Learn how to use içmeye in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O her zaman sigara içmeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Sigaranı söndür. Burada sigara içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Eğer Tom'la içmeye gideceksen, bazı tuhaf masalları dinlemeye hazır ol.
Translate from Turkish to English
Tom sık sık Mary ile içmeye gider mi?
Translate from Turkish to English
Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.
Translate from Turkish to English
Tom hemen hemen her gece içmeye gitti.
Translate from Turkish to English
Tekrar içmeye götürmemelisin.
Translate from Turkish to English
Tom buraya gelinceye kadar içmeye başlamayalım.
Translate from Turkish to English
Tom sigara içmeye karşı.
Translate from Turkish to English
Benim annem sigara içmeye karşıdır.
Translate from Turkish to English
O, sürekli olarak sigara içmeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Bu işi bitirelim ve dışarı içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
Bir içki içmeye gitmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Trende sigara içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Su içmeye acilen bir ihtiyaç vardır.
Translate from Turkish to English
Bu işi şimdi bitirelim ve içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
Burada sigara içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Kural olarak, sigara içmeye izin vermiyoruz.
Translate from Turkish to English
Bu odada sigara içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Oradaki kafeteryada bir fincan kahve içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
İşten sonra içmeye çıkalım mı?
Translate from Turkish to English
Karısı onu terk ettikten sonra içmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Çalışmaktan usandım. Dışarı içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
Bir bira içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
22 yaşıma kadar içki içmeye başlamadım.
Translate from Turkish to English
Buraya içki içmeye gelmedim.
Translate from Turkish to English
O akşam şehre bir şey içmeye çıkıyor.
Translate from Turkish to English
Tom içmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom her akşam içmeye çıkar.
Translate from Turkish to English
O sigara içmeye gençliğinde alıştı.
Translate from Turkish to English
Sigara içmeye karşı mısınız?
Translate from Turkish to English
Dün gece Tom'la içmeye gittim.
Translate from Turkish to English
Sigara içmeye ne zaman başladın?
Translate from Turkish to English
Ayranı yok içmeye, kürkle gider sıçmaya.
Translate from Turkish to English
Ara sıra bana çay içmeye gelir misiniz?
Translate from Turkish to English
Bu akşam içki içmeye gidelim mi, ne dersiniz?
Translate from Turkish to English
Gece, içmeye gider.
Translate from Turkish to English
Alkol içmeye son verdi.
Translate from Turkish to English
İşten sonra bir içki içmeye gitmek ister miydin?
Translate from Turkish to English
Sigara içmeye ne zaman son verdin?
Translate from Turkish to English
Emily'nin bir şeyler içmeye ihtiyacı var, çünkü o susuz.
Translate from Turkish to English
Onlar votka içmeye başladı. Ve ne zaman durduklarından emin değilim.
Translate from Turkish to English
İçki içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
Su içmeye devam edecek misin?
Translate from Turkish to English
Kahveyi şekersiz içmeye alışkın değilim.
Translate from Turkish to English
Tekrar sigara içmeye başladım.
Translate from Turkish to English
O zamandan beri öğle yemeğinde içmeye alıştı.
Translate from Turkish to English
Tom doktorunun tavsiyesine rağmen içmeye devam etti.
Translate from Turkish to English
Bu gece birlikte içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
O, zayıflamak için alkolsüz içecekler yerine su içmeye karar verdi.
Translate from Turkish to English
Şikayet etmeyi bırak ve onun yerine bizimle bir içki içmeye gel. Bu senin fikrini değiştirecek.
Translate from Turkish to English
Çalışırken sigara içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Tom içmeye başlayana kadar her şey iyiydi.
Translate from Turkish to English
Tom bizimle içki içmeye gitmek istemediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom'un bizimle içki içmeye gitmek isteyeceğini sanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Bir ya da iki bardak bira içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English
Biraz kahve içmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Benim sağlığıma bir bira içmeye gel.
Translate from Turkish to English
Yeşil su içmeye uygun değildir.
Translate from Turkish to English
Burada sigara içmeye izin verilmiyor.
Translate from Turkish to English
Tom sigara içmeye karşı uyarıları çok geç kalıncaya kadar ciddi olarak almadı.
Translate from Turkish to English
Kahve ya da bir şey içmeye gidelim mi?
Translate from Turkish to English
Bir kahve içmeye gidelim mi?
Translate from Turkish to English
Tom fincanı aldı ve içmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom kahve fincanını aldı ve onu içmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Acelen yoksa, bir bardak çay ya da bir şey içmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Siz peynir yemeye devam edin, ben meyhaneye gidiyorum hemen şimdi tortulu, tortusuz şarap içmeye, kendinize dikkat edin.
Translate from Turkish to English
Sigara içmeye ve içki içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Sigara içmeye ve içki içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Bir kahve içmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Benimle bir bardak şarap içmeye gel.
Translate from Turkish to English
Kahve içmeyi çay içmeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Tom içki içmeye giderken taksiyle eve dönmesine yetecek kadar parayı çorabının içinde saklar.
Translate from Turkish to English
Arkadaşlarımla birlikte içki içmeye gideceğim.
Translate from Turkish to English
Geçenlerde yine sigara içmeye başladım.
Translate from Turkish to English
Dan on üç yaşında içmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Tom karısı onu terk ettikten sonra içmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Annem sigara içmeye karşı çıkıyor.
Translate from Turkish to English
İsteğim dışında içmeye zorlandım.
Translate from Turkish to English
Tom çok içmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Çeşmeden su içmeye alışık değilim.
Translate from Turkish to English
Ben kahve içmeyi çay içmeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Tom on üç yaşındayken sigara içmeye başladı.
Translate from Turkish to English
O kendini içmeye bıraktı.
Translate from Turkish to English
Sinemada sigara içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Musluk suyu içmeye alışkın değilim.
Translate from Turkish to English
Bir içki içmeye gitmemize ne dersiniz?
Translate from Turkish to English
O bira içmeye alışkındı.
Translate from Turkish to English
O, bira içmeye alışkındı.
Translate from Turkish to English
O bira içmeye alıştı.
Translate from Turkish to English
Her insanın yeme ve içmeye ihtiyacı vardır.
Translate from Turkish to English
Dan, Linda'yı onunla bir içki içmeye davet etti.
Translate from Turkish to English
Dan, Linda'yı onunla bir kahve içmeye davet etti.
Translate from Turkish to English
Bir kadeh şarap içmeye ne dersin?
Translate from Turkish to English
Sen sigara içmeye son vermelisin.
Translate from Turkish to English
Ben her zaman kahvaltıda süt içmeye çalışırım.
Translate from Turkish to English
Restoranda sigara içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Bu tren istasyonunda sigara içmeye izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Tom sigara içmeye çıktı.
Translate from Turkish to English
Daha sonra yapacak bir şeyiniz yoksa neden bir fincan kahve içmeye gelmiyorsunuz?
Translate from Turkish to English