Turkish example sentences with "giden"

Learn how to use giden in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Acele giden ecele gider.

Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.

İstasyona giden yolu bana söyleyecek misiniz?

Kasabaya giden yoldaydım.

Son hızda giden bir devriye arabası gördük.

Bana bankaya giden yolu belirtebilir misiniz?

XYZ mağazasına giden yolu bana söyleyin lütfen.

Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.

Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.

Tom Fransa'ya giden sınırı geçti.

Supersonic'in dünya şampiyonluğuna giden bütün yolu gideceğini düşünüyor musunuz?

Bana bankaya giden yolu gösterir misiniz?

Bana limana giden yolu gösterir misiniz?

Alışveriş merkezine giden bir otobüs var mı?

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.

Nagano'ya giden yol trafiğe kapalı.

Bu, istasyona giden doğru yol mu?

Bana istasyona giden yolu söyleyebilir misiniz, lütfen?

Ben, istasyona giden yolu size göstereceğim.

Bana otobüs durağına giden yolu gösterir misiniz?

Partiye giden öğrenci yok.

Köprünün üstünde giden trene bak.

Tren o kadar kalabalıktı ki Osaka'ya giden bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda bırakıldık.

Otobüs servisi olmadığı için, biz, istasyona giden bütün yolu yürümek zorunda kaldık.

İstasyona giden yolu bana söyler misiniz?

Lütfen bana istasyona giden yolu gösterir misiniz?

İstasyona giden bütün yolu koşarak 8 trenini yakalayabildim.

Okula giden öğrenciler var.

Yanlış giden bir şeyin var mı?

Madame Tussaud'a giden yolu bana söyler misiniz?

Tom Boston'a giden yolu biliyor.

O, evine giden on milin tamamını yürümek zorunda kaldı.

Moncloa'ya giden trene binin.

Tom dairesine giden merdivenleri tırmandı.

Dün, o, Sapparo'ya giden treni kaçırdı.

Tom Tokyo'ya giden bir trene bindi.

O, arabasında yanlış giden bir şey hissetti.

Ginza Tokyu Hotel'e giden servis otobüsü var.

Bankaya giden yolu bana söyleyebilir misiniz?

Bu Tokyo'ya giden bir otobüs.

Parka giden yolu bulmak kolay değildir.

Lütfen bana postaneye giden yolu söyler misin?

Lütfen bana istasyona giden yolu söyler misiniz?

Lütfen bana istasyonu giden yolu gösterin.

Bana istasyona giden yolu söyler misiniz?

Tom tavana giden merdivenlere tırmandı.

Bu, Oxford'a giden otobüs mü?

Eve giden yolu bulabilir misin?

O kasabaya giden uzun yoldur.

Ona istasyona giden yolu sor.

Biz adaya giden tekneye bindik.

Park Ridge'ye giden otobüs bu mudur?

Londra'ya giden trene bindim.

Bu Londra'ya giden direkt bir yoldur.

O, hastaneye giden bir taksiye bindi.

Paris'e giden 8:15 trenine binmek zorundayım.

O, New York'a giden dokuz otobüsüne bindi.

Affedersiniz, ama lütfen bana postaneye giden yolu söyler misiniz?

Hızlı giden atın boku seyrek düşermiş.

O, parka giden bir otobüse bindi.

Sana istasyona giden yolu göstereceğim.

O, Harajuku'ya giden bir otobüse bindi.

Sola giden yol bir sır.

Bana mağazaya giden yolu gösterdi.

Bu ceketle giden bir kravat istiyorum.

Dün oraya giden bendim.

Hoşunuza giden bir şeye buyurun.

Köye giden dar bir yol var.

Bu, müzeye giden doğru yol mu?

Kanazawa'ya giden bir trene bindi.

Bana top sahasına giden yolu gösterdi.

Obihiro'ya giden otobüse nereden binebilirim?

Onun evine giden yolu bana söyler misin?

Bana akvaryuma giden yolu gösterir misin?

Tokyo'dan Kyushu'ya giden bir uçağa bindim.

Bu, istasyona giden en kısa yoldur.

Bana Tokyo Tower'a giden yolu söyler misiniz?

Los Angeles'a giden bir uçağa bindi.

Sendai'ye giden tren az önce gitti.

Bu Yokohama İstasyonuna giden doğru yol mu?

Kyoto İstasyonu'na giden yolu bana söyler misiniz?

Bu, Pacific Boulevard'a giden doğru otobüs mü?

Kiliseye giden bütün insanlar Tanrıya inanır.

Tokyo istasyonuna giden otobüse nereden binebilirim?

Bana metro istasyonuna giden yolu söyler misiniz?

Yanlışlıkla ters yöne giden bir trene bindim.

Ne zaman hoşuma giden bir şey bulsam, hep pahalı olur.

Tokyo Kulesi'ne giden yolu söyler misiniz?

Sabah Yunanistan'a giden ilk feribota biniyorum.

Kiliseye giden herkes Tanrı'ya inanıyor.

Oraya geziye giden odur.

Dün İskoçya'dan giden insanlar.

İlk istasyonda inin ve havaalanına giden bir otobüs durdurun.

Dün giden kişiler İskoçyalı.

Sanırım Tom'un evine giden yolu biliyorsun.

Sabah muhabbetinden sonra çeken giden doktor mu olur?

Yalın ayak okula giden çocukları anlarım.

Gerçeği biliyorum ve siz yanlış yolda giden insanlara bunu söylemeye şimdilik niyetim yok.

Ortada ters giden bir şey var sanki.

Kiliseye giden kimse Tanrı'ya inanır.

Havaalanına giden bir taksiye ihtiyacım var.

Also check out the following words: ağrıyor, pahalı, soğuk, Doğru, söylüyorsun, Haklısın, yorgunum, çalışıyor, Bizimle, kal.