Learn how to use evinde in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Onun evinde kalırken bana büyük bir oda verdi.
Translate from Turkish to English
Şu an amcamın evinde kalıyorum.
Translate from Turkish to English
Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım.
Translate from Turkish to English
Herkes onunla birlikte evinde hisseder.
Translate from Turkish to English
O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Bu gece onun evinde onunla temasa geçebilirsin.
Translate from Turkish to English
Asılmış bir adamın evinde ipten söz etmeyin.
Translate from Turkish to English
Tom evinde koyu renklerden hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English
Dün onun evinde bir şişe viski açtı.
Translate from Turkish to English
Tom evinde bir hayalet gördüğünü söylüyor.
Translate from Turkish to English
O, bir arkadaşının evinde kalacak.
Translate from Turkish to English
Fred'in evinde beş oda bulunmaktadır.
Translate from Turkish to English
Susan yaz tatilini büyükannesinin evinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Evinde mutlu musun?
Translate from Turkish to English
Lütfen evinde gibi davran.
Translate from Turkish to English
O, her zaman birinin evinde kira vermeden yaşıyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
O, teyzesinin evinde kaldı.
Translate from Turkish to English
Saat sekizde evinde olacağım.
Translate from Turkish to English
Tatillerini dayısının evinde geçirir.
Translate from Turkish to English
Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.
Translate from Turkish to English
Şimdi amcasının evinde kalıyor.
Translate from Turkish to English
Bu, onun evinde çektiğim resim.
Translate from Turkish to English
Ve o, iki adama evinde uyumasına izin verdi.
Translate from Turkish to English
Üç gün teyzemin evinde kaldım.
Translate from Turkish to English
Tatil sırasında teyzemin evinde kaldık.
Translate from Turkish to English
Ceketini çıkar ve kendini evinde gibi hisset.
Translate from Turkish to English
Yarın seni evinde ziyaret etmek için geleceğim.
Translate from Turkish to English
Yaz tatilini teyzemin evinde geçirdim.
Translate from Turkish to English
Kendi evinde çıplak olmanın ne sakıncası var?
Translate from Turkish to English
O, evinde gibi hissediyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un evinde olacağım.
Translate from Turkish to English
Boston'da Tom'un evinde kaldım.
Translate from Turkish to English
Tom'un evinde gerçekten harika bir zaman geçirdim.
Translate from Turkish to English
Tom hafta sonunu deniz evinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Kendi evinde mutlu musun?
Translate from Turkish to English
Tom evinde ayakkabı giymememizi istedi.
Translate from Turkish to English
Sadece kendini evinde gibi hisset.
Translate from Turkish to English
Bu akşam senin evinde yemek yiyebileceğimi umuyordum.
Translate from Turkish to English
Tom geceyi arkadaşının evinde geçirebilip geçiremiyeceğini sordu.
Translate from Turkish to English
Umarım evinde hissedersin.
Translate from Turkish to English
Mary geceyi arkadaşının evinde geçirebilip geçiremeyeceğini sordu.
Translate from Turkish to English
Bu akşam Tom'un evinde bir parti var.
Translate from Turkish to English
Bu gece Tom'un evinde parti var.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşimin evinde kalacağım.
Translate from Turkish to English
Tom'un evinde olduğumuzu nereden bildin?
Translate from Turkish to English
Evinde ne kadar kar var?
Translate from Turkish to English
Bana evinde onunla buluşmamı söyledi.
Translate from Turkish to English
Bob amcasının evinde kaldı.
Translate from Turkish to English
Washington kentindeki arkadaşımın evinde kalıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un evinde kalıyorum.
Translate from Turkish to English
Erkek arkadaşımın evinde kalıyorum.
Translate from Turkish to English
Kentte olduğum zaman hep onların evinde kalırım.
Translate from Turkish to English
Birkaç gün senin köy evinde kalacağım, sanırım senin için bir sakıncası yok.
Translate from Turkish to English
Amcamın evinde kalmayı planlıyorum.
