Turkish example sentences with "gördüğüm"

Learn how to use gördüğüm in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.

Yardım edemem ama onu gördüğüm zaman ona yakınlık gösterebilirim.

Onu gördüğüm an, bana kızgın olduğunu biliyordum.

Onu gördüğüm an kızgın olduğunu biliyordum.

Ben seni gördüğüm andan itibaren seviyorum.

Çöp tenekesini incelediğini gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediği söyledi.

Ben bu otelde seni burada gördüğüm için şaşırdım.

Bu şu ana kadar gördüğüm en güzel gün batımıdır.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük tapınaktır.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel resim.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük kedi.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi manzara.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en güçlü köpek.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en yüksek bina.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük yapıdır.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en uzun ağaç.

Tom şimdi onu son gördüğüm zamankinden daha şişman.

Onu gördüğüm her an kalbim hızlı çarpıyor.

Tabii ki, ben Japonya'da iken Çin hakkında ders kitaplarından öğrendim, ama benim kendi adıma Çin'de gördüğüm bu ders kitaplarında anlatıldığından tamamen farklıdır.

O, şu ana kadar gördüğüm en büyük kaşlara sahip.

Benim dün parkta gördüğüm kesinlikle Tom'du.

Mary'yi gördüğüm her seferde, ondan yeni ve önemli bir şey öğreniyorum.

Seni burada gördüğüm için mutluyum.

Onu gördüğüm yer burasıydı.

Seni tekrar gördüğüm için mutluyum.

Onu tekrar gördüğüm için mutluydum.

Dün gördüğüm çocuk odur.

Gördüğüm anda onu tanıdım.

Ben sadece senin şu ana kadar gördüğüm en güzel kadın olduğunu sandığımı sana bildirmek istedim.

Onu gördüğüm an tanıdım.

Gördüğüm her an, o gülümsüyor.

Gördüğüm kadarıyla çok hassas bir durumdayım.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi film.

Bu, şimdiye kadar gördüğüm en sevimli enik.

Kendisi gördüğüm en uzun boylu insan.

Kendisi gördüğüm en uzun boylu adam.

Onu gördüğüm an, onun öfkeli olduğunu biliyordum.

Onunla birlikte gördüğüm insanların kim olduklarını merak ediyorum.

Şu ana kadar gördüğüm en inatçı çocuk.

Filmi daha önce gördüğüm için sıkıldım.

Seni götkafa olarak gördüğüm için kusura bakma, ama senin ne olduğun için düşündüğüm bu.

Bu, bugüne kadar gördüğüm en güzel günbatımı.

Daha önce gördüğüm için Bay Harrington'u kolayca buldum.

Gördüğüm birini tanıdığımı sandım.

Dün gördüğüm kadınlar ikiz mi? Ne kadar da çok benziyorlar.

Bazı yemekleri yemediğini söyleyip sonrasında yediğini gördüğüm kızlardan daha çok kuşkulanırım.

Gördüğüm yüzleri unutur muyum?

İki yerde keçi peyniri gördüm fakat ikinci gördüğüm yere fiyat sorup bilgi almadım.

Tom şu ana kadar gördüğüm en yakışıklı erkeklerden biridir.

Tom şu ana kadar gördüğüm en yakışıklı adamlardan biridir.

Uyurken gördüğüm rüyaları anlatsam belki bana inanmazsınız ama bir şeyler gördüm ve aileme bunları anlattım.

Hayatımda onu gördüğüm zamanlarda öyle bir kalp çarpıntısı yaşadığımı hatırlamıyorum.

Çoğu şeyi biliyorum, gördüğüm yüzlerin çoğunu hatırlıyorum.

Sen hayatımda gördüğüm en güzel kızsın.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en çirkin şapka.

Bunlar gördüğüm en çirkin ayakkabılar.

Oğlunu gördüğüm zaman onu hatırladım.

Gördüğüm şey karşısında tam anlamıyla afallamıştım.

Seni tekrar gördüğüm için çok mutluyum.

Tom şu ana kadar gördüğüm en iyi basketbol oyuncusu.

Tom şu ana kadar gördüğüm en iyi dansçılardan biridir.

Bu, şimdiye kadar gördüğüm en çirkin kardan adam.

Onlar hayatımda gördüğüm en iyi oyunculardır.

Onu gördüğüm ilk andan beri, onun farklı olduğunu biliyordum.

O şimdiye kadar gördüğüm en iyilerden birisi.

Tom'u ilk gördüğüm zamanı hep hatırlayacağım.

Seni ilk gördüğüm zamanı hep hatırlayacağım.

Onu ilk gördüğüm zamanı hep hatırlayacağım.

Onu gördüğüm ilk zamanı hep hatırlayacağım.

Şimdiye kadar gördüğüm hiçbir şeyden etkilenmedim.

Şimdiye kadar gördüğüm hiçbir şeyden hoşlanmadım.

Tom şimdiye kadar gördüğüm en iyi dansçı.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en kötü kızamık vakası.

Sanırım o şimdiye kadar gördüğüm en iyi filmdi.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en tuhaf şey.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en çirkin şey.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en kötü filmdi.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi sahte kimlik.

Tom şimdiye kadar gördüğüm en iyi madeni para koleksiyonuna sahip.

Sanırım Mary şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadın.

Bu şimdiye kadar gördüğüm bir şeye hiç benzemiyor.

Gördüğüm kişi Tom'dur.

Bu sabah gördüğüm sen miydin?

Mary'yi ilk gördüğüm an anladım.

O, gördüğüm en seksi adam.

Mary'yi ilk gördüğüm andan beri seviyorum.

Bu, gördüğüm en uzun adamdır.

Bu gördüğüm en büyük kitap.

Garajın penceresinden baktım, gördüğüm beni şaşırttı.

Kan gördüğüm zaman, kendimi kötü hissederim.

Gördüğüm kadarıyla durum çok hassas.

Gördüğüm şey hakkında birisiyle konuşmak istiyorum.

Bu araba çok pahalı; aslında, bu hayatımda gördüğüm en pahalı arabadır.

Gördüğüm kadarıyla yeni bir öğrencimiz var.

Mary, şimdiye kadar gördüğüm en iyi drama kraliçesidir.

Bu sabah gördüğüm adam Bay Green'di.

Seni yeniden gördüğüm için çok mutluyum.

Kız kardeşimin resmini gördüğüm zaman, onun ne kadar yaşlanmış olduğuna hayret ettim.

Şimdiye kadar gördüğüm en yüksek bina.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en kötü vesikalık fotoğraf.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük fil.

Also check out the following words: Justin, Bieber, müzik, kariyerine, yaşındaydı, Angelica, Pickles, bencildir, Sırrımı, bilmek.