Turkish example sentences with "kalkmak"

Learn how to use kalkmak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Erken kalkmak istemedim.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak onun alışkanlığıydı.
Translate from Turkish to English

Sabah erken kalkmak sağlığın için faydalıdır.
Translate from Turkish to English

Onların bir ideali sabahları kalkmak için bir sebepleri yok.
Translate from Turkish to English

Kalkmak için çok erken.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah altıda kalkmak zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak çok iyidir.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak iyidir.
Translate from Turkish to English

Erkenden uyumak ve erken kalkmak bir adamı sağlıklı, zengin ve bilge yapar.
Translate from Turkish to English

Sabahın erken saatlerinde kalkmak sizi sağlıklı yapar.
Translate from Turkish to English

Erken yatıp ve erken kalkmak, bir adamı sağlıklı, varlıklı ve bilge yapar.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak size çok iyi gelecektir.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak iyi sağlık için esastır.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak sağlık için iyidir.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah erken kalkmak zorunda kalacaksın.
Translate from Turkish to English

Tom çok erken kalkmak istemedi.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

Maalasef her sabah erken kalkmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Yarın erken kalkmak zorundayız-biz pikniğe gidiyoruz.
Translate from Turkish to English

Amy ayağa kalkmak için çaba sarf etti.
Translate from Turkish to English

Tom bu kadar erken kalkmak zorunda değildi.
Translate from Turkish to English

Tom, yarın erken kalkmak zorunda değildir.
Translate from Turkish to English

O kalkmak için çabaladı.
Translate from Turkish to English

Tom erken kalkmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Kalkmak için vakit çok erken.
Translate from Turkish to English

O derhal kalkmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Kalkmak için vakit hâlâ çok erken.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Uçak kalkmak üzeredir.
Translate from Turkish to English

7:30'a kadar kalkmak zorunda olduğunu düşündüm.
Translate from Turkish to English

Soğuk sabahlarda erkenden kalkmak bana zor gelir.
Translate from Turkish to English

Uçak Paris için kalkmak üzere.
Translate from Turkish to English

Uçak kalkmak üzereydi.
Translate from Turkish to English

Annem yataktan kalkmak gerektiğini söylüyor.
Translate from Turkish to English

Benim için altıdan önce kalkmak zor.
Translate from Turkish to English

Yarın erken kalkmak zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah erken kalkmak zorunda mıyız?
Translate from Turkish to English

Ayağa kalkmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bugün sabah erkenden kalkmak zorunda mıydınız?
Translate from Turkish to English

Erken yatmak, erken kalkmak bir insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar.
Translate from Turkish to English

Onu izlemek için planlanandan daha erken kalkmak zorunda kalabilirim ya da gelecek çarşambaya kadar bir şansım olmayacak.
Translate from Turkish to English

Bir şekilde kalkmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Her halükârda kalkmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak zorundayım, hatta pazar günleri bile.
Translate from Turkish to English

Tren kalkmak üzere. Acele et.
Translate from Turkish to English

Tom mandırada çalışıyorken inekleri sağmaya gitmek için her sabah saat beşte kalkmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Erken yatıp kalkmak sağlık ve görünümün için çok yararlıdır.
Translate from Turkish to English

Yarın erken kalkmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom bu sabah erken kalkmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Şafak vaktinde kalkmak için erken yattık.
Translate from Turkish to English

Yarın bu kadar erken kalkmak zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Tom yataktan kalkmak istedi ama kalkamadı.
Translate from Turkish to English

Bu sabah çok erken kalkmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse masadan kalkmak istemedi.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah erken kalkmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Sen kalkmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tom, kalkmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Kalkmak ve dans etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Çocuklarım erken kalkmak için acınacak halde samimi çabalar gösterirler.
Translate from Turkish to English

Yatmak sözcüğü kalkmak sözcüğünün karşıt anlamlısıdır.
Translate from Turkish to English

Sabahları erken kalkmak zor.
Translate from Turkish to English

Sadece canım kalkmak istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yarın çok erken kalkmak zorunda değil.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah elimden geldiği kadar erken kalkmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Yarın oldukça erken kalkmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah çok erken kalkmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom erken kalkmak zorunda değil.
Translate from Turkish to English

Ben kalkmak istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle kalktığı kadar bugün erken kalkmak zorunda değildi.
Translate from Turkish to English

Yarın erken kalkmak zorundasın. Neden yatmıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom önceden kalktığı kadar erken kalkmak zorunda değildi.
Translate from Turkish to English

Canım kalkmak istemiyor.
Translate from Turkish to English

Yerinden kalkmak istemeyebilirsin.
Translate from Turkish to English

Sabahleyin erken kalkmak iyidir.
Translate from Turkish to English

Ayağa kalkmak için zahmet etmeyin.
Translate from Turkish to English

Maalesef her sabah erken kalkmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Ona kalkmak zorunda olduğunu söyle.
Translate from Turkish to English

Saat altıda kalkmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Yataktan kalkmak için hâlâ çok güçsüzüm.
Translate from Turkish to English

Hiç söylemeye gerek yok, erken kalkmak önemlidir.
Translate from Turkish to English

Tom yataktan kalkmak için çok hastaydı.
Translate from Turkish to English

Onlara kahvaltı yapmak için erken kalkmak istedim.
Translate from Turkish to English

Sabahın erken saatlerinde kalkmak hoştur.
Translate from Turkish to English

Ben gerçekten uykudan geç kalkmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yataktan kalkmak istemedim.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak eğlencelidir.
Translate from Turkish to English

Oturursam, korkarım ki kalkmak istemezdim.
Translate from Turkish to English

Bugün bir yere gitmek istemiyorum. Dışarısı soğuk ve yarın erken kalkmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Sabah 6.00'da kalkmak ilk başta zordu, ama şimdi buna alıştım.
Translate from Turkish to English

Bu sabah uyandığımda yataktan kalkmak istemedim.
Translate from Turkish to English

Bu sabah canım yataktan kalkmak istemedim.
Translate from Turkish to English

Fadıl sabah erken kalkmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Erken kalkmak zorunda olduğum için erkenden yatağa gidiyorum.
Translate from Turkish to English

Şafak vakti kalkmak için erkenden yattık.
Translate from Turkish to English

Tom her gün saat 6.30'da kalkmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Tom her gün saat 6.30'da kalkmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Tom yarın erken kalkmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Yarın sabah saat kaçta kalkmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Tom şimdi eskisinden çok daha erken kalkmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Yarın tatil, bu yüzden erken kalkmak zorunda değilim.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: ben, gelmeden, önce, bitmişti, Birini, tanıyorum, ötekini, Ailesini, endişelendirdi, beyaz.