Turkish example sentences with "köyde"

Learn how to use köyde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Erkek kardeşim küçük bir köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
Translate from Turkish to English

Birçok bilim adamı bu küçük köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Otobüs her köyde durdu.
Translate from Turkish to English

O, Nepal'de uzak bir köyde doğdu.
Translate from Turkish to English

İngiltere'de küçük bir köyde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Bir zamanlar, o köyde fakir çiftçiler vardı.
Translate from Turkish to English

Bir zamanlar o köyde fakir çiftçiler vardı.
Translate from Turkish to English

Son on yıldır bu köyde yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom köyde yaşamayı sevmiyordu.
Translate from Turkish to English

O, köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, küçük bir köyde büyüdü.
Translate from Turkish to English

O, küçük bir köyde doğdu.
Translate from Turkish to English

O, bir köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Okulumuz bu köyde.
Translate from Turkish to English

Babam köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Bu köyde güzelı bir kız yaşadı.
Translate from Turkish to English

Büyükannem köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Köyde hiç kimse yoktu.
Translate from Turkish to English

Kyushu'da küçük bir köyde yaşar.
Translate from Turkish to English

Hindistan'da bir köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Bu köyde çok sayıda yaşlı insan var.
Translate from Turkish to English

Köyde kimse yok gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Bu eski köyde hiçbir şey olmaz.
Translate from Turkish to English

Bu köyde elli aile var.
Translate from Turkish to English

Savaş sırasında köyde yaşadılar.
Translate from Turkish to English

Kendimi bildim bileli bu köyde yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Küçük bir köyde hayat sıkıcıdır.
Translate from Turkish to English

Bazen bir köyde çiftçilik ve hayvancılık yapmak istediğim zamanlar oldu.
Translate from Turkish to English

Küçük bir köyde hayat monotondur.
Translate from Turkish to English

Bu köyde elli aile yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O köyde sadece bir aile kalır.
Translate from Turkish to English

Hatırladığım kadarıyla köyde yirmi kişi kaldı.
Translate from Turkish to English

Köyde en fazla 20 kişi kaldı.
Translate from Turkish to English

Köyde kaç inek var?
Translate from Turkish to English

Köyde iki inek var.
Translate from Turkish to English

Köyde bir inek var.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi bu köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom derin dağlarda izole bir köyde büyüdü.
Translate from Turkish to English

Tom köyde bisikletini sürdü.
Translate from Turkish to English

Şaşırdım, köyde hiç kimse yoktu.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim ve ben tatilde Fuji Dağı'nın dibindeki ufak bir köyde kaldık.
Translate from Turkish to English

Bu küçücük köyde elli tane aile yaşar.
Translate from Turkish to English

Küresel bir köyde yaşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Eşkıyanın bastığı köyde taş üstünde taş kalmadı.
Translate from Turkish to English

Bir zamanlar köyde, yoksul bir çiftçi vardı.
Translate from Turkish to English

En büyük ağabeyim küçük bir köyde yaşamaktadır.
Translate from Turkish to English

O köyde ne kadar zamandır yaşıyorsun?
Translate from Turkish to English

O köyde bir adam vardı.
Translate from Turkish to English

Bir köyde yaşardım.
Translate from Turkish to English

Köyde beş inek var.
Translate from Turkish to English

Hiç o köyde bulundun mu?
Translate from Turkish to English

Onlar ormana yakın bir köyde yaşıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Ömrü hayatını köyde geçirdi.
Translate from Turkish to English

Wolfgang Almanya'da küçük bir köyde bir fırıncı.
Translate from Turkish to English

Bir zamanlar, Bu köyde yaşlı bir adam varmış.
Translate from Turkish to English

Tom küçük bir köyde yaşar.
Translate from Turkish to English

Türkiye'nin güneyinde küçük bir köyde doğdu.
Translate from Turkish to English

Bu küçücük köyde elli aile yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Bu köyde, onlar mutlu bir hayat yaşadı.
Translate from Turkish to English

O eski köyde asla hiçbir şey olmaz.
Translate from Turkish to English

Tango küçük bir köyde küçük bir erkek çocuğuyla yaşar.
Translate from Turkish to English

Bir zamanlar yaşlı bir adam ve karısı küçük bir köyde birlikte yaşarmış.
Translate from Turkish to English

Köyde yaşamaya hızlıca alıştı.
Translate from Turkish to English

Köyde yaşamak daha da zorlaşacak.
Translate from Turkish to English

Tom küçük bir köyde büyüdü.
Translate from Turkish to English

Eşimle birlikte Kito yakınlarındaki köyde yaşıyorum.
Translate from Turkish to English

Biz bu köyde yaşayıp Kadazan dilini öğrenmek istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Ben küçük bir köyde yaşarım.
Translate from Turkish to English

Ben bir kasabada yaşıyorum ama anne ve babam köyde yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

O, köyde hayatta kalan tek kişi.
Translate from Turkish to English

O, Tahran yakınlarındaki bir köyde doğdu.
Translate from Turkish to English

Doktor köyde herkes tarafından tanınıyor.
Translate from Turkish to English

Doktoru köyde herkes bilir.
Translate from Turkish to English

Adam bütün köyde iyi bilinir.
Translate from Turkish to English

Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla yaşıyordu.
Translate from Turkish to English

Bu kahrolası köyde yaşayan köylülerin çoğunluğu ne okuyabiliyor ne de yazabiliyor.
Translate from Turkish to English

Bu kahrolası köyde yaşayan köylülerin çoğu cahildir.
Translate from Turkish to English

Araba uzak bir köyde bozuldu.
Translate from Turkish to English

Bu köyde hava kirliliği yok.
Translate from Turkish to English

Horozu çok olan köyde sabah geç olur.
Translate from Turkish to English

Hayalim bir köyde huzur içinde yaşamaktır.
Translate from Turkish to English

Bu köyde birçok mandıra var mı?
Translate from Turkish to English

Bu köyde birçok ahır var mı?
Translate from Turkish to English

Bu küçük köyde huzur buldum.
Translate from Turkish to English

Hayalim köyde huzur içinde yaşamaktır.
Translate from Turkish to English

Bu köyde hiç fabrika yok.
Translate from Turkish to English

Bu köyde kaç okul var?
Translate from Turkish to English

Bu uzak köyde hiç kimse asla bizi görmeye gelmez.
Translate from Turkish to English

Bu köyde bir perili ev var mı?
Translate from Turkish to English

Bir kentte fark edilmeden geçebilirsin, ancak bir köyde bu mümkün değil.
Translate from Turkish to English

Şehirde bir köpek olmak küçük bir köyde bir insan olmaktan iyidir.
Translate from Turkish to English

Amcamın köyde bir çiftliği var.
Translate from Turkish to English

O köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Bir bir şehirde yaşıyorum, ancak ailem bir köyde yaşıyordu.
Translate from Turkish to English

Köyde.
Translate from Turkish to English

Köyde başka doktor olmadığı için veterineri aradılar.
Translate from Turkish to English

Tom sakin küçük bir köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Köyde masaları dışarıda olan bir kafe vardı.
Translate from Turkish to English

Bu köyde yapacak bir şey yok.
Translate from Turkish to English

Buradan çok uzak olmayan küçük bir köyde büyüdüm.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yirmi, Ek, olarak, yaşlılar, birbirleriyle, sosyalleşebilsin, Amerikan, hayatının, aktif, üyeleri.