebilir.
Translate from Turkish to English

Hayatının geriye kalanını terk edilmiş bir adada geçirmek zorunda olsan, onu kiminle geçirirsin?
Translate from Turkish to English

Baloya kiminle gidiyorsun?
Translate from Turkish to English

"Bugün şehirde kiminle karşılaştığımı asla tahmin edemeyeceksin." "Maria mı?" "Ne? Bunu nasıl biliyorsun?"
Translate from Turkish to English

Kiminle yemek yiyorsun?
Translate from Turkish to English

Kiminle seyahat etmek istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom'un kiminle konuşmuş olabileceğini bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Şu hâlde, kiminle yaşamak istediğini seçmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tom bana, kiminle konuşmam gerektiğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Kiminle müşerref oluyorum?
Translate from Turkish to English

"Alo." "Alo, kiminle görüşüyorum?"
Translate from Turkish to English

Oraya kiminle gittin?
Translate from Turkish to English

Oraya kiminle gittiniz?
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye kiminle Boston'a gitmeyi planladığını sormadı.
Translate from Turkish to English

Dün gece kiminle birlikteydin?
Translate from Turkish to English

Başka kiminle tanışmak istersin?
Translate from Turkish to English

Kiminle konuşmam gerektiğinden oldukça emin değilim.
Translate from Turkish to English

Bu gece kiminle akşam yemeği yiyeceksin?
Translate from Turkish to English

Bu gece kiminle çıkacağını bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kiminle Boston'a gideceksin?
Translate from Turkish to English

Tom bana kiminle evlendiğini hiç söylemedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un kiminle evlendiğini bile bilmiyoruz.
Translate from Turkish to English

Kiminle çıkabileceğimi ya da çıkamayacağımı bana söyleme hakkın yok.
Translate from Turkish to English

Kiminle konuşmam gerektiğini bana söyleyebilir misin?
Translate from Turkish to English

Bir randevum olduğunu biliyorum ama kiminle olduğundan emin değilim.
Translate from Turkish to English

Kiminle şaka yaptığını sanıyorsun?
Translate from Turkish to English

Kiminle gitmem gerekiyor?
Translate from Turkish to English

Kiminle birlikte akşam yemeğine gidiyorsun?
Translate from Turkish to English

Noeli kiminle geçiriyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom'un kiminle gittiğini öğrenebilip öğrenemeyeceğimi göreceğiz.
Translate from Turkish to English

Kiminle konuşmak istediğini biliyorum.
Translate from Turkish to English

Kiminle konuşmak istediğinizi biliyorum.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta sonu kiminle takıldın?
Translate from Turkish to English

Onlar kiminle dövüşüyor?
Translate from Turkish to English

Merhaba, kiminle görüşüyorum? Beni tanımadın mı? Ben Aldo.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye partiye kiminle geleceğinin söyledi mi?
Translate from Turkish to English

Bana Boston'a kiminle gitmeyi planladığını söyle.
Translate from Turkish to English

Tom kiminle çıktığını öğrenmemi istedi.
Translate from Turkish to English

Tom'un kiminle içeriye girdiğini fark etmedim bile.
Translate from Turkish to English

Merhaba! Kiminle konuşuyorum? Beni tanımıyor musun? Ben, Aldo!
Translate from Turkish to English

Kiminle uğraştığımızı zannediyorsun?
Translate from Turkish to English

Kiminle konuştuğunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Xalbo, kiminle konuşuyorsun?
Translate from Turkish to English

Sen kiminle konuşuyordun?
Translate from Turkish to English

Kiminle konuşmam gerektiğini bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kiminle konuşmuştun?
Translate from Turkish to English

"Bu gece bir randevum var." "Kiminle?"
Translate from Turkish to English

Tom kiminle konuşması gerektiği konusunda hiç emin değil.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin Boston'a kiminle gideceğini biliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kiminle dansa gideceğini biliyordu.
Translate from Turkish to English

Kiminle dansa gittin?
Translate from Turkish to English

Sen kiminle konuştuğunu sanıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin Boston'a kiminle gideceğini bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin Boston'a kiminle gideceğini bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin kiminle dansa gitmek istediğini bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin kiminle evlenmeyi planladığını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kiminle buluşacağını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un kiminle konuştuğu umurumda değil.
Translate from Turkish to English

Noel'i kiminle geçirmeyi planlıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle şarkı söyledi?
Translate from Turkish to English

Kiminle sörf yapmaya gittin?
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin kiminle çıktığı konusnda hiçbir fikri yoktu.
Translate from Turkish to English

Kiminle konuşuyorsun? Benimle mi?
Translate from Turkish to English

Şimdi kiminle konuşmamız gerekir?
Translate from Turkish to English

En çok kiminle şarkı söylemek istersiniz?
Translate from Turkish to English

Fadıl kiminle iletişime geçti?
Translate from Turkish to English

Kiminle konuştuğunu bile biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Hâlâ kiminle konuşmam gerektiğini bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un kiminle konuştuğunu neden umursamalıyım?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle iletişime geçti?
Translate from Turkish to English

Tom Boston'a kiminle gittiğini söyledi mi?
Translate from Turkish to English

Tom, geçen hafta sonu kiminle birlikte olduğunu söyledi mi?
Translate from Turkish to English

Ben kiminle konuştuğumu bile bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Kiminle uğraştığımın farkındayım.
Translate from Turkish to English

Tom kiminle buluşmayı planladığını bana söylemezdi.
Translate from Turkish to English

Partiye kiminle gitmem gerekir?
Translate from Turkish to English

Tom Boston'a kiminle gidiyor?
Translate from Turkish to English

Kiminle konuşmak istedin.
Translate from Turkish to English

Bunu kiminle birlikte yapmak istiyorsun?
Translate from Turkish to English

Onu kiminle yapmayı planlıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle konuştuğunu düşünüyor?
Translate from Turkish to English

Kiminle dans etmek istedin?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle yemek yedi?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle kayak yapıyordu?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle yüzüyordu?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle alışveriş yapmaya gitti?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle yzmeye gitti?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle tenis oynadı?
Translate from Turkish to English

Tom kiminle konuşmak istiyor?
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: zayıflığından, istifade, etti, Bill, kadar, yaşlı, genç, telaşlıydı, ki, konuşmaya.