Learn how to use kızla in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Amerikalı bir kızla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Daha önce o kızla karşılaştım.
Translate from Turkish to English
"Ne! Sen hâlâ o kızla birlikte misin?" ve biz cevaplarız: " Ne yapabilirim!, onu seviyorum!"
Translate from Turkish to English
Tom daha yaşlı bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Tom'un kız arkadaşı onu başka bir kızla gördü.
Translate from Turkish to English
Kasabadaki en güzel kızla evleniyorum.
Translate from Turkish to English
O beni güzel bir kızla tanıştırdı.
Translate from Turkish to English
O, zengin bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Çocuk kızla alay etti.
Translate from Turkish to English
O kızla tokalaştı.
Translate from Turkish to English
Onun gibi bir kızla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onun diğer bir kızla yürüdüğünü görmek onu kıskandırdı.
Translate from Turkish to English
Amerikan bir kızla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Seni güzel bir kızla tanıştıracağım.
Translate from Turkish to English
Bu küçük kızla ne yapmamı istiyorsun?
Translate from Turkish to English
Güzel bir kızla tanışmak istiyor.
Translate from Turkish to English
Dün eve giderken kızla tanıştı.
Translate from Turkish to English
O kendisi için seçtiği kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Başka bir kızla konuştuğunda onu kıskanıyordu.
Translate from Turkish to English
Başka bir kızla konuştuğunda, o kıskanmıştı.
Translate from Turkish to English
Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.
Translate from Turkish to English
Çok genç bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Tom görünüşte Mary adlı bir kızla çıkıyor.
Translate from Turkish to English
Ben bakire bir kızla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
O başka bir kızla dans ediyor.
Translate from Turkish to English
Mary okulda yeni bir kızla arkadaş oldu.
Translate from Turkish to English
Tom yerli bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Tom kapı komşusu kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Tom Bostonlu bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Tom Fransızca konuşamayan bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Bu hatalı kızla ne yapacağız?
Translate from Turkish to English
Güzel bir kızla evlenmek için iyi şansı vardı.
Translate from Turkish to English
Hâlâ aynı kızla mı görüşüyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom başka bir kızla dans ediyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un bir Japon kızla çıktığı doğru mu?
Translate from Turkish to English
Bu kızla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Translate from Turkish to English
Mary adında bir kızla tanıştın mı?
Translate from Turkish to English
Tom kendinden çok daha genç bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Tom'la tanıştığımda Mary adlı bir kızla çıkıyordu.
Translate from Turkish to English
Bir kızla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Bir kızla çıktın mı hiç?
Translate from Turkish to English
Daha önce bu kızla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Beni tatlı bir kızla tanıştır, lütfen.
Translate from Turkish to English
Bir zamanlar tam Mary gibi bir kızla çıkıyordum.
Translate from Turkish to English
Hâlâ aynı kızla mı flört ediyorsun?
Translate from Turkish to English
O kızla nereye gittin?
Translate from Turkish to English
Yeni kızla tanıştın mı?
Translate from Turkish to English
Onun güzel bir kızla evlenme şansı vardı.
Translate from Turkish to English
Tom Bostonlu zengin bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Tom'u bir kızla el ele tutuşurken gördüm.
Translate from Turkish to English
Tom yarı yaşında bir kızla partiye geldi.
Translate from Turkish to English
Bana bahsettiğin kızla konuştum.
Translate from Turkish to English
Tom bir kızla birlikteydi ama onun kim olduğunu görmeyi başaramadım.
Translate from Turkish to English
Bir kızla buluşmak için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary adında bir kızla konuşurken basamaklarda oturdu.
Translate from Turkish to English
Geçen gün parkta kızla tanıştım ve onu tekrar gördüm.
Translate from Turkish to English
Bakire bir kızla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'u başka bir kızla dans ederken gördüm.
Translate from Turkish to English
Video oyunu oynamayı seven bir kızla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bir Amerikalı kızla tanıştım.
Translate from Turkish to English
Bir Amerikalı kızla karşılaştım.
Translate from Turkish to English
Beni Tom'la konuşan kızla tanıştırabilir misin?
Translate from Turkish to English
Lütfen beni Tom'la konuşan çekici kızla tanıştır.
Translate from Turkish to English
Gelecek cuma Mary isimli bir kızla çıkacağım.
Translate from Turkish to English
Mary isimli bir kızla çıkıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un güzel bir kızla konuştuğunu gördüm.
Translate from Turkish to English
Tom yaklaşık kendi yaşında bir kızla tanıştı.
Translate from Turkish to English
Daha önce bir kızla hiç öpüşmedim.
Translate from Turkish to English
Tom adı "s" ile biten bir kızla hiç çıkmadı.
Translate from Turkish to English
Çok daha genç bir kızla flört etmek onun için bir sorun değildi.
Translate from Turkish to English
O kızla ne yapmayı amaçlıyorsun?
Translate from Turkish to English
Dan hiç sevmediği bir kızla mutsuz bir evliliğe zorlandı.
Translate from Turkish to English
Görünüşe göre, o Tatoeba adındaki bir Japon kızla buluşuyor.
Translate from Turkish to English
Tom barda bir kızla flört ediyor.
Translate from Turkish to English
Mary adında bir kızla çıkıyorum.
Translate from Turkish to English
Bugün en inanılmaz kızla tanıştım.
Translate from Turkish to English
O koyu saçlı İtalyan bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary adında bir kızla buluşmaya gitti.
Translate from Turkish to English
Penceredeki kızla tanışmak ve konuşmak istedim.
Translate from Turkish to English
Dün Tom'u bir restoranda gördüm. O bir kızla konuşuyordu.
Translate from Turkish to English
O bir kızla konuşuyordu.
Translate from Turkish to English
Lütfen beni sevimli bir kızla tanıştır.
Translate from Turkish to English
Erkek çocuğu bir kızla konuşurken suskundu.
Translate from Turkish to English
O başka bir kızla konuştuğunda kıskanıyordu.
Translate from Turkish to English
O, kolunda güzel bir kızla geldi.
Translate from Turkish to English
Daha önce Tom'u bir kızla hiç görmedim.
Translate from Turkish to English
Tom ilk kez iki kızla aynı anda çıkmıyordu.
Translate from Turkish to English
O bir Japon kızla buluşuyor.
Translate from Turkish to English
Ondan daha yaşlı bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
Kızla daha önce tanıştığım için onu hemen tanıdım.
Translate from Turkish to English
Oyuncu bir kızla evlenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Sen aslında başka bir kızla çıkmamı önermiyorsun, değil mi?
Translate from Turkish to English
Tom yeni bir kızla çıkmaya başladı ama o konuyu Mary'ye söylemedi.
Translate from Turkish to English
Tom ebeveynlerinin evlenmesini istediği kızla evlenmedi.
Translate from Turkish to English
Ben artık o kızla kazları gütmeyi reddediyorum.
Translate from Turkish to English
Geçen gün parkta karşılaştığım kızla tekrar karşılaştım.
Translate from Turkish to English
Tom zengin bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English
O sonunda Paris'te tanıştığı kızla evlenme kararını verdi.
Translate from Turkish to English
Tom Kanadalı bir kızla evlendi.
Translate from Turkish to English