Turkish example sentences with "nereye"

Learn how to use nereye in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Babanın nereye gittiğini biliyor musun?

Nereye gidiyorsun?

Nereye kadar dayanabileceğimi bilemiyorum.

Nereye giderse gitsin köpeği onu takip eder.

Dün nereye gittin?

Bütün paranın nereye gittiğini sanıyorsun?

Ona nereye gittiğini sordum.

Nereye gideceğimi sordum.

Şimdi nereye gidiyorlar?

Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmen için şans var mı?

İnsan nereye gider? Kalbi onu nereye çağırır.

İnsan nereye gider? Kalbi onu nereye çağırır.

Bu yol nereye götürür?

Nereye gittiğimi sordu.

Tatil sırasında onun nereye gitmeyi planladığını ona soracağım.

Nereye gittiğimizi bilmek için bazen geriye bakmamız gerekir.

Ben bir idealistim. Nereye gittiğimi bilmiyorum, ama gidiyorum.

Çantamı nereye koyabilirim?

Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.

Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.

Nereye gideceğimizi bana söylemezsen seninle gitmeyeceğim.

Jane ne zaman nereye gideceğini şaşırmıştı.

Nereye oturmalıyım?

Yaz tatilinde nereye gittin?

Geçen Pazar onun nereye gittiğini soracağım.

Amerika'da nereye giderseniz gidin, yollar ve otoyollar vardır.

O nereye giderse etrafında mutluluk yayar.

O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.

O nereye gidiyordu?

Bana nereye gideceğini söyledi.

Nereye gitti?

Onun nereye gittiğini merak ediyorum.

Nereye gideceğini bilmiyordu.

O nereye giderse kaybolur.

Nereye giderseniz gidin, sizi takip edeceğim.

Nereye gitmek istiyorsunuz?

Nereye yöneliyorsunuz?

Tom nereye bakacağını bilmiyor.

Faturayı nereye göndereyim?

Gözlüğümü nereye koyduğumu merak ediyorum.

Nereye gidersem gideyim, ben kaybolurum.

Nereye giderseniz gidin sizi takip edeceğim.

Nereye gideceğimi ya da ne yapacağımı bilmiyorum.

Nereye gideceğimi, ya da ne yapacağımı bilmiyordum.

Nereye giderseniz gidin, siz karşılanacaksınız.

Tom Mary'ye okula nereye gittiğini sordu.

Tom Mary'ye onun köpek mamasını nereye koymasını istediğini sordu.

Tom Mary'ye alışverişe genellikle nereye gittiğini sordu.

Tom Mary'ye bavulunu nereye koyması gerektiğini sordu.

Tom cesetin nereye gömüldüğünü bildiğini söyledi.

Nereye gidersen git, seni izleyeceğim.

Tom Mary'nin komşularıyla konuştu ve onlara Mary'nin nereye gittiğini bilip bilmediklerini sordu.

Tom Mary'nin nereye gittiğini görmüş olmalı.

Tom tam olarak nereye gideceğini biliyor.

Nereye gittin?

Tom Mary'nin liseye nereye gittiğini merak etti.

O dün nereye gitti?

Tom nereye gideceğini bilmiyormuş gibi davrandı.

Tom gözlüklerini nereye koyduğunu unuttu.

Tom cep telefonunu nereye koyduğunu unuttu.

Tom şemsiyesini nereye bıraktığı unuttu.

Tom nereye gittiğini söylemedi.

Tom çocuk hırsızlarının onu nereye götürdüğünü kesin olarak söyleyemedi.

Tom ağacı nereye dikeceğine karar veremedi.

Tom cüzdanını nereye koyduğunu hatırlamıyor.

Tom anahtarlarını nereye koyduğunu tam olarak hatırlayamıyor.

Tom arabasını nereye parkettiğini tam olarak hatırlayamıyor.

Tom nereye gideceğine karar veremiyor.

Tom nereye gittiğine bakmadığı için Mary'ye çarptı.

Tom Mary'ye anahtarı nereye koyduğunu sordu.

Tom nereye giderse gitsin her zaman yanında bir kamera taşır.

Tom ona arabamı nereye park etmem gerektiğini sordu.

Bill'in nereye gittiğini kimse bilmiyor.

Mary nereye giderse gitsin, koyunlar onu takip eder.

Tom nereye gideceğine karar veremedi.

Tom nereye gitmesi gerektiğini kesin olarak bilmiyordu.

Tom Mary'nin konserine bir bilet almak için nereye gideceğini bilmiyordu.

Tom nereye gitmeyi planladığını söylemedi.

Nereye park edebilirim?

Nereye yemek yiyeceğiz.

O nereye gitti?

Nereye gitmeliyiz?

Tom nereye gideceğini biliyordu.

Nereye gitmek istersin?

Nereye transfer olmalıyım?

Bunu nereye koymalıyım?

Bu masa nereye gidiyor?

O bana nereye gideceğimi söyledi.

Nereye gideceğimi bilmiyorum.

Ben idealistim. Nereye gittiğimi bilmiyorum ama yolumdayım.

Okula nereye gidiyorsun?

Onun nereye gittiğini bilmiyorum.

Ona nereye gitmesi gerektiğini söyle.

Geçen Pazar nereye gittin?

Onun nereye gittiğine aklım ermez.

Tom nereye gideceğini bilmiyor.

Bagajımı nereye koymalıyım?

Bu cadde nereye götürür?

Onun nereye gittiğini kimse bilmiyor.

Sen nereye gidersen git, izleyeceğim.

Tatilde nereye gidiyorsun?

Also check out the following words: Wang, Twitter, kullanıyorum, Ted, trompet, çalmayı, Buna, ihtiyacım, Bozuk, kamerayı.