Kayak yapmayı severim.
Translate from Turkish to English

Kayak yaparken bacağını kırdı.
Translate from Turkish to English

Gelecek ay Zao'da kayak yapmaya gidebilirim.
Translate from Turkish to English

Bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben kayak yapabilirim.
Translate from Turkish to English

Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Kayak yaparken bacağımı kırdım.
Translate from Turkish to English

Ben kayak yapmayı öğrenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben, bir kayak kazası sırasında iki yerden bacağımı kırdım.
Translate from Turkish to English

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
Translate from Turkish to English

O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.
Translate from Turkish to English

Ben kayak botları satın almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
Translate from Turkish to English

O babası kadar ustaca kayak yapabilir.
Translate from Turkish to English

Ben çok sık kayak yapmaya giderim.
Translate from Turkish to English

Squaw Valley, Kaliforniya, Amerika Birleşik Devletlerindeki en büyük kayak merkezlerinden biridir.
Translate from Turkish to English

Tom nasıl kayak yapacağını bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom kardeşi kadar iyi kayak yapabilir.
Translate from Turkish to English

Tom kayak yarışında yarışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom kayak sever.
Translate from Turkish to English

O Hokkaido'da kayak yapmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Hokkaido Midori o zaman kayak yapıyor muydu?
Translate from Turkish to English

Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.
Translate from Turkish to English

Sam, ocak ayında kayak yapmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık kayak yaparım.
Translate from Turkish to English

Hobim kayak yapmaktır.
Translate from Turkish to English

Bir çift yeni kayak almak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Yeni bir çift kayak almam lazım.
Translate from Turkish to English

O tepede kayak yapabilirsin.
Translate from Turkish to English

Biz Kanada'da kayak yapmaya gittik.
Translate from Turkish to English

O, kayak yapmak için deli oluyor.
Translate from Turkish to English

Keşke kayak yapmaya gidebilsem.
Translate from Turkish to English

O hem kayak hem paten yapabilir.
Translate from Turkish to English

Burada, herkes kayak yapmaya gider.
Translate from Turkish to English

Burada herkes kayak yapmaya gider.
Translate from Turkish to English

Kayak benim en sevdiğim spor.
Translate from Turkish to English

Ben bazı kayak botları almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onunla kayak yapmaya gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kışın onlar her zaman kayak yapmaya giderler.
Translate from Turkish to English

Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Göletin üstünde kayak yapmak tehlikelidir.
Translate from Turkish to English

Kayak maskeleri takan iki kişi bankaya girdi.
Translate from Turkish to English

Kayak yaparken yaralandım.
Translate from Turkish to English

Ailem her kış kayak yapmaya gider.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.
Translate from Turkish to English

Üşütmek istemedim, bu yüzden kayak yapmaya gitmedim.
Translate from Turkish to English

Ben bir çocukken kayak yapmaya çok gittim.
Translate from Turkish to English

Bugün kayak yapmaya gitmedim.
Translate from Turkish to English

Ben kışın kayak yapmaya giderdim.
Translate from Turkish to English

Senin gözde kayak alanın nedir?
Translate from Turkish to English

Her Kış Hokkaido'da kayak yapar.
Translate from Turkish to English

Kış boyunca kayak yapmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Geçen kış Zao'ya kayak yapmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Yakında iyi şekilde kayak yapabileceksin.
Translate from Turkish to English

Bu kış ilk defa kayak yapmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Kışın sık sık kayak yapmaya gittik.
Translate from Turkish to English

Hangisi daha kolaydır, kayak mı yoksa buz pateni mi?
Translate from Turkish to English

Kayak en iyi bir rekreasyon şeklidir.
Translate from Turkish to English

Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.
Translate from Turkish to English

Kayak yapmayı yüzmekten çok daha fazla severim.
Translate from Turkish to English

Her Kış Nozawa'ya kayak yapmaya giderler.
Translate from Turkish to English

Yılda kaç kez kayak yapmaya gidersin?
Translate from Turkish to English

Kız arkadaşımla kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.
Translate from Turkish to English

Eğer kayak yapmaya gitmezsen, ben de gitmem.
Translate from Turkish to English

Kayak yaparken düşüp kolunu kırdı.
Translate from Turkish to English

Hangisini daha çok seversin, paten yapmayı mı yoksa kayak yapmayı mı?
Translate from Turkish to English

Kayak yaparken düştü ve kolunu kırdı.
Translate from Turkish to English

Sınıfımdaki herkes kayak yapmayı paten yapmaya tercih ediyor.
Translate from Turkish to English

O kayak yapamaz.
Translate from Turkish to English

Kayak çok eğlencelidir.
Translate from Turkish to English

Kayak giysileri soğuk havayı dışarıda tutar.
Translate from Turkish to English

Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
Translate from Turkish to English

Onlar kayak yapıyordu.
Translate from Turkish to English

Hokkaido'ya kayak yapmaya gitmeyi düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Önümüzdeki hafta sonu Tom'un bizimle kayak yapmaya gideceğini düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Kayak sezonu başlamadan önce hastaneden çıkacağımı umuyordum.
Translate from Turkish to English

Geçen ocak ayında neredeyse her gün kayak yaptım.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki, bacağımı kırdım, bu yüzden bu hafta sonu sizinle kayak yapmaya gidemem.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse kayak yapmayı sevdiği kadar yüzmeyi de seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom da kayak sever.
Translate from Turkish to English

Pist dışında kayak yaparken düştü.
Translate from Turkish to English

Tom önümüzdeki hafta sonu bir kayak gezisine gidiyor.
Translate from Turkish to English

Tom kayak botlarını çıkardı ve terlik giydi.
Translate from Turkish to English

Tom yollar kapalı olduğu için kayak alanına gidemedi.
Translate from Turkish to English

Daha önce hiç kayak yapmıyordum.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta gittiğimiz kayak merkezine yönelik web sitesini gördün mü?
Translate from Turkish to English

Üç yıldır bir kayak öğretmeniyim.
Translate from Turkish to English

Tom siyah giymişti ve siyah bir kayak maskesi takmıştı.
Translate from Turkish to English

Tom bir kayak kazası geçirdi.
Translate from Turkish to English

Hiç kayak yapmıyordum.
Translate from Turkish to English

Tom hiç kayak yapmıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kışın çoğunlukla örgü kayak şapkası giyiyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un babası gelecek hafta sonu Tom'u ve beni kayak yapmaya götürüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un seninle birlikte kayak yapmaya gideceğini bilmiyordum.
Translate from Turkish to English

Yeni yağmış kar üzerinde kayak yapmak çok eğlenceli.
Translate from Turkish to English

Taze karda kayak yapmak çok eğlenceli.
Translate from Turkish to English

Tom kayak yapıyor.
Translate from Turkish to English

Tom kış tatilinde genellikle kayak yapmaya gider.
Translate from Turkish to English

Kayak yapmaya gitmek ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Kayak yapmaya gitmek ister misin?
Translate from Turkish to English

Dağlarda kayak yapmaya gittiler.
Translate from Turkish to English