Turkish example sentences with "istemek"

Learn how to use istemek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

O,sadece yardım istemek zorunda.
Translate from Turkish to English

Sadece onun yardımını istemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Siz sadece onu istemek zorundasınız ve o size verilecektir.
Translate from Turkish to English

Sadece onu istemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Onlar barış istemek için geldi.
Translate from Turkish to English

Ondan biraz daha para istemek için sonunda cesaretini topladı.
Translate from Turkish to English

Mary'nin benimle evlenmesini istemek için kararımı verdim.
Translate from Turkish to English

Yurt dışında olsam ve param bitse, ben daha fazla istemek için ailemi ararım.
Translate from Turkish to English

Tom para istemek için babasına yazdı.
Translate from Turkish to English

O bizden yardımımızı istemek için geldi.
Translate from Turkish to English

İstediğin şeyi istemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom benden para istemek için yazıhaneme geldi.
Translate from Turkish to English

Yardımını istemek için geldim, Tom.
Translate from Turkish to English

Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
Translate from Turkish to English

O temizlemeden önce Tom'a kaç kez odasını temizlemesini istemek zorunda olduğumu düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom'un bize yardım etmesini istemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Sınıfa zamanında gelmeni istemek çok değildir.
Translate from Turkish to English

Ayrılmanızı istemek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Gitmek istemek için nedenlerim var.
Translate from Turkish to English

Kalmak istemek yanlış mı?
Translate from Turkish to English

Yardım istemek için onun beni duymasında sorun yaşadım.
Translate from Turkish to English

Sizden yardım istemek için buradayım.
Translate from Turkish to English

Yardımını istemek için buradayım.
Translate from Turkish to English

Biraz daha pasta istersen, bütün yapman gereken istemek.
Translate from Turkish to English

Senden bir iyilik istemek için geldim.
Translate from Turkish to English

Senden yardım istemek için gelmişler.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki gitmeni istemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki gitmeni istemek zorunda olacağım.
Translate from Turkish to English

Sana yardım etmemi istiyorsan, tüm yapman gereken istemek.
Translate from Turkish to English

Seni öpmemi istiyorsan, tüm yapman gereken istemek.
Translate from Turkish to English

Tom'un yardımını istiyorsan, bunun için Tom'dan istemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Maalesef gitmeni istemek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Gerçekten yapmak istediğim şey Mary'den boşanmasını istemek.
Translate from Turkish to English

Senden büyük bir iyilik istemek için buraya geldim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin hiç yardıma ihtiyacı olup olmadığını bilmesini istiyor, Onun yapmak zorunda olduğu bütün şey ondan bunu istemek.
Translate from Turkish to English

Şimdi gitmeni istemek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Maalesef şimdi gitmeni istemek zorunda kalacağım
Translate from Turkish to English

Buraya gelmekten vazgeçmeni istemek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Tom'un yardım etmesini istemek zaman kaybı olurdu.
Translate from Turkish to English

Telefonunu bir kenara bırakmanı istemek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

"Can" yetenek ifade etmek için ve "May" izin istemek için doğru kelimedir.
Translate from Turkish to English

O istemek için gerçekten çok fazla mı?
Translate from Turkish to English

Tom'un yardım etmesini istemek iyi bir fikir olabilir.
Translate from Turkish to English

Af istemek izin almaktan daha kolaydır.
Translate from Turkish to English

Tom kalmak istemek zorunda.
Translate from Turkish to English

Desteğini istemek için buraya geldim.
Translate from Turkish to English

Daha spesifik olmanı istemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

"O çok kötü bir filmdi, değil mi?" "Evet. İçimden paramı geri istemek geliyor!"
Translate from Turkish to English

Tom'un evi terk etmeyi istemek için iyi bir nedeni vardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un yardımını istemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bazen af istemek izin istemekten daha kolaydır.
Translate from Turkish to English

Ben yardım istemek için kapını çaldım.
Translate from Turkish to English

Onlardan bir iyilik istemek için geldim.
Translate from Turkish to English

Ondan bir iyilik istemek için geldim.
Translate from Turkish to English

Onların bize yardım etmesini istemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Onun bize yardım etmesini istemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom yardım istemek için utanıyor.
Translate from Turkish to English

Challah o kadar lezzetliydi ki sadece ondan tarifeyi istemek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Biz sadece Tom'un onu bizim için yapmasını istemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Desteğini istemek için buradayım.
Translate from Turkish to English

İzin istemek için gerek yoktur.
Translate from Turkish to English

Ben yardım ve tavsiye istemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom bugün yardım istemek için buradaydı.
Translate from Turkish to English

Af istemek zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English

Bir gün çeşmenin çevresindeyken fakir bir kadın içecek bir şey istemek için bana geldi.
Translate from Turkish to English

Patronumdan arabasını bana ödünç vermesini istemek için cesaretim yok.
Translate from Turkish to English

Ondan onun telefon numarasını istemek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onun numarasını istemek için cesaretim olup olmadığını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom çoğu günleri turistik yerlerin önünde para istemek için harcadı.
Translate from Turkish to English

Sorunun nasıl çözüleceği konusundaki fikrinizi duydum, ancak neyi kastettiğinizi örneklemenizi istemek zorunda kalacağım.
Translate from Turkish to English

Adalet istemek için buradayız.
Translate from Turkish to English

Onu benden istemek zorundasın.
Translate from Turkish to English

Bu istemek için çok mu fazla?
Translate from Turkish to English

Hollanda'da bir çocuk kurabiye istemek konusunda fazla ısrarcı davranıyorsa cezalandırılabilir ve kurabiye alamaz.
Translate from Turkish to English

Tom'dan bize yardım etmesini istemek zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Bence Tom'un ortağın olmasını istemek büyük bir hata olurdu.
Translate from Turkish to English

Ailemden izin istemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom onun uğramasını istemek için Mary'yi aradı.
Translate from Turkish to English

Buraya adalet istemek için geldim.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom yardımımı isterse, yapması gereken tek şeyin onu istemek olduğunu anlıyor.
Translate from Turkish to English

Yardımını istemek için buraya geldim.
Translate from Turkish to English

Bunun terfi istemek için en iyi zaman olmadığını varsayıyorum.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom'un yardım etmesini istemek söz konusu olamaz.
Translate from Turkish to English

Onun parayı istemek için cesareti vardı.
Translate from Turkish to English

Senden küçük bir iyilik istemek zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye yardım etmemizi istemek için geldi.
Translate from Turkish to English

Tom buraya Mary'ye yardım etmemizi istemek için geldi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den yardım istemek istemiyor.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'den ona yardım etmesini istemek zorunda kalacak.
Translate from Turkish to English

Herkesin kendi gökkuşağısı vardır, onu sadece görmeyi istemek gerekir!
Translate from Turkish to English

Sami, Leyla'nın iznini istemek zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Bu çılgın dünyada aklı başında olmayı istemek bile başlı başına bir çılgınlıktır.
Translate from Turkish to English

Bu kişiden bir iyilik istemek için biraz tereddüt ediyorum.
Translate from Turkish to English

Yapacağım şey, Tom'dan bunu yapmasını istemek.
Translate from Turkish to English

Ondan borç para istemek için Tom'u yeterince tanıyor musun?
Translate from Turkish to English

Sana borç para vermesini istemek için Tom'u yeterince iyi tanıyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom sadece Mary'den bunu bizim için yapmasını istemek zorunda kalacak, değil mi?
Translate from Turkish to English

Vilâyatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti'nin kuruluş amacı da, doğu illerindeki bütün halkın dinsel ve siyasal haklarının özgürce gelişimini sağlayacak yasal yollara başvurmak; adı geçen illerdeki Müslüman halkın tarihsel ve ulusal haklarını, gerektiğinde, uygar toplumlar önünde savunmak; doğu illerinde yapılan zulüm ve cinayetlerin nedenleriyle etmenleri ve bunları yapanlar ve yaptıranlarla ilgili tarafsızca soruşturma açarak suçluların çabuklukla cezalandırılmalarını istemek; Türklerle azınlıklar arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesine ve eskisi gibi iyi bağların pekiştirilmesine çaba göstermek; doğu illerindeki savaştan doğma yıkım ve yoksulluğu, hükümet katında girişimlerde bulunarak elden geldiğince giderme yollarını aramaktı.
Translate from Turkish to English

İstanbul'daki kadın erkek birtakım ileri gelen kişiler de, gerçek kurtuluşu Amerika'nın güdümünü istemek ve sağlamakta görüyorlardı.
Translate from Turkish to English

Birincisi, İngiltere'nin koruyuculuğunu istemek.
Translate from Turkish to English

İkincisi, Amerika'nın güdümünü istemek.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Kaliforniya'ya, gönderiyorum, Adamı, Kadının, fotoğrafını, çekiyorum, Kadın, okuyor, Pekin, Çin'in.