Turkish example sentences with "ettiler"

Learn how to use ettiler in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.
Translate from Turkish to English

Birlikte çalışmayı kabul ettiler.
Translate from Turkish to English

Evliliği için onu tebrik ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
Translate from Turkish to English

Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
Translate from Turkish to English

Önceki gün orayı terk ettiler.
Translate from Turkish to English

Komiteye bir kadın ilave ettiler.
Translate from Turkish to English

Başkanın çekilmesini talep ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar kitabın tüm kopyalarının imha edilmesini talep ettiler.
Translate from Turkish to English

Projede birlikte çalışmayı kabul ettiler.
Translate from Turkish to English

Savaş kurbanlarına yiyecek temin ettiler.
Translate from Turkish to English

Beni öldürmekle tehdit ettiler, bu yüzden cüzdanımı onlara verdim.
Translate from Turkish to English

Çocuklar sahilde kumdan bir kale inşa ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar yarına kadar işi yaptırmamda ısrar ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar hızla evlerini terk ettiler.
Translate from Turkish to English

Babalarını kurtarmak için acele ettiler.
Translate from Turkish to English

Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar metni tercüme ettiler.
Translate from Turkish to English

Yağmur durduğu için onlar oyuna devam ettiler.
Translate from Turkish to English

Mormonlar çok eşliliği yasa dışı ilan ettiler fakat bazı taraftarları onu hâlâ uyguluyor.
Translate from Turkish to English

1847 yılında onlar kendi bağımsızlıklarını ilân ettiler.
Translate from Turkish to English

1847 yılında, onlar kendilerini bağımsız ilan ettiler.
Translate from Turkish to English

Kafaları karışmış gezginler yanlış şehre doğru yöneldiklerini fark ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar benim BMW'yi tahrip ettiler.
Translate from Turkish to English

Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.
Translate from Turkish to English

Tom'un anne-babası onun nişanı ile ilgili onu tebrik ettiler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.
Translate from Turkish to English

16. yüzyılda Akdeniz'de Türk ve İspanyol korsanlar birbirleriyle sık sık mücadele ettiler
Translate from Turkish to English

Amerikan askerleri haklı olduklarını iddia ettiler.
Translate from Turkish to English

Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
Translate from Turkish to English

Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.
Translate from Turkish to English

İki taraf, sıcak yaz güneşinde saatlerce mücadele ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar ona ve eşine hakaret ettiler.
Translate from Turkish to English

Dedektifler onu takip ettiler.
Translate from Turkish to English

Hiç çimento kullanmadan kalenin duvarlarını inşa ettiler.
Translate from Turkish to English

Derhal kuşlar yuvalarını terk ettiler.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet ettiler.
Translate from Turkish to English

On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar Kate'e çocuklarına bebek bakıcılığı yapmasını rica ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar Jack'in saç kesimi ile alay ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar Mary ile alay ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar benimle alay ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar yürümeye devam ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar birbirlerine yardım ettiler.
Translate from Turkish to English

Birçok arkadaşlar onu yolcu ettiler.
Translate from Turkish to English

Kızlar müziğe göre dans ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar onu kayıp kabul ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar bize yiyecek temin ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar orada oturmaya devam ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar bana doktor olarak hitap ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar yeni öğrenciyle alay ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar beni partiye davet ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar beni ara sıra ziyaret ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar ondan para talep ettiler.
Translate from Turkish to English

Pilotlar, silahlarını test ettiler.
Translate from Turkish to English

Kızlar planımıza itiraz ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar onun doğru olduğunu iddia ettiler.
Translate from Turkish to English

İlk olarak ne yapacaklarını merak ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar beni özgürlüğümden mahrum ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar hava hakkında sohbet ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar yeni kurallara itiraz ettiler.
Translate from Turkish to English

Bütün kızlar birbirlerine yardım ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar batan gemiyi terk ettiler.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerimin her ikisi de vefat ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar bilgiye göre hareket ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar kart oynamam için beni davet ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar kaleyi düşmana terk ettiler.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerim oraya yalnız gitmeme itiraz ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar satılık bir evleri olduğunu reklam ettiler.
Translate from Turkish to English

İki saatten daha fazla bir süre onlar kahve içerken sohbet ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar gazetede düğünlerinin tarihini ilan ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar tüm plandan vazgeçmekten başka seçenekleri olmadığını kabul ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar sana ihanet ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar geç saatlere kadar oturup sohbet ettiler.
Translate from Turkish to English

Dansçılar birbirlerini taklit ettiler.
Translate from Turkish to English

Hayatlarından memnun olduklarını ifade ettiler.
Translate from Turkish to English

Polisler Tom'un lastiklerine ateş ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar nişanlarını iptal ettiler.
Translate from Turkish to English

İki taraf günlerce müzakere ettiler.
Translate from Turkish to English

Onlar onu hastaneye kabul ettiler.
Translate from Turkish to English

Ayrıca ülkeyi birleştirmeye yardım ettiler.
Translate from Turkish to English

Mahkeme kararını temyiz ettiler.
Translate from Turkish to English

Bana küçük bir oda tahsis ettiler.
Translate from Turkish to English

Gizliden mal ihraç etmeye devam ettiler.
Translate from Turkish to English

Polisler daha yüksek ücretler talep ettiler.
Translate from Turkish to English

Suyun ne kadar saf olduğunu kontrol ettiler.
Translate from Turkish to English

Mağazaları ve fabrikaları imha ettiler.
Translate from Turkish to English

Onu partiye gitmek için davet ettiler.
Translate from Turkish to English

Diktatöre karşı mücadele ettiler.
Translate from Turkish to English

Arızalar için makineyi kontrol ettiler.
Translate from Turkish to English

Sonunda onu gerçek olarak kabul ettiler.
Translate from Turkish to English

Suçu işlemesi için onu tahrik ettiler.
Translate from Turkish to English

Parayı ödemem için ısrar ettiler.
Translate from Turkish to English

Dün New York'a hareket ettiler.
Translate from Turkish to English

Köye su temin ettiler.
Translate from Turkish to English

Dün ebeveynlerini ziyaret ettiler.
Translate from Turkish to English

Mülteciler açlığa karşı mücadele ettiler.
Translate from Turkish to English

Londra ziyaretlerini iptal ettiler.
Translate from Turkish to English

Masum olduklarını ifade ettiler.
Translate from Turkish to English

Sürücüden zararları talep ettiler.
Translate from Turkish to English

Denizciler yanan gemiyi terk ettiler.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: yazan, zamana, kardeşim, izliyor, bankada, bolca, okumak, taşıyacak, ödünç, hiçbirini.