Translate from Turkish to English
Emily, Melanie'nin evinde kalıyor.
Translate from Turkish to English
Müşterisinin evinde kalmaya gitti.
Translate from Turkish to English
Polis, Smith'in evinde Tom'u aradı.
Translate from Turkish to English
O, evinde uzanarak okurdu.
Translate from Turkish to English
Kendini evinde gibi hisset.
Translate from Turkish to English
Ondan sonra, ayrıldım ama onların evinde çantamı unuttuğumu fark ettim.
Translate from Turkish to English
Bir arkadaşın evinde dün gece jambon ve kuşkonmaz yedim.
Translate from Turkish to English
Onunla Tom'un evinde tanıştım.
Translate from Turkish to English
Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder.
Translate from Turkish to English
Tom her hafta sonunu amcasının evinde geçirir.
Translate from Turkish to English
Emily ablasının evinde kalıyor, çünkü anne babası birkaç haftalığına Amerika Birleşik Devletleri'ne gittiler.
Translate from Turkish to English
Bu, Tom'un evinde de var.
Translate from Turkish to English
Tom'un evinde buluşuruz.
Translate from Turkish to English
Pazartesi günü Tom'u evinde bir parti olacak.
Translate from Turkish to English
Saat altıya kadar evinde kal.
Translate from Turkish to English
Tom'a beni Mary'nin evinde karşılamasını söyle.
Translate from Turkish to English
Tom evinde büyük bir parti veriyor. O Mary ve beni gelmemiz için davet etti.
Translate from Turkish to English
Tom birkaç gün bir arkadaşının evinde kalacak.
Translate from Turkish to English
Yarın gece Tom'un evinde bir parti var.
Translate from Turkish to English
Tom çok uzun süredir ceza evinde.
Translate from Turkish to English
Dün akşam Tom'un evinde miydin?
Translate from Turkish to English
Tom dün öğleden sonra senin evinde olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom artık amcasının evinde kalıyor.
Translate from Turkish to English
Tom bütün öğleden sonra Mary'nin evinde.
Translate from Turkish to English
Annen bir huzur evinde, değil mi?
Translate from Turkish to English
Mary geceyi bir arkadaşının evinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Tom geceyi bir arkadaşının evinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Belki Tom'un evinde durabiliriz.
Translate from Turkish to English
Yarın geceyi Tom'un evinde geçirebilir miyim?
Translate from Turkish to English
Geçen hafta sonu Tom'un evinde büyük bir parti vardı.
Translate from Turkish to English
Tom'un evinde durmak zorundayız.
Translate from Turkish to English
Gözlem gücüyle ilgili bir deneyde, Tom evinde iki yıldır oturmasına rağmen, oturma odasının duvarında asılı resimlerin hiçbirini tarif edemedi.
Translate from Turkish to English
Birçok zengin insanın evinde kasa odası vardır.
Translate from Turkish to English
Tom'un evinde güvenli bir yer var.
Translate from Turkish to English
Tom bana onunla onun evinde buluşmamı söyledi.
Translate from Turkish to English
Dan artık kendini kendi evinde güvende hissetmedi.
Translate from Turkish to English
Babasının evinde her prens harikadır.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin evinde çok zaman harcıyor.
Translate from Turkish to English
Tom annesine geceyi John'un evinde geçirebilip geçiremiyeceğini sordu.
Translate from Turkish to English
Tom yaz tatilini büyükannesinin evinde geçirdi.
Translate from Turkish to English
Komşumun evinde yangın çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom amcasının evinde kaldı.
Translate from Turkish to English
İlk başta onun, yeni evinde yaşamaya alışma sorunu vardı.
Translate from Turkish to English
Bay Johnson şimdi evinde değil.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin evinde kalmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Üç kişi Dan'ın evinde öldürülmüş bulundu.
Translate from Turkish to English
Evinde, o her zaman uzanarak okurdu.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: konveks, güvenlik, duvarı, sistemiyle, sunucuyu, yapılandırmam, gelmedin, yerine, otur, kapattı